..

10 Aralık 2011 Cumartesi

Buharda Brokoli Salatası



                                 Geçen pazar günü pazara gitmiştim. Oraya gidince ben kendimi kaybediyorum. Onu da alayım, bunu da alayım. Bazı pazarlar vardır. Köylülerin kendi kurdukları, o çevrenin bol yeşillikleri taze taze dolu olan, bol, bereketli olan pazarlar... Çok severim ben onları. Marketten almak (her ne kadar kendimiz tek tek seçsek de) pazarın tadını hiç mi hiç vermiyor bana.
                                   Brokolilerin olduğu tezgaha gittim. Az biraz brokoli almak istedim( çoğu zarar ya). Satıcı çocuk ;  "Kalmadı abla, şu paraya veririm abla " dedi. Allem etti kellem etti, bana bir poşet brokoliyi doldurdu. Ara sıra salataya kattım falan ama baktım bitecek gibi değil."Salataya katmakla değil, salatasını yapmakla anca biter bu" dedim kendime.
            Akşam vakti yıkadım ağzı geniş bir tencereye su koydum. Üzerine de süzgeci yerleştirdim. İçine benim brokolileri koydum. Ağzına da bir kapak. Sonra düşündüm neden içinde patates ve havuç olmasın ki.Zaten bunlar ayrılmaz üçlü değiller mi? (Yok değiller, onlar bezelye, patates ve havuç üçlüsüydü).Hepsini buharda pişirdim. Pişerken de üzerlerine tuz, nane ve kekik serptim. Salata tabağına aldım. Üzerlerine sarımsaklı yoğurt yakışır dedim. Sosuna iki kaşık da mayonez ekledim.  Son olarak nar ekşisi ve zeytinyağı ile bitirdim.
                       Bayılmadılar tabi tadına. Bizim evin birşey sevmez insanları. Ama mecburlar, bu brokoliler bi- te- cek. Bana gelince ben sevdim. Çok sağlıklı bir salata oldu. Hatta çok da güzel. Sonuç kızlar havucunu yedi, ben ise geri kalanını.Eşimin böyle sebzelerle arası olmadığı için gerisi malum...
                     Aklıma yıllar önce yaptığım buharda sebze ve tavuk karışımı geldi. Buhara sebzeleri koyarken içine tavuk parçalarını da koyuyorsun, tabi tuzlayarak. Birlikte pişiyorlar. Önce hangisi pişerse onu tabağa alıyor diğerlerini de pişiriyorsun. Sebzelerle birlikte tavuk etlerini didikleyip yiyiyorsun. Yani rejim yaparken yapmıştım.Böylesi de tavsiye olunur.
                        Bence haşlamaya güzel bir alternatif olmalı buharda pişirmek. Daha kuru, daha leziz. Artık gerisi size kalmış. Sevgiler...

9 Aralık 2011 Cuma

Kilis Tava (Tepsi Kebabı)



                          Hayat Cafe Tarifleri bloğunda gördüğümden beri denemek istiyordum.Meliha'nın tarifinin hemen hemen aynısını yaptım. Yapımı kolay geldi bana.Lezzetinin de öyle olduğunu düşündüm. Yani Antep yöresinde misafirliğe gittiniz mi mutlaka yapılan bir yemekse ...Ah ne güzel yemekleri var. Kebapları var. Keşke Antepli bir komşum falan olsaydı.
                            Yalnız abartmıyorum gerçekten çok enfes bir lezzet. Daha önce yaptığım kebaplara benzemiyor.Misafirleriniz geldiğinde, bir akşam yemeğinde çok iyi gidecektir. Hem yapımı zahmetsiz hem lezzeti garanti.
                         

Malzemeler: 1kg orta yağlı kıyma,2 kırmızı biber,3 tane yeşil biber, 1 orta boy soğan, 1/2 kaşık domates salçası,1/2 kaşık biber salçası, 1/2 demet maydanoz,1 tane domates,1/2 çay kaşığı karabiber,1/2 çay kaşığı pul biber,1/2 çay kaşığı kimyon,1/2 çay kaşığı kişniş.

Yapılışı:

  1. Soğanı, 1 adet yeşil biberi, 2 adet kırmızı biberi,soğanı robota atıp ince kıydım.Suyunu süzdüm, bir bardağa aldım.
  2. İki kere çekilmiş orta yağlı kıymaya robotta çekdiğim sebzeleri karıştırdım.Tuzunu, baharatlarını ekleyip başladım yoğurmaya.
  3. En son içine ince kıyılmış maydanozları ekledim, biraz daha yoğurup yağlanmış alüminyum tepsiye elimle bastırdım.
  4. 180 derece fırında kızarıncaya kadar pişirdim. Ben iki küçük tepsi kullanmıştım bunun için. Siz eğer varsa bir orta boy tepside yaparsanız daha iyi olur.Afiyet Olsun...

8 Aralık 2011 Perşembe

Sultan Lokumu (Krem Şantili)




                            Merhabalar sevgili dostlar.Nasılsınız bugün bakalım. Ankara yine kapalı, hatta yağmurlu.Hava durumu raporu verirmiş gibi oldum ama kapalı havalar beni, açık güneşli havalardan daha fazla etkiliyor sanırım. Sıkıntı kasvet falan işte. Neyse böyle şeylerden konuşmıyacağım bugün.Krem şantili sultan lokumundan bahsedeceğim. Kızımın tabiriyle Kartopu'ndan.
                            Efendim dün itibarıyla canım sütlü tatlı çekti. Kendi kafamda tasarladığım bir şey yapacaktım Biraz meyveli, biraz etimekli. Derken önce herşey yolunda idi.Muhallebimi yaptım, ocaktan aldım, 1-2 dakika sonra içine kremşanti katacaktım.Kattım da ama nasıl kremşanti, hani şu Doktor Oetker marka olan ve kaymak tadında olan var ya ondan işte. Bu krem şanti nasıl karışmış benimkilerin arasına? Onu da kısa bir özet geçeyim. Eşime listeyi verdim alışveriş yapması için,beyaz kremşanti dedim. O aldı geldi bunlardan,4 tane. Değiştir dedim değiştirmez. Bende bunu bir şekilde değerlendirmeliyim.Kurabiye falan...
                            Derken nerde kalmıştık. indirdim muhallebiyi ocaktan, 1-2 dakika ılındı,içine bu kremşantiden boşaltım. Bir iki karıştırdım baktım ki kaskatı oldu. Koyu kıvamlı bir şey oldu. Puding desem puding olmıyacak bunlardan. Bir ara atayım dedim. Kıyamadım nitekim içinde 1 kg süt var. Dolaba kaldırdım. Bir kaç saat sonra baktım daha katılaşmış. Ben de sultan lokumu yapayım dedim. İyi ki de yapmışım gerçekten güzel bir tarif çıkmış oldu ortaya. Bakmayın benim tarif buldum gibi dememe. Ne hattime! Sadece kremşantilisini bulmuş kadar oldum.
                              Biliyorsunuz her izleyicisine düşkün bloggerlar gibi bende beğenmediğim tariflerimi koymuyorum. Yani aslı da öyle olmalı bence. Fakat bu konulmayacak gibi bir şey olmadı inanın. Bir atışta kapıştı bizimkiler. En çok da hindistan cevizi yerine fındık kırıklarıyla yaptıklarımı beğendiler. Bilgilerinize...



Malzemeler: 1kg süt,1 su bardağı +2 yemek kaşığı şeker,1 su bardağı dolusu un,1 paket kaymak tadında kremşanti.
                  Süslemek için; 2 su bardağı hindistan cevizi yada fındık kırığı.

Yapılışı:

  1. Sütü derince bir tencereye alıyoruz. İçine şekeri katıp tadını kontrol ediyoruz. (Eğer daha tatlı seviyorsanız biraz daha eklemelisiniz)
  2. Ununu ekleyip güzelce birbirine karışana kadar çırpıyoruz.Ocağa alıp koyu kıvamlı bir muhallebi olana kadar pişiriyoruz.
  3. Ocaktan alıp bir iki dakika kadar karıştırarak soğutuyoruz.İçine bir paket Kaymak Tadında Kremşanti katıyoruz.İyice karıştıyoruz. Ilınınca dolaba alıp birkaç saat bekletiyoruz.
  4. Yeterince katılaşınca elimizle ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlak şekil veriyoruz.(Şekil verme kısmı en zor olan kısmı. Fakat ben daha öncede yapmıştım diğer tariflerinden Diğer hamurlarda da zor olan kısım bu yani. Bu tatlının en zor kısmı)
  5. Kolay şekil vermek için; kopardığımız parçaları,içine hindistancevizi koyduğumuz tabağa atıp orda şekil verirsek, işimiz daha kolay olur. Afiyet Olsun

 Küçük bir not; bu tarifi yaparken mutlaka Doktor Otker marka kaymak tadında kremşanti kullanmalısınız. Aksi takdirde kıvamı olmıyacaktır. Benim de yukarda açıkladığım gibi normal kremşanti etkisi olsaydı zaten puding yapacaktım. Sevgiler.

6 Aralık 2011 Salı

Arnavut Ciğeri



                        En çok Arnavutlar mı yaparmış yoksa Arnavutlardan mı öğrenmişiz bilmem ama her nasıl öğrenildiyse iyiki de kültürümüze karışmış. Ben ciğeri çok severim.Aslında süt ve yumurta haricinde her şeyi seviyorum herhalde. Yani direkt kullanmaktan bahsediyorum yoksa yumurta ve sütsüz mümkün değil. Hala bir bardak süt içemem. İçine birşeyler karışacak yada yumurta kokan şeyleri yiyemem mesela.İşte bu şekilde başladı yemek yapma aşkım. Herkesin yaptığını yiyemememdir buna sebep. O zamanlar internet yoktu. Önceleri takvim yapraklarından aldığım yemek tariflerini denedim. Hatta çok iyi hatırlıyorum. Bir keresinde patlıcanlı pilav yapmıştım. Bizimkiler beğenerek yemişlerdi.Zaten ondan sonra büyüyerek devam etti bu çalışmalarım.Şimdilerde ise altın çağını yaşıyor diyebilirim. Bizimkiler bundan rahatsız değiller. İşin garibi ben de çok alıştım bu şekilde yemek yapmaya, amma velakin şu kilolara iş geliyor takılıyor.
                      Bazen bakıyorum bloklara bloggerlar oldukça zayıf ve naif hanımefendiler. Nasıl oluyor diyorum. Sanırım onlar benim gibi tadına bakayım derken bir dilimi birden götürenlerden değil. Bu muhabbet tatsızlaşmaya başladı. Keyfim kaçmadan ben tarife geçeyim.

Malzemeler:
500 gram kadar dana ciğeri(zarı soyulmuş, sinirleri alınmış ve küçük küçük doğranmış),2 küçük patates,bolca un
Terbiyesi için;tuz, karabiber, kırmızı biber, kekik karışımı.
Kızartmak için sıvıyağ.
Yanında servis yapmak için 1 kuru soğan, 3 dal maydanoz.

Yapılışı:

  1. Ciğerleri bir kez daha yıkayıp süzgece alıyoruz. Patatesleri ciğerlerin boyutuna göre küp küp doğruyoruz.
  2. En önce yağda patatesleri kızartıyoruz.
  3. Patatesler kızarırken, ciğerleri terbiyesi; için tuz karabiber, kırmızı biber ve kekik karışımı ile iyice karıştırıyoruz. Daha sonra ununu ekleyip, bol unla iyice karıştırıyoruz. Bir süzgece alıp fazla ununu arındırıyoruz.Patatesler kızarınca ciğerleri tavaya alıyoruz, kızartıyoruz.
  4. Kurusoğanı soyup ortadan ikiye kesiyoruz. İnce ince dilimliyoruz.Tuz ve sumakla biraz ovuyoruz.Tabağın en altına soğanları onun üzerine ciğer ve patatesleri karışık döküyoruz. En üstüne ince ince doğradığımız maydanozları serpip sıcak servis yapıyoruz.

Lorlu Mantı (Çökelekli Mantı)



                                 Kayınvalidemden öğrendiğim tariflerden biri çökelekli mantı.Bizde de yapılır buna benzeyen şekliyde mesela bizde ıspanak, yada sade salçalı sosla yapılır. Eşim annesinin yaptığı şekliyle sevdiği için onu yaptım. Kayınvalidemden de tam not aldım. "Benimkini de geçmiş" dedi. O kadar diyorum.
                               İsterseniz bu ölçülerin yarısını alarak da yapabilirsiniz.O zaman iki beze olur. Biz kalabalıktık. Anca yetti.
                 Malzemeler: 2 yumurta,4 su bardağı un,1 su bardağı + 2 yemek kaşığı ılık su,1 tatlı kaşığı tuz, İçi İçin: tuzsuz lor peyniri.

Yapılışı:

  1. Yumurta, tuz, un karıştırılır. Suları da ekleriz. İçine azar azar un  eleyerek koyarız. Biraz katı kıvamlı bir mantı hamuru olur.
  2. Hamuru 4'e bölüp bezeler yaparız. Her bir bezeyi büyükçe açarız. Ne çok ince ne çok kalın olacak. Kayseri mantısı gibi keseriz lakin onun gibi küçük olmayacak, daha büyük kareler olacak. 
  3. Kesilen karelerin ortasına kıyma yerine lor peynirinden koyarız. İki çapraz ucunu birleştirip üçgen şeklinde kapatırız. Her bir bezeye şeklini verdikten sonra altına kalınca örtü serdiğimiz temizce bir yere kaldırırız ve böylece 2 saat kadar kurumasını bekleriz.
  4. Bir tencereye su doldurur, içine biraz tuz ekleriz.Kaynayınca hamurlarımızı mantı gibi salar pişiririz. Ocaktan alınca suyunu döker üzerine  biraz soğuk su koyarız. Bu arada tavada 3 kaşık tereyağ biraz sıvıyağ koyar kızarınca soğuttuğumuz mantının üzerine dökeriz. Bu mantı yoğurtla yenilmediği için benim kızlar ketçabı tercih ediyorlar. Mevsim sebzeleri bol yeşillikli bir salata ile güzel gidiyor. Afiyet olsun...

5 Aralık 2011 Pazartesi

Palamut Tava


                   Dün akşam yemeğinde palamut vardı. Çoktandır aklımdaydı. Böyle yeşillikler içinde, bol limonlu, iyi kızarmış şekilde.Dün pazardan dönüşte yemeğim olmadığı için kolay birşeyler olsun istedim. Balıkçıda durduk ve ilk gözüme takılan balık palamut oldu. İyiki de yapmışım kızım da yedi ilk kez. ( Bu aralar etle, tavukla, balıkla tanışma aşamalarındayız da...)
                  Benim gibi bir balık canavarının et yemez kızları... Gerçekten işim çok zor çok...Zaten onların ve babalarının yemek seçmesi değil midir beni blok açmaya götüren sebep.Gerçi iyi bir şeye sebep olmuşlar. Ama yeseler ben daha bir iştahla yapıcam yemeklerimi, tatlılarımı. Mesela mantarı kullanacağım bol bol, yada sakatat yemekleri yapacağım, ne bileyim işte bamya kötü bir yiyecek midir sizce de? Bizim evde seven yok da ben hariç...
                Neyse yine çenem açıldı."Az laf çok iş" sloganım bu olsun benim de tabi kendimi tutabilirsem.Neyse hanımlar çok işim var çok. Siz bir de benim yaptığım şekilde yapın palamutlarınızı inanın çok seveceksiniz. Sevgiler...

Malzemeler: 1 kg palamut(temizlenmiş),1 yumurta,2 kaşık un,tuz,1tane limonun suyu, bir çay kaşığı karabiber.
Kızartma yağı: 2 kaşık tereyağ,yeteri kadar sıvıyağ.

Yapılışı:

  1. Palamutlar yuvarlak kesilir.Geniş bir kaba yumurta kırılır,un, tuz limon suyu, karabiber katılır iyice çırpılır. Gerekirse biraz daha limon suyu ekleyebilirsiniz.
  2. Balıklar bu karışıma batırılır. Tavaya tereyağ konur eriyince içine sıvıyağ eklenir, biraz kızdırılır.Balıklar kızgın yağa atılır. (İsteğe göre kızartma aşamasını sadece sıvıyağ ile de yapabilirsiniz)
  3. Bol yeşillikle servis edilir. Afiyet Olsun...

4 Aralık 2011 Pazar

Aşure



                         Aşure iyiki geleneğimizde var ve iyiki yapıyoruz diyorum. İçinde türlü yemişler, türlü çerezler..
Yemelere doyulurmu, yemeden durulurmu?
                         Eşim dün yapmamı istemişti, ama ne zaman? Akşam şehirdışından  dönerken. Bilen bilir tabi aşurenin öyle bir iki saat içinde yapılamıyacak türden bir tatlı olduğunu? Gel gör ki eşim nerden bilsin? Aslında bu da ilgimi çekmiyor değil. Yani ben araba markalarını, markaların modellerini merak ediyorum yada hangi takımın ne zaman maçı var, şike olaylarında durumlar nedir  bilgi sahibiyim az çok. Fakat eşim aşurenin, neredeyse bir gece önceden ön hazırlıklarının yapılması gerektiğini bilmiyor."Hayatım bu akşam aşure yaparmısın? diye sorabilecek kadar da sakin davranabiliyor. Belki ben biraz abartıyorumdur. Neyse bu fasıl uzar gider. Ben tarifi paylaşayım.

Malzelemer:
1 kg aşurelik buğday, 1 su bardağı kuru fasulye, 1 su bardağı nohut,6 su bardağı şeker, 2 su bardağı kuru kayısı,1,5 bardak incir,2 bardak kuru üzüm,1 çay kaşığı tuz,1 çay kaşığı karanfil,2 bardak fındık,2 bardak fıstık içi(tuzsuz),1 su bardağı kırılmış ceviz,2 adet nar.

Ön hazırlık için:

  • Bir gece önceden bugdayı, kuru fasulye ve nohutu yıkayıp sıcak suda beklettim.
  • Fıstıkları, fındıkları ikiye ayırdım. Cevizi ise irice parçalar halinde robatta çektim.
Yapılışı:
  1. Buğdayları genişçe bir tencerede haşladım. Nohutlar ve kurufasulyeler içinde aynı işlemi ayrı ayrı tencerelerde yaptım.
  2. Kayısıları ve incirleri dörde bölüp ayrı ayrı tencelerlerde çok yumuşamıyacak şekilde az suyla haşladım.
  3. Aynı işlemi kuru üzümler için de yaptım.
  4. Büyükçe bir tencereye önce haşladığım buğdayları aldım. Suyunu ekledim( Suyu ne az nede fazla olacak. Kaynayacağını düşünerek suyunu koyuyorum) Haşlanmış nohut ve kurufasulyeleri ekleyip şekerini da kattım.
  5. Biraz bu şekilde sık sık karıştırarak ocakta beklettim. Karanfilini, fındık fıstığını ekledim.3 dakika kadar tuttum. Bu sefer en son olarak kuruüzüm, kayısı, ve incirleri ekledim. 3 dakika kadar da bu şekilde bekletince ocaktan aldım. 
  6. Kaselere koyup üzerini kırılmış ceviz ve nar taneleri ile süsledim. İsteğe göre bu aşamada tarçın da eklenebilir. Afiyet Olsun.

3 Aralık 2011 Cumartesi

Su Böreği

Not: İlk yayınladığım tarif olarak teknik bir hata sonucu bloğumdan kaldırdığım tarifimin tekrar aynı şekliyle blokta yer almasıdır. Bilgilerinize

                                Benim eşim Çankırılı. Onlarda çok sevilen bir börek türü olan suböreği bizim evde hep bir atışmaya sebep olurdu. Ben Bilecikliyim ve biz suböreğini bilmiyoruz. (En azından benim ailemin evinde yapılmıyordu.) Eşim ise bana suböreğini öğrenemedin diyerek takılır hatta kızdırırdı. Ben de hem yeni oluşan bloğumun şerefine hem de eşimin inadına su böreği yaptım. Daha önce kayınvalidemden görmüştüm ama hiç kendim yapmamıştım velhasıl söylendiği kadar da zor birşey değilmiş ilk kez  yapmış olmama rağmen sevilerek yenildi. Böylece suböreği sizlerle paylaştığım ilk tarifim olma şerefine nail oldu...
Suböreği için malzemeler: Hamuru İçin;Yaklaşık 1, 1;5 kg kadar un, 4 adet yumurta, üç tatlı kaşığı tuz, ılık su, yarım çay bardağından biraz az sıvıyağ
                                 İç harcı için; Ben peynir tercih ettim siz isterseniz kıyma da kullanabilirsiniz, maydanoz da kullanabilirsiniz bizimkiler maydanoz sevmediği için ben tercih etmedim, ezine koyun ve beyaz peynir karışımı peynir kullandım.
                                       Pişirmek ve hamurunu kaynatmak için ; Yarım paket teremyağ,bir bardak kadar sıvıyağ, (bunu yufkaları sudan çıkarınca aralarında kullanacağız) bir tencere sıcak su, tuz, yarım limon

Yapılışı:

  1.  Yumurtaların kabuklarını yıkayarak bir leğene kırıyoruz, tuz ve unu ekleyip biraz da sıvıyağı ekleyip yoğurmaya başlıyoruz. Ilık suyumuzdan biraz ekleyerek unla birlikte yoğuruyoruz. Suyu fazla eklerseniz yumurtanın hamuru tutma özelliği etkisini yitireceğinden bir çay bardağı kadar diyelim sanırım buna tekamül eder. Hamur biraz sert bir hamur olmalı ayrıca rengi de sarı olmalı. Yoğurduğumuz hamuru bezelere ayırıyoruz. Ben daha yeni hamur açmaya başladığım için biraz küçük bezeler aldım. Kücük açtım, daha kolay olsun diye, sonrada açtığım bu bezeleri bir örütünün üzerinde serdim altını çevirerek kurumasını sağladım.
  2. Ağzı geniş bir tencereye sıcak su koyup üzerine iki tatlı kaşığı tuz ekledim.Yarım limonu sıkıp kaynamasını bekledim. 
  3. Suyum kaynayana kadar peynirlerimi hazırladım ve teremyağını tavada hafif rengi sararıncaya kadar erittim. Ocaktan alıp içine sıvıyağ koydum.
  4. Temiz bir leyeğini soğuk suyla doldurdum. Bir de büyükçe tepsinin üstüne süzgecimi ters çevirip hazırladım. Bu arada kaynamış olan suyuma yufkalarımı attım biraz bekletip sudan çıkarttığım gibi soğuk suya attım. Bu arada soğuk suyuma da tuz eklemiştim. Soğuk sudan çıkartıp süzgecin üzerinde iyice suyunu süzdükten sonra yağlanıp hazırlanmış tepsime koydum. Benim yufkalarım küçük tepsim büyük olduğu için ben iki yufkadan bir sıra yaptım yani birini bir taraf birini diğer tarafa çekerek tabanını kapattım. Üzerine hazırlamış olduğum yağdan biraz gezdirdim ve fırca yardımıyla her yerine yağın değmesini sağladım.
  5.  Her katına peynirli karışımdan koyup Yufkalar bitene kadar bu işlemi tekrar ettim.Tepsinin enine yada kendi damak tadınıza göre siz de kalınlığını ayarlayabilirsiniz. Ben çok kalın ve çok fazla makarnaya benzeyen şeklini sevmiyorum.
  6. Bu yüzden de fazla kalın tercih etmiyorum. Fırınımı en son ısıya ayarlayıp iyice ısınınca tepsiyi fırına verdim. En önce yüksek ısıyla sonra da 150 derecede yavaş yavaş pişirdim.
                         Sonuç harikaydı. Eşim bile beğendi ki herşeyi beğenmez ... E daha ne olsun?

Afiyet olsun..

Yeşil Mercimekli Mantı

                   Bu tarif bloğumu ilk oluşturduğum zamanlarında yaptığım yayınladığım bir tarif. Benim gibi acemi bir blogcu zaman zaman işleri karıştırıyor. Benim de bunu aynı şekliyle tekrar yayınlamam gerekti. Bilgilerinize

Malzemeler:
Yeşil Mercimek Yemeği İçin:
                                             1) 250 gram yeşil mercimek
                                             2) İki adet orta boy kuru soğan
                                             3)Bir adet orta boy domates
                                             4) Salça, sıvıyağ, isteğe göre 3 çay kaşığı sebze bulyon
Mantısı İçin:
                    1) 2 adet yumurta
                    2) 1/2 çay bardağı kadar sıvıyağ
                    3) 1/2 çay bardağı ılık su
                    4) Aldığı kadar un ve tuz
 
Yapılışı: 1) Mercimekler yıkanır ve biraz tuzla haşlanır.Haşlama işlemi mercimekler ölünceye kadar değilde siyah suyunu salana kadar olmalı. Sonra bu su dökülür.
            2) Temiz bir tencereye biraz sıvıyağ ile ince ince doğradığımız kuru soğan kavrulur. Soğanımız ince olmalı çünkü bu yemek mantımızın üzerinde yer alacak.
           3) Kavrulan soğana yıkanmış mercimekler, kabuğu soyulmuş  ve küçük küçük doğranmış domates ve salça eklenir biraz daha kavrulur.Toz sebze çeşnisi eklenir.
           4) Tuzu konup suyu eklenerek pişmeye bırakılır.
           5) Yemeğimiz pişerken derin bir kabın içine yumurtalar yıkanıp kırılır. İki tatlı kaşığı tuz, yarım çay bardağı sıvıyağ  ve biraz un serpiştirilip elimizle karıştırırken suyu eklenir ve unla yoğurulur. Biraz katı bir hamur elde edilir.
          6) Hamur bezelere ayrılıp üzeri nemli bir temiz bezle kapatılır.
          7) Bu mantıda hamurun açılması en önemli püf noktası. Bildiğimiz Kayseri mantısı gibi ince açılmaması gerekiyor. Biraz daha kalın olması lazım. Ayrıca ikinci bir nokta normal bilinen mantı büyüklüğünde değil de biraz daha büyük kesilmesi gerekiyor. Vereceğimiz şekil itibariyle içine pişmiş mercimek yemeği döküleceği için ağızlarının açık olması bunun için de biraz büyük olması gerekiyor.



           8) Yağlanmış borcama resimdeki gibi şekil verilen mantılar yan yana dilizilir birbirlerine destek vermesi değmesi gerekir.Özellikle ağızlarını açık yapmak bir diğer  önemli bir püf noktası.
            9) Bu şekilde tepsinin dolması sağlanır ve fırına alınır. 180 derece fırında üzeri  hafif pembeleşinceye kadar kızartılır.

      10) Pişen yemeğimizi ılık olan mantımızın üzerine yavaşça döküyoruz. Bolca suyundan koyup üzerine mercimek tanelerini kaşıkla düzleştiriyoruz ve tekrar fırına veriyoruz.
      11) Mantılar yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Bu yemeğin bekletilmemesi daha uygun olur. Anında sıcak yenmeli yoğurt eşliğinde sunabilirsiniz. Mercimeğin farklı bir şekilde kullanılması açısından ve çocuklara yedirilmesi açısından bence çok yararlı. Ayrıca vejeteryan beslenenler için de ideal bir yemek.Afiyet Olsun.


Fıstıklı Ispanak Yatağında Rulo Tavuk Sarması


                                         Harika bir tavuk tarifiyle birlikteyim sizlerle. Rulo tavuk yapmak istiyor fakat bir türlü cesaret edemiyordum.Tavuklar acaba istediğim gibi pişermi?, İstediğim lezzeti çeşniyi elde edebilirmiyim? diye endişelerim vardı. Bugünkü tavuk denememden sonra bütün bunların üstesinden geldim diyebilirim bütün cüretimle.Yapım aşaması oldukça uzun. Fakat en sonunda buna değiyor. Tavuğu kızlarım severek yediler ki kendileri tavuk yemezler aslında. Bir akşam yemeğinde yapanın yüzünü ağartacak cinsten lezzetli ve değişik bir yemek oldu. Denemediniz dileğiyle...
Malzemeler:
İki tavuk göğsü,
Tavuğu terbiyelemek için: 1 kaşık yoğurt,1 kaşık sıvıyağ,3 çay kaşığı tuz,1/2 çay kaşığı toz karabiber,1 çay kaşığı kişniş,1 çay kaşığı kekik
İç harcı: 1/2 su bardağı haşlanmış bezelye,1/4 su bardağı mısır,2 kırmızı biber,2 diş sarımsak,2 küçük haşlanmış patates.
Üzerinin sosu için; 1/2 yemek kaşığı biber salçası,2 kaşık tatlı ketçap,1 tatlı kaşığı tereyağ,tuz,1/2 su bardağı su.
Ispanak Yatağı İçin Malzemeler: 1/2 kg temizlenmiş ve kendi suyunda kavrulmuş doğranmış ıspanak,1 küçük soğan, 2 kaşık dolmalık fıstık,2 çay kaşığı sebze çeşni,tuz,pul biber.

Yapılışı:

  1. Öncelikle tavuğun göğüs etini ince ince kesiyoruz. Sonra bunları incelteceğiz.
  2. Buzdabı poşetinin büyük boy olanlarından iki tanesini birlikte, ayırmadan tezgaha seriyoruz. Biri altında biri üstünde olacak şekilde arasına tavuk etlerini yerleştiriyoruzİyice dövüp inceltiyoruz.Malzemelerde terbiyesi için verdiğimiz ölçülerde bir karışım hazırlayıp tavukların üzerine fırça yardımıyla sürüyoruz. Rulo yapıp poşetle birlikte buzdolabına kaldırıyoruz. 1-2 saat dinlenmesi gerekiyor.
  3. İç harcını hazırlamaya başlıyoruz.Kırmızı biberleri jülyen doğruyoruz. Sıvıyağ ile birlikte biberleri biraz kavuruyoruz, sonra üzerine doğranmış sarımsakları ekliyoruz. Biraz da bu şekilde kavurup, diğer malzemeleri de ekliyoruz.(çeşnisini alsınlar diye). 1-2 dakika tavada çeviriyoruz.
  4. Ispanağı hazırlamaya başlıyoruz. Tavaya ince doğranmış soğanları koyuyoruz. Biraz pembeleşince içine fıstıkları ekliyoruz. Önceden  hazırladığımız ıspanakları da  ekleyerek  birlikte kavuruyoruz. En son üzerine sebze çeşnisi , biraz tuz ve pul biber ekleyip ıspanakları hazırlamış oluyoruz.
  5. Sıra geldi tavuğumuzun içine hazırladığımız iç harcımızı eklemeye. Rulo yaptığımız tavukları tekrar açıyoruz. Kenarına iç malzemeyi koyup sıkıca rulo yapıyoruz. Her yerinden kürdanlarla tutturuyoruz ki dağılmasın diye.Rulo yaptığımız tavuğu genişce bir tavada biraz sıvıyağ ile birlikte çevirerek kızartıyoruz.Bu aşamada dikkatli olmamız gerekir. Amacımız tavuğu bu şekilde kızartmak değil daha bir lezzetlendirmek olmalı.
  6. Hafif kızarttığımız tavuğu fırın tepsisine alıyoruz. Fırında 180 derecede 30 dakika kadar tutuyoruz.
  7. Bu arada üzeri için sos hazırlamaya başlıyoruz. 1/2 kaşık biber salçasını,2 kaşık ketçabı ve 1 kaşık tereyağını küçük bir tavada çeviriyoruz.Üzerine suyunu ekleyip bir taşım kaynatıyoruz. 
  8. Fırındaki tavuğu çıkartıp üzerine hazırladığımız bu sosu ekleyerek tekrar fırına sürüyoruz. Sosu çok kurumadan  piştiğini anlayınca çıkarıyoruz. 
  9. Servis tabağının altına ıspanakları, üzerine kestiğimiz tavuk parçalarını koyup servis yapıyoruz. Afiyet Olsun...



2 Aralık 2011 Cuma

Portakallı Mandalinalı Tart


                             Herkese merhabalar. Bugün canım ekşili birşeyler çekti. Evde ne varsa onu kullanayım dedim. Dolaptan bir tane portakal, 1/2 kg kadar mandalina, çıktı. Ne zamandır aldığım ve denemek istediğim tart kalıbım vardı. Onunla tart yapayım ve portakallı olsun yetmeyecek muhtemelen mandalinalarla birlikte karıştırayım dedim.İçine muhallebi katayım, altı da hem kıtır hem ağızda dağılan cinsten olsun.
                           Böylece başladım defterimi kurcalamaya. Masterchef'den aldığım çilekli tart tarifi vardı,Bir Tutam Kekik'den aldığım elmalı tart tarifi vardı. Bir de benim elimdeki malzemeler. Hepsini birleştirince işte bu hem biraz mayhoş, hem kıtır, hem ağızda dağılan tart çıktı ortaya. Sonuç güzel oldu merak edenlere. Ben tadına bakayım derken bir dilimini bitirdim bile. Tavsiye olunur.Sevgilerimle...

Malzemeler: Tart hamuru için: 1 çay bardağı nişasta( Bir Tutam Kekik'in kendi eklemesiymiş),125 gram tereyağ,2 yemek kaşığı soğuk su,1 adet yumurta sarısı,2 yemek kaşığı pudra şekeri,1/4 çay kaşığı tuz,1 tatlı kaşığı limon suyu,1 kaşık portakal kabuğu rendesi,vanilin,aldığı kadar un.
Pudingi İçin: 2 su bardağı süt,1/2 su bardağı şeker,vanilin,3 kaşık tereyağ,1 yumurta sarısı,1/3 su bardağı mısır nişastası
Jölesi İçin: 1,5 bardak portakal ve mandalina suyu karışık,1,5 kaşık nişasta,2 kaşık şeker.

Yapılışı:
  1. Ben daha önceden tereyağını çıkarmadığım için küçük bir tavada erittim öyle kullandım. Margarin ılınınca içine diğer tüm tart hamuru malzemelerini katıp aldığı kadar unla kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurdum. 
  2. Hamuru tezgahta merdane yardımıyla açıp kalıba aldım. Her yerini eşit incelttim.180 derecedeki fırında kızarıncaya kadar pişirdim.
  3. Pudingi için 2 bardak sütü tencereye aldım,şeker ve nişastasını ekleyip iyice karıştırarak ocağa aldım.Kıvam alıncaya kadar karıştırarak kaynattım.Ocaktan alınca içine 3 kaşık tereyağ ve vanilin ekledim. Tereyağ eriyinceye kadar blendırda karıştırdım. İçine yumurta sarısı ekleyip yine iyice karıştırdım.
  4. Tart hamuru ve puding ılınınca hamurun üzerine pudingi döktüm. Düzleştirdim.
  5. Jöle hazırlamasına başladım.Meyvesularını tencereye aldım, nisaştasını ekledim, şekerini ekledim. Biraz kaynayıncaya kadar pişirdim. Ocaktan alıp ılınmasını bekledim. Diğer malzemelerin üzerine eşit miktarda döktüm. Soğunca servis yapılır Afiyet Olsun.


1 Aralık 2011 Perşembe

Narlı Ispanak Salatası


               Ne zaman bir taze ıspanak görsem dayanamıyorum salataya eklemek istiyorum. Bu defa ıspanağın kendi salatasını yapayım dedim. Ona birşeyler ekledim.Evde bir tane kabuğu kurumuş nar vardı, biraz ceviz ve mısır. Bu renkler birbirine çok yakıştı.Antioksidan kaynağı narı,Trabzon hurmasını,ıspanağı ve havucu bolca kullanma niyetimdeyim bu kış. Benden bolca bu sebzelerle ve meyvelerle tarifler göreceksiniz. Güzel bir salata oldu. Denemeniz dileğiyle.
              Bu tarifimi Çay Kahve Bahane Etkinliği'ne ev sahipliği yapan arkadaşım yeşil mutfaktan tarifler Özlem'e gönderiyorum. Etkinliğin kolay gelsin diyorum arkadaşıma. İyi akşamlaaar.

Malzemeler:
250 gram kadar ıspanağın yaprakları,1çay bardağı mısır, 1 tane nar,1/2 çay bardağı iri kırılmış ceviz içi,1-2 tane küçük turp.
Sosu İçin: 2 kaşık zeytinyağı, 2 kaşık nar ekşisi,2 kaşık limon suyu,biraz tuz.

Yapılışı:

  1. Ispanağın yaprakları elimizle irice parçalara ayrılır.Nar soyulur ve ayıklanır,mısır sudan geçirilir, hepsi derince bir kasede buluşur.
  2. En alta ıspanakları, onun üzerine narları ve turpları, onun üzerine ceviz ve mısırları koyarız. Servis yapacağımız zaman sosunu üzerine dökeriz. Afiyet Olsun...

29 Kasım 2011 Salı

Çikolatalı Kurabiye


                                Bu kurabiyeyi ilk kez Hicran arkadaşımda yemiştim. Çok maharetlidir arkadaşımın kendileri.Ağızda dağılan kurabiyelerden bunlar. Tek nokta hamuru çıkaracağınız kalıp meselesi. Demir ve parmakla  bastırılarak çıkartılan kurabiye kalıpları kullanılıyor bunun için. Benim kalıbım bundan olmadığı için gerçek şeklini tam yakalayamadım. Kalıbım yok diye kaç zamandır bekliyordu. Evde çocuklar kurabiye isteyince; ben bu kurabiyeden yana kullandım tercihimi.Kesinlikle sizi yüz üstü bırakmayacak tariflerden biri.Ben tırtıl şeklinde olana çikolata sürmek istemedim. Sadesi  benim favorim.

Malzemeler:1 paket margarin,1 su bardağı sıvıyağ,2 yumurta,1 su bardağı pudra şekeri,1 kabartma tozu, 1 vanilin.
Arasına sürmek için kahvaltılık çikolata.

Yapılışı:
  1. Oda sıcaklığındaki margarinin üzerine bütün malzemeleri katıp azar azar un ekleyerek kulak memesi kıvamında hamur yoğuruyoruz. Kalıptan geçmesini düşünerek ona göre yumuşaklık vermemiz gerekiyor hamura.
  2. Elimizle bastırarak çıkardığımız kalıbın içine hamurdan koyup yere yapışık olarak bastırıyoruz. Yukarıdaki yuvarlak şekilleri elde ediyoruz. Eğer düz şekilde aşağıya doğru çekersek tırtıl oluyor.
  3. Kenarları ne kadar belirgin olursa o kadar amacımıza ulaşmış oluyoruz.Önceden ısıtılmış 180 derecedeki fırında hafif pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.Afiyet Olsun...



28 Kasım 2011 Pazartesi

Sarımsak Soslu Çörekler



                     Ebru Omurcalı'nın sarımsaklı-peynirli sosuyla yaptığı ekmeklerden etkilendim bu tarifte. Farkı ise; ben kendi bildiğim şekilde yaptım çörekleri. Yumuşacık çörekler oldular.Sarımsak sosunu isteğe göre koymayabilirsiniz yada ölçüleri azaltarak hepsine koymayabilirsiniz.

Malzemeler: 1 su bardağı ılık süt,1 su bardağı yoğurt,1,5 su bardağı ılık su,1/2 su bardağı sıvıyağ,1 yaşmaya,5 tatlı kaşığı şeker, 4 tatlı kaşığı tuz.

Sosu İçin:2 çorba kaşığı ezilmiş sarımsak,1 tatlı kaşığı kekik,2 çay bardağı rendelenmiş beyaz peynir,1 çay bardağı zeytinyağı.

Yapılışı:
  1. Mayayı ılık süt ve su ile özeliyoruz. İçine şekeri katıp eritiyoruz. Tuzu,sıvıyağı ve yoğurdu katıp karıştırıyoruz. Azar azar un ekleyerek yoğurmaya başlıyoruz. Elimize yapışmayan, kulak memesi kıvamında bir hamur elde edince, hamuru dinlenmeye bırakıyoruz.
  2. Yağlanmış tepsiyi hazırlıyoruz. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp bezelere ayırıyoruz. Her bir bezeyi elimizle açıp içine elimizle sıvıyağ sürüyor ve rulo yapıyoruz. Elimizle uzatıp düğüm atıyoruz.Yukarıdaki biçimde şekil veriyoruz.
  3. Üzerine yumurta sürüp 180 derece fırında pişiriyoruz.
  4. Sosunu hazırlamaya başlıyoruz.Ezilmiş sarımsak, kekik, zeytinyağı ve peyniri karıştırıyoruz.Servis yaparken ekmeklerin üzerine sürüyoruz.Afiyet Olsun...








27 Kasım 2011 Pazar

Havuç Kızartması



                                          Herkese iyi pazarlar. Bu gün sizlere arkadaşım Handan'ın sevgili kayınvalidesinin bir tarifini sunacağım; havuç kızartması.Mücveri andırıyor fakat içinde havuç yalnız bulunuyor. Kavrularak yapılıyor ve sarımsaklı yoğurt eşliğinde iyi gidiyor. Havucu farklı yemek isteyenlerin tercihi olabilir yada en azından dar zamanlarda kurtarıcı. Ben beğendim yemeği, sizlere de tavsiye ederim. Sevgilerle...

Malzemeler: 1 kg havuç,1 fincan su,yarım fincan sıvıyağ,2 yumurta,1 adet madensuyu,4 kaşık un,tuz, kızartmak için sıvıyağ.

Yapılışı:
  1. Havuçlar soyulur ve rendelenir. Bir tavada üzerine yarım fincan sıvıyağ, 1 fincan su eklenerek yumuşayıncaya kadar kavrulur.
  2. Soğuması için bir kenara alınır.Soğuyunca içine maden suyu eklenir.İçine 2 tane yumurta kırılır, tuzu ve unu eklenir(gerekirse 1 kaşık daha un koyabilirsiniz),iyice karıştırılır. Kaşıkla alınarak, kızgın yağda kızartılır.
  3. Üzerine sarımsaklı yoğurtla servis yapılır. Afiyet Olsun....