..

24 Temmuz 2012 Salı

Bir Ameliyat, Gençlik Parkı ve Bir Dost Sofrası...



Yine uzun zamandır yayınlanmayı bekleyen kareler gelsin. Bu sefer biraz benim ufaklıklara yer vereyim. Küçük bir albüm oluşsun bloğumda.
Kızım gözyaşı kanalı ameliyatına girmeden önce.
Ablası ile birlikte :

Ameliyathaneye alınmadan önceki resmi:
Yatağımıza geçtikten sonra:

Şimdi de biraz gezmelerimize bakalım. Gençlik Parkı'ndan görüntüler:
Bengisu yiğenim Halil ile birlikte atlıkarıncaya biniyor. Ama istemediği bir arabaya bindiği için somurtuyor.


Bu sefer kendisi biniyor bir ata. Ama bu defaki bayağı büyük bir at.
Aşağıda  karbuz yiyorlar.  Hakikaten  yedikleri şey buz.
Muhteşem üçlü, balona biniyorlar...

Bu görüntü de gençlik parkından son kare.

Bu kadar gezme görüntüsü yeter. Bu bloğun bir yemek bloğu olduğunu unutmayıp,  arkadaşım Serpil'in bizim için hazırladığı çay sofrasıyla son veriyorum. Arkadaşım bizlere, paşaböreği, ıslak kek, fındıklı irmik tatlısı ve fellah köftesi ve zeytinyağlı biber dolma  yapmış. Hepsi de çok nefisti. Eline sağlık Serpilciğim.
Bu sofradan en sonda görünen fellah köftesi tarifini Serpil 'in yaptığı şekliyle sizlerle paylaşacağım. Bizler şahsen yemelere doyamadık.

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Fındıklı Gül Tatlısı


               Ne kadar güzeller öyle değil mi? Gıda boyasına karşı önyargım ve çekincem, bu tarifle birlikte son buldu. Sofrayı renklendirdi, kızların gözbebeği oldu. İftar sofralarınızı bu güllerle renklendirmek isterseniz, buyurun tarife... Bence denemeye değer...

Malzemeler:
  •  125 gram tereyağ (oda sıcaklığında)
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 yumurta
  • 1/2 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilin
  • 2 kaşık irmik
  • 1 kaşık sirke
  • 2 kaşık çok ince çekilmiş fındık
  • aldığı kadar un

Şerbeti İçin:
  • 4 su bardağı şeker
  • 4 su bardağı su
  • 1/2 limon
  • Renklendirmek için: 1/2 çay kaşığı kırmızı gıda boyası






Yapılışı:
  1. Tereyağını derince kaseye alıyoruz. İçine diğer malzemeleri katıp iyice karıştırıyoruz. Unu eleyerek azar azar ekliyoruz. Kulak memesi sertliğinde bir hamur yoğuruyoruz.
  2. Hamura gıda boyasını katıyoruz iyice her yerine almasını sağlayarak tekrar yoğuruyoruz. (bu esnada isterseniz, hamurdan bir parça koparıp içine yeşil gıda boyası ile yaprak yapmak üzere ayırabilirsiniz)
  3. Şerbetimizi hazırlamaya başlayabiliriz. Şeker ve suyu bir tencereye alıyoruz. Şekeri erittikten sonra kaynamaya bırakıyoruz. Yeterince kaynayınca, bir kaşığı şerbete daldırıyoruz. En son akan damla biraz geç akarsa şerbet olmuş demektir. Limonu sıkıp, 1 dakika sonra altını kapatabiliriz. (Dikkat edin şerbet macun kıvamına gelmesin)
  4. Hamurdan büyükçe bezeler yapıp, her tarafı eşit olacak şekilde açıyoruz. 1/2 santim kalınlığında kadar anca olacak. İsterseniz bu aşamayı bir iki tane deneyerek yeterli kalınlığı bulabilirsiniz.
  5. Hamuru küçük çay bardağı ile kesiyoruz. 4 tanesini üst üste koyuyoruz. En üstünden başlayarak yuvarlıyoruz ve ortasından kesiyoruz.
  6. Tepsiye diziyoruz. Fırında 180 derecede pişiriyoruz.
  7.  Tepsiden çıkartılan tatlılar ve şerbet ılıkken şerbetini döküyoruz. Yani her ikisi de ılık olacak. Şerbetini alana kadar dinlendiriyoruz. Afiyet Olsun...
Ben bu tarifimi Porselen Demlik 'in düzenlediği Ramazan Bereketleri etkinliğine ev sahipliği yapan Gelibolu17'ye gönderiyorum. Bol katılımlar arkadaşım, kolay gelsin...

22 Temmuz 2012 Pazar

Zeytinyağlı Yaprak Sarması (Taze Kekikli)


                    Merhabalar Sevgili Dostlar. Ramazan hayırlı ve bereketli olsun inşallah hepimiz için. Bunaltıcı sıcaklara rağmen Rabbim dayanma sabrını da veriyor.
                   Bu aralar epey yoğunum. Önce geçen hafta Bengisu'nun bir sabah kalktığında gözündeki tüpü çıkarmasıyla güne başladık. Kahvaltı hazırlıyordum, "Anne anne, gözümde birşey var." diyerek mutfağa yanıma geldi. Bir de baktım, gözündeki tüp çıkmış yarım parmak uzunluğunda dışarıda sallanıyor. Görünce o kadar kötü oldum ki anlatamam. Tabi hemen apar topar hastaneye gittik. Biz zannettik ki hemen tüpü çekip çıkartacaklar. Ama öyle olmadı. Ameliyata alındı. Narkoz vererek uyuttular, öyle çıkarttılar. Neyse ki şimdi durumlar iyi.
                  Ardından, bloğum chrome arama motorunda uyarı vermeye başlamış. Tabi benim haberim yok. Sağ olsun Pembe Kekik uyardı. Fakat bu durum iki gün sürdü. Çünkü bilgisayarımın teknik bir sorunu peydah oldu. Önce onu giderip, sonra bu sorunu çözebildim. Neyse lafın sonuna gelelim. Çok şükür oradan da bir arkadaşı izleyici olmayı bıraktıktan sonra kurtuldum. İnşallah o arkadaş bu sorununu giderir de onu tekrar izlemeye alırım.
                  Tabi dolayısıyla yeni bir tarif falan hazırlıyamadım. Halihazırda yayınlanmayı bekleyen :Zeytinyağlı yaprak sarması tarifi vardı. Kurtarıcım oldu.
                 Zeytinyağlı yaprak sarması sevmeyen yoktur herhalde. Bazısı kıymalı sever, bazısı, sade, bazısı bol dereotlu, maydanozlu ben de kekikli seviyorum. Taze kekik çok yakışıyor bu sarmaya. Biliyorum hepiniz yapıyorsunuz, fakat blokta bulunmasını istediğim tariflerden biri.


Zeytinyağlı Yaprak Sarması İçin Malzemeler:
1/2 kg taze yaprak (yada salamura da olabilir, bu durumda akşamdan suya yatırmanız gerekir)
  • 1,5 su bardağı pirinç
  • 2 büyük kuru soğan
  • 1/2 demet dereotu
  • 1 demet taze kekik
  • 1 tatlı kaşığı kimyon
  • 1 kaşık biber salçası
  • 1 kaşık domates salçası
  • Zeytinyağı
Sarmaları pişirmek için: 1 kaşık salça, zeytinyağı, tuz, limon

 Yapılışı:
  1. Ben taze yaprak kullandım, fakat salamura yaprak da kullanılabilir bilindiği gibi. Böyle bir durumda salamura yaprakların tuzu çıkması için bir gece önceden suya yatırmak, hatta 2-3 kez suyunu değiştirmek iyi olur.
  2. Pirinçleri, ılık suda yıkayıp, yine ılık suya ıslatıyoruz.
  3. Kuru soğanları ince ince doğruyoruz. Dereotunu, kekikleri ayıklayıp onları da doğruyoruz.
  4. Bir genişçe tavaya, zeytinyağı koyup, üzerine soğanları ekliyoruz. Pembeleşene kadar kavuruyoruz. Sonra salçaları ekliyoruz. Pirinçleri süzdürüp yıkayıp, ekliyoruz. Biraz da tuz ekliyoruz.
  5. Tavanın altını kapatıp, ılımaya bırakıyoruz. Ilınınca, hazırladığımız yeşillikleri ekliyoruz.
  6. Bir tencereye, biraz tuz ve su koyuyoruz. Kaynayınca yıkadığımız yaprakları, suya salıyoruz. Renkleri sararınca çıkartıyoruz.
  7. Sarma işlemine başlıyoruz. Yaprakların damarlı kısmını üst tarafa gelecek şekilde sap kısmı kendimize gelecek şekilde önümüze koyuyoruz.
  8. Bir parça pirinçli harçtan alıp, uzunlamasına yayıyoruz. Şekildeki gibi katlayarak rulo yapıyoruz.
  9. Bir teflon tencereye, altını boş yapraklarla kaplayarak, diklemesine tek tek diziyoruz. Sıkı olması sarmamızın şeklinin güzel olmasını sağlayacaktır.
  10. İsteğe göre üzerine soğanları halka halka doğrayıp kapatabiliriz. Limonları kabuklu  uzunlamasına dilimler halinde doğrayıp tencerenin üzerine kapatabiliriz.
  11. Bir derince kasede, 1 kaşık salça, zeytinyağı, tuz katıyoruz. Salçayı eritip, tencerenin üzerine ekliyoruz. Suyu sarmaların çok az üstünde kalmalı.Ara ara suyunu çekip çekmediğine bakılmalı. Suyu çektikçe su eklenmeli. Eğer suyu fazla koyarsanız, sarmalar, şişiyor. Böyle ince isterseniz, suyu bittikçe eklemenizi öneririm.
  12. Pişirme işlemi ise önce kaynayana kadar orta ateşte, daha sonra kısık ateşe alıp gerçekleştiriyoruz. Zamanı yaprağın tazeliğine ve pirinçlerin diriliğine göre değişebilir. Bu yüzden bir tane alıp pişip pişmediğine karar vermek en doğrusu olacaktır. Afiyet Olsun...

12 Temmuz 2012 Perşembe

Portakallı Lor Tatlısı

                   Merhabalar Sevgili Dostlar. Sizlere müthiş bir tatlı tarifi ile geldim. İnanın bu kadar güzel olacağı aklıma bile gelmezdi. Hani ben evde lor yapmıştım ya. İşte o lora tuz katmamıştım tatlı yapacağım diye. Bu müthiş tatlı ortaya çıktı böylece.
                  Lor tatlısı yapmak istiyorsanız, önce kendiniz lor yapın derim, buradan benim yaptığım şekilde yapabilirsiniz. Eğer marketten aldığınız tuzsuz lorla yapacaksanız (ki hiç tavsiye etmem çünkü onu da denedim direkt çöpe gitti malesef) hem yağlı, hemde emin olmasınız.
                  Tarif biraz buradan , biraz da Anne Kedi 'den  aldım. Fakat portakal eklemem kendi tercihim, portakal şerbeti yine kendi tercihim. Siz isterseniz portakal eklemeyebilirsiniz tabi. Ama portakal eklenince nasıl güzel oluyor anlatamam.    

Malzemeler:
  • 2 yumurta
  • 1 kabartma tozu
  • 1 vanilin
  • 2 kaşık un (tepeleme)
  • 1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi
  • 1 kaşık pirinç unu
  • 1/2 kg lor peyniri
Şerbeti İçin:
  • 2 su bardağı şeker
  • 2 su bardağı su
  • 1 tane portakalın suyu
Üzeri için : Hindistan cevizi, portakal kabuğu

Yapılışı:
  1. Öncelikle şerbeti hazırlıyoruz. Şeker ve suyu koyup, koyulaşana kadar kaynatıyoruz, damla testini yaparak şerbete karar verince, içine bir portakalın suyunu sıkıyoruz. 1 dakika daha kaynatıp alıyoruz. Ilımaya bırakıyoruz.
  2. Loru robotta iyice çekip, içine diğer malzemeleri ekliyoruz. İyice yoğuruyoruz. Sıkma aparatına alıp, yağlı kağıt serili tepsimize, küçük toplar halinde sıkıyoruz.
  3. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında hafif kızarıncaya kadar pişiriyoruz.
  4. Lorlar ve şerbet ılıkken (ikisinin de ılık olması gerekiyor) döküyoruz. Bir gece bekletiyoruz ki tadı yerini bulsun. Portakal kabukları ve hindistan cevizi ile süslüyoruz. Afiyet Olsun...

8 Temmuz 2012 Pazar

Haşhaşlı-Yabanmersinli Muffin


                       Bu muffinler yine kızlarımla birlikte yaptığımız mutfak maceralarımızın eseri. Kahveye iyi eşlik ediyor. Yabanmersini yetmezmiş gibi bir de haşhaşı dahil edince hem çıtır, hem mayhoş oldular. Böyle de çatlayarak kabardılar. Biz beğendik ama tabi her zamanki gibi tercih sizin...

Muffin İçin Malzemeler:
  • 2 yumurta
  • 1 küçük su bardağı şeker
  • 1 küçük çay bardağı sıvıyağ
  • 1 küçük çay bardağı süt
  • 1 kabartma tozu
  • 1 vanilin
  • 3 yemek kaşağı mavi haşhaş
  • 4 yemek kaşığı yaban mersini
  • 1 portakal kabuğu (isteğe göre)
  • Aldığı kadar un


Yapılışı:
  1. Küçük silikon kalıplarının içine muffin kağıtlarını yerleştiriyoruz.
  2. Fırını 180 dereceye ayarlayıp, keki yapmaya başlıyoruz.
  3. Şeker ve yumurtaları 3 dakika boyunca blendırla çırpıyoruz.
  4. Süt, sıvıyağ, 3 kaşık un katıp karıştırıyoruz.
  5. Kabartma tozu, vanilin, haşhaş, portakal kabuğu rendesini katıyoruz. Karıştırıyoruz. Aldığı kadar un ilavesi yapıyoruz. Karıştırıyoruz. Bir kaşık (dolu değil) kek hamurundan kağıtlara döküyoruz ve üzerine yabanmersinlerinden katıyoruz, bir kaşık daha kek hamurundan katıyoruz.Bu şekilde kalıplara hamuru ve yabanmersinlerini paylaştırıyoruz. 
  6. Fırına sürüyoruz. Kızarıncaya kadar pişirip, kürdan testi ile pişip pişmediğine karar veriyoruz. Afiyet Olsun...

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Puf Pasta (2)



                        Merhabalar Arkadaşlar. Bugün sizlere çocukların çok seveceği bir tarifle geldim. Ben bunu, okulumuzun kermesi için yapmıştım. Tarif daha önce düzenlediğim Çay Kahve Bahane Etkinliği'nden. Sevgili Doyumluk 'un tarifi. Bir gece dinlenmesi güzel oluyor. Ben, tarifteki gibi, kendi yaptığım bisküvilerle denemiştim. Fakat sonra yuvarlak bisküvilere uygulanabileceğine karar verdim. Özellikle çocuklar için hazırlanan bir etkinliğin gözdesi olacaktır, orası kesin.

Malzemeler:
  • Bisküvisi İçin:
  • 100 gram tereyağ(oda sıcaklığında)
  • 1 yumurta sarısı
  • 1/2 çay bardağı ince çekilmiş fındık
  • 1/2 paket kabartma tozu
  • 1/2 su bardağı pudra şekeri
  • aldığı kadar un (kulak memesi yumuşaklığında olacak kadar)
Marsmallow İçin:
  • 1 paket sade kremşanti
  • 2 çay bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı dolusu toz jöle
  • 1 çay bardağı kaynar su
Üzeri İçin:
  • İstediğiniz renk pasta süsleri

Yapılışı:
  1. Bisküvileri hazırlamakla işe başlıyoruz. Bisküvi malzemelerinin hepsi bir kasede birleştirilerek yoğurulur. Hamur elde edilir.  Hamurumuzu buzdolabında 10 dakika bekletiriz.
  2. Çıkartıp, açarız, çay bardağı ile kesip, yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizeriz.
  3. Önceden ısıtılmış fırında 150 derecede, üzeri hafif pembeleşene kadar pişiririz. Soğuturuz.
  4. Jöleyi sıcak suyla karıştırır, ılımaya bırakırız. Kremşantiyi, süt ile çırpar kıvamına getiririz. Kremşantiye, jöleyi azar azar eklerken bir taraftan da mikserde çırpıyoruz. Böylece 2 dakika çırparız. Tarifte buzdolabında çok az bekletilmesi öneriliyordu, fakat ben bekletmeden, bisküvilere koymayı tercih ettim. Eğer siz kıvamı gelmesi için bekletirseniz, fazla uzun olmasın yoksa mashmallow sertleşecektir.
  5. Bisküvilerin üzerine sıkma aparatı ile sıkarız. Pasta süslerini bir tabağa alıp, içine batırırız. Soğuması için buzdolabına kaldırırız. Afiyet Olsun
Not: Tadını vermesi için bir gece beklemesi uygun oluyor. Ayrıca, kremşantili olduğu için sıcakta pek dayanmıyor, bilginize.

5 Temmuz 2012 Perşembe

Mantı Çorbası (Tavuklu)


                           Mantı çorbası, kolay bir çorba tabi mantısını kendiniz yapmazsanız.  Ben bu çorba için, mantıları kendiniz yapmanızı önermem açıkçası. Zaten halihazırda satılan mantılar var. Onları makarna niyetine alıp, içine biraz haşlanmış nohut, biraz haşlanmış tavuk eti, yoğurt ve sarımsak...
Güzel bir çorba idi benim için. Tabi işkembe severseniz bu çorba onu da hatırlatabilir size. Aslında bir çorba demek haksızlık bence, çünkü, içinde barındırdığı şeyler itibariyle, tam bir ana öğün bile olabilir. Denemeniz dileğiyle...

Malzemeler:
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut (size zor gelmiyorsa kabuklarını da soyabilirsiniz)
  • 1 su bardağı hazır mantı
  • 1 tavuk kalça (haşlanmış)
  • 2 kaşık süzme yoğurt
  • 1 yumurta
  • 1 kaşık un
  • 3-4 diş sarımsak
Üzeri İçin:
  •  Biraz sıvıyağ
  • 1 çay kaşığı kırmızı toz biber
  • 2 çay kaşığı pul biber
  • isteğe göre kuru nane.

Yapılışı:
  1. Nohutları, ve tavuk kalçasını haşlamakla işe başlıyoruz. Tabiki ayrı ayrı. Haşlanmış nohutların kabuklarını soyabilir yada hazır alabilirsiniz, böylesi daha güzel oluyor.
  2. Haşlanmış tavuk etini, küçük parçalara ayırıyırozu. Suyunu ise süzdürüp başka bir tencereye alıyoruz.
  3. Üzerine biraz da normal su ekleyip, kaynamaya bırakıyoruz. Su kaynayınca içine mantıları atıyoruz. (tavuk kalçasını haşlarken, içine tuz kattıysanız tuz oranını ayarlamanızı öneririm) Biraz tuz atıyoruz. 2-3 dakika sonra (mantıların sertliğine göre) önce nohutları, sonra ayıklanmış tavuk etlerini ekliyoruz tencereye.
  4. Bir taraftan biz terbiyesini yapmaya hazırlanıyoruz. Bir kaseye, 2 kaşık süzme yoğurt alıp, içine dövülmüş sarımsakları, yumurtayı ve unu ekleyip iyice çırpıyoruz. Sonra bu kaseye, mantı tenceresinden aldığımız bir kepçe suyu azar azar ekleyerek, bir taraftan da yumurtası pişmeden hızlı hızlı çırpıyoruz. Mantılar yumuşadıysa, bu kasede hazırladığımız terbiyeyi azar azar tencereye ekliyor bir taraftan da karıştırıyoruz.
  5. Küçük bir tavaya, biraz sıvıyağ koyuyoruz (isteğe göre tereyağ da olabilir) Yağ biraz kızınca, içine baharatları katıp, karıştırıyoruz ve altını kapatıyoruz.
  6. Pişen çorbamızın üzerine kaseye alınca servis yapıyoruz. Afiyet Olsun...

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Portakallı-Fındıklı İrmik Helvası


                              Merhabalar Sevgili Dostlar. Kısa bir aranın ardından, gezdim, dolaştım, biraz da çalıştım (her zamanki gibi) ve işte burdayım.

                              Bu akşam Berat Kandili. Bütün müslüman aleminin kandilini kutluyorum. Rabbim hayırlara vesile etsin inşallah. Bu gece, müslümanların inanışına göre, bir senelik beratımız verilecekmiş. Babaannem,"_Bu gece bir sene başımıza gelecek olaylar, hastalık-sağlık, kazanç ve herşey verilecek. Allah'a bol bol dua et." derdi. 

                             "_Gelir gelmez, helva mı yaptınız? dediğinizi duyar gibiyim. Bu günün kandil olması dolayısıyla, helva ile açılış yapıyorum. Mis gibi helvam ve güzel dileklerimle geldim.

                             İrmik helvası, yapımı kolay ve güzel bir tarif bence. Portakallısını denemelisiniz. Ben bu sefer içine fındık ilavesi yaptım. Yiyenler tarafından beğenildi. Beraz Kandili ışığında, hepimizin aydınlanması dileklerimle...
  
Portakallı İrmik helvası için malzemeler:
  • 125 gram tereyağ (yada 1/2 paket margarin)
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 2 su bardağı irmik
  • 2 su bardağı su
  • 2 su bardağı şeker
  • 3 portakal suyu (1,5 su bardağı portakal suyu)
  • 1 portakal kabuğu rendesi
  • 1 su bardağı irice kırılmış fındık
Yapılışı:
  1. Bir tane portakalın kabuğunu rendeliyoruz ve üçünün de suyunu sıkıyoruz.
  2. Portakal suyunun içine şekeri katıp karıştırarak eritiyoruz.
  3. Tereyağını ve sıvıyağı teflon tencereye alıp, erimesini sağlıyoruz.
  4. Yağ eriyince içine irmiği ekliyoruz, kavuruyoruz. Sonra fındıkları katıyoruz, portakal kabuğunu katıp, su ve portakal suyunu ekliyoruz.
  5. Suyunu çekene kadar karıştırıyoruz. Helvayı yaparken başında durmanızda fayda var. Sürekli karıştırmanız gerekecektir.
  6. İsterseniz küçük kaselere alıp, benim gibi ters çevirebilirsiniz. İsterseniz, düz bir tabağa alıp, kaşıkla bastırıp servis yapabilirsiniz. Afiyet Olsun...



17 Haziran 2012 Pazar

Gül Şerbeti ve Biraz Mola

                 
                    Bir süre buralarda olmayacağım Dostlarım. Biraz mola vermenin vakti geldi. Annemlere gideceğim henüz dallarda kirazlar varken. Biraz çalışıp, biraz gezeceğim. Kısa bir süre olacak bu ayrılık tahminim 15 gün kadar. Sizi bu nefis gül şerbeti ile başbaşa bırakacağım bir süre. Gül kokulu günler dileklerimle. Hoşçakalın...
                    Osmanlı saraylarında, bir yemekten diğer yemeğe geçişte, damak tadını hazırlamak ve mideyi rahatlatmak için kullanılırmış gül şerbeti. Hep yapmak istemiştim, kısmet bugüne oldu. Bu şerbeti yapmak için, kırmızı renkli ve kokulu gül yapraklarını kullanmanızı öneririm. Rengi kadar kokusu da şahane. Değişik bir o kadar da güzel.
                   Şerbet iki aşamalı olarak yapılıyor. Öncelikle, şerbeti hazırlamak için kullanılan şurup hazırlanıyor. Bu şurubu, limon, su ve şekerle çoğaltarak kullanabiliyorsunuz. Fakat yine de buzdolabında uzun süre bekletmemenizi öneririm.
 
 Gül Şurubu İçin Malzemeler:
  • 170 gram kırmızı kokulu gül yaprakları
  • 1 su bardağı toz şeker
Şerbeti İçin:
  • 1 çay bardağı gül şurubu
  • 2 limon suyu
  • damak tadına göre toz şeker
  • yeteri kadar soğuk su







Yapılışı:
  1. Şurubu yapmakla işe başlıyoruz. Gül yaprakları yıkanır ve derince bir kaseye alınır. Üzerine 1 su bardağı toz şeker katılır ve yoğurulur. (Bu esnada elinize eldiven takmanınız öneririm, çünkü parmaklarınız mor bir renk alabilir.) 15-20 dakika, şeker eriyip, gül yapraklarının kokusu ve rengi çıkana kadar yoğurulur. Daha sonra kasenin ağzı streç filmle kaplanıp buzdolabına kaldırılır. (Ben bu şekilde buzdolabında 1 gece beklettim)
  2. Buzdolabından çıkarılan şurup, temiz bir tülbente alınır ve süzdürülür. Böylece şurubumuz hazırlanmış olur. Bu şuruba istediğimiz oranda şeker, limon suyu ve soğuk su ekleyebiliriz.
  3. Şerbeti hazırlamak için, öncelikle limonu sıkarız. Limonun suyunu tülbentten geçiririz. Bu suya, 1 çay bardağı şeker ekleriz, biraz su ilavesi ile şeker eriyene kadar karıştırırız. Tadına bakarak, soğuk su ilavemizi tamamlarız. (damak tadınıza göre ayarlamakta yarar var)
  4. Limonata hazırlanınca, içine azar azar gül şerbetini bir yandan karıştırarak ekleriz. Aromasına yine kendi damak tadımıza göre karar verip, servis edebilirsiniz.

15 Haziran 2012 Cuma

Patatesli Poğaça


                      Ablamdan öğrendiğim bu tarif çok pratik. Geçenlerde onun günü için yapmıştık beraber. Böylece yeni bir patatesli tarifim olmuş oldu. Bu poğaçalar, küçük ve çok güzel. Hem tadı güzel hem de şekli. Denemeniz dileğiyle.


Malzemeler:
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 1 yaşmaya
  • Aldığı kadar elenmiş un
  • 1 yumurta (sarısı üzerine, beyazı içine)
  • 2 tatlı kaşığı tuz
  • 2 tatlı kaşığı şeker
  • İç harcı için;
  • 4 haşlanmış patates
  • 1 orta boy kuru soğan
  • pul biber, tuz.



Yapılışı:
  1. Patatesleri rendeliyoruz ve kuru soğanı küp küp doğrayıp, hafifçe sıvıyağda kavuruyoruz. Patatesleri ekleyip, bir iki çeviriyoruz. Sonra üzerine tuz ve biber ekleyip, ılımaya bırakıyoruz.
  2. Hamur yoğurma işlemine başlıyoruz. Öncelikle, su, süt bir kaba alıp, içine şeker ve maya ekliyoruz. Mayamızı eritiyoruz. Sonra tuz, yumurta beyazını ve sıvıyağ ekleyip azar azar un eleyerek  kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğuruyoruz.
  3. Hamuru 30 dakika mayalanması için bekletiyoruz.
  4. Hamurdan ceviz büyüklüğünde bezeler koparıp, yuvarlıyoruz, sonra bu yuvarladığımız hamurları açıp, içine biraz sıvıyağ sürüyoruz ve patatesli iç harcınnı her yerine azar azar yayıyoruz. Bir ucundan başlayıp sarmaya başlıyoruz. Ay şekli verip, yağlı tepsiye alıyoruz. Tepside 15 dakika kadar bekletip, üzerine yumurta sarısı sürüyoruz. 180 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Afiyet Olsun...

14 Haziran 2012 Perşembe

Etli Pilav


                Merhabalar Sevgili Dostlarım. Cumanın bereketi üzerinize olsun. Bugün etli pilav paylaşacağım sizlerle. Herkes yapıyordur muhakkak. Baktım pilavlar kategorim az, ben de bu pilavı paylaşayım istedim. Denemeniz dileğiyle...


Etli Pilav İçin Malzemeler:
  • 400-500 gram kuşbaşı dana eti  (yumuşak yerinden)
  • 1,5 su bardağı pirinç
  • 3 su bardağı sıcak su
  • 2 kaşık tel şehriye
  • tuz.

Yapılışı:
  1. Öncelikle işe etleri pişirmekle başlıyoruz. Etleri bir teflon yada döküm tencereye alıp, çok az sıvıyağ ekleyerek, ağzı kapalı olarak kavurmaya başlıyoruz. Etler suyunu salınca, kısık ateşe alıyoruz ocağı(gerekirse su ekleyebilirsiniz)
  2. Pirinci ılık suda yıkayıp, ıslatıyoruz.
  3. Etler uzunca bir süre bu şekilde pişiyor.Tuzunu ekliyoruz. Suyu bittikçe bir çay bardağı kadar su ekliyoruz bir daha suyunu çekmesini sağlıyoruz.
  4. Etler istediğimizi yumuşaklığa gelince altını kapatıyoruz.
  5. Pilav tenceresine, sıvıyağ koyup, tel şehriyeleri katıyoruz. Hafif pembeleşene kadar kavuruyoruz, yıkadığımız pirinçlerimizi ekliyoruz. Birlikte kavurmaya devam ediyoruz. Pirinçler önce topaklaşacak, sonra tek tek ayrılacak, böyle olunca ılık suyu ekliyoruz. Ağzını kapatıp, suyunu çekene kadar pişiriyoruz.
  6. Pilavı biraz dinlendiriyoruz. Kelepçeli kalıbın en küçüğünü alıp, altını hafifçe sıvıyağla yağlayıp, etleri diziyoruz. Üstüne pilavı ekliyoruz ve biraz bastırıyoruz. 1-2 dakika bekletip, kalıptan çıkarıyoruz. Afiyet Olsun...

Nektarin Reçeli


                  Ben şeftaliye dokunamayanlardanım. Hatta kayısıyı da zorla yerim, üzerindeki tüyler nedeniyle. Mutlaka soyarak yerim. Nektarin ise bu durumu ortadan kaldıran bir meyve. Tam olarak şeftali tadını vermese de şeftali erik karışımında, tam benlik. Reçeli ise çok renkli çok nefis oluyor. Denemeniz dileğiyle.

Nektarin Reçeli İçin Malzemeler:
  • 1 kg nektarin (sert ve koyu kırmızılarından)
  • 750 gram tozşeker
  • 1/2 limonun suyu
Yapılışı:
  1. Nektarinleri yıkadıktan sonra, enlemesine ince dilimler halinde kesin.(portakal dilimi gibi)
  2. Bir tencereye, bir sıra nektarin, bir sıra şeker olarak dizin. En üstüne şeker olsun.
  3. Bir gece buzdolabında bekletin.
  4. Tencereyi ocağa alıp, kaynamaya bırakın.
  5. Biraz kaynayınca, nektarinlerin renkleri dönüp, reçelimsi hale gelince, nektarinleri süzgeç yardımıyla alın.
  6. Şerbetini biraz daha kaynatın. (dikkat edin fazla koyu olmasın, soğuyunca da da koyulaşacağını hesaba katmalıyız)
  7. Tekrar nektarinleri tencereye alıp, üzerine limon sıkıp hafifçe karıştırın. 1-2 dakika sonra ocağı kapatın.
  8. Sıcakken, cam kavanoza alıp, ağzını sıkıca kapatın. Ters çevirip soğumaya bırakın. Afiyet Olsun...

12 Haziran 2012 Salı

Portakallı Revani


       Geçenlerde arkadaşımın günü için, bahçelerine gittik. Orada çoluk çocuk 33 kişi olduk. Arkadaşım,bizleri çok güzel ağırladı. "Çay bahçesi, kendin pişir kendin ye"  tarzı bir yer olduğu için, hem çocuklar eğlendiler. Hem de bizler yorulmadan bu kadar kişiyle baş edebildik. O gün için yapmıştım revaniyi. Baktım revani tarifim yok, ekleyeyim dedim. Portakallı olanı çok severim ben. Kaldı mı derseniz, en küçük kırıntısından bile eser yoktu. Denemeniz dileğiyle...


Portakallı Revani için Malzemeler:
Şerbeti İçin:
  • 4 su bardağı su
  • 3 su bardağı şeker
  • 1 portakal suyu
Keki İçin:
  • 4 yumurta
  • 2 su bardağı sıvıyağ
  • 2 su bardağı süt
  • 1/2 su bardağı irmik
  • 2 su bardağından biraz fazla un
  • 2 kabartma tozu
  • 1 portakalın kabuğu
  • 1 şekerli vanilin
Yapılışı:
  1. Bütün şerbetli tatlılarda yaptığımız gibi önce şerbeti ocağa koymakla işe başlıyoruz. Su ve şekeri bir tencerede karıştırıp, ocağa alıyoruz. Damla testini yaptıktan sonra ise, portakal suyunu ekleyip 1 -2 dakika daha kaynatıp altını kapatıyoruz. Ilımaya bırakıyoruz.
  2. Fırını 180 dereceye ayarlalıyoruz.
  3. Keke gelince, yumurtaları 3 dakika çırpıp, sıvıları ekliyoruz(süt, sıvıyağ) sonra irmiği ve 1 bardak unu ekliyoruz. Karıştırıp, kabartma tozu, vanilin, portakal kabuğu ekleyip unun geri kalanını ekliyoruz. Katı yağla yağlanmış fırın tepsisine her yeri eşit olacak şekilde döküyoruz.
  4. Kek kürdan testi ile piştiği onaylandıktan sonra, ılıması için fırından çıkartıyoruz. Kek biraz ılınınca, şerbetini azar azar her yerine değecek şekilde döküyoruz. (Hem şerbet, hem de kek ılıkken dökmelisiniz). İsteğe göre üzeri hindistan cevizle süslenebilir. Afiyet Olsun...

11 Haziran 2012 Pazartesi

Tepsi Böreği


                           Mutlu haftalar Sevgili Dostlar. Yeni bir haftaya başladık bugün. İnşallah hayırlara vesile olur. Hayatımda güzel yönde yaşadığım değişimler var bu aralar. Kesinleşince paylaşırım sizlerle de. İnşallah böyle heyecanlı, iç kıpırtıları ile dolu bir hafta olur.
                           Tepsi böreğini köyde, annem yapardı. Köy fırınlarında, ekmek yaptığımız zaman, hamurdan bir parça ayırır, içine evde olan malzemelerden bir harç yapar, tepsiye bastırır, fırına verirdi. Sıcacık çıkan börekler keyifle yenirdi ekmek olana kadar.
                            Bugüne kadar neden yapmadıysam? Hem yapımı kolay, hem de lezzeti güzel. Denemeniz dileğiyle...

Tepsi böreği için malzemeler:
  • 1 paket yaşmaya
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 yumurta (sarısı üzerine)
  • 4 tatlı kaşığı tuz
  • 3 tatlı kaşığı şeker
  • Aldığı kadar un
İç harcı için:
  • 1 demet bebek ıspanak
  • 1 orta boy kuru soğan
  • pul biber
  • 1 çay bardağı lor peyniri


Yapılışı:
  1. Öncelikle hamurumuzu yoğuruyoruz. Süt ve suyu, bir kaba alıp, içine maya ve şekeri katıyoruz ve eritiyoruz.
  2. Sıvıyağ, yumurta beyazı, tuz ekleyip azar azar da un ilavesi yapıyoruz.
  3. Hamurumuz kulak memesi kıvamından biraz daha yumuşak olmalı.Bu böreğin özelliği hamurun biraz yapışkan olması. Hamurun üzerine nemli bir bezle örtüp, mayalanmaya bırakıyoruz.
  4. İç harcını hazırlamaya başlıyoruz. Kuru soğanı doğruyoruz, bir tavaya biraz sıvıyağ ekleyerek kavuruyoruz.Üzerine doğradığımız ıspanakları  ve biraz tuz ekleyerek, kısık ateşte kavuruyoruz. Baharatını de ekleyip soğumaya bırakıyoruz. Soğuyunca loru ekliyoruz.
  5. Hamuru üç parçaya ayırıyoruz. Birini altını katı yağla yağladığımız varsa yuvarlak bir tepsiye alıyoruz. Hamuru tepsinin ortasına koyuyoruz. Elimizi sıvıyağa bulayıp, iki elimizle birlikte hamuru bastırıyoruz. İyice açıyoruz. Ortasına hazırladığımız harçtan koyup, hamurun kenarlarını elimizde toplayarak, üzerini kapatıyoruz. Hamuru bir daha bastırıyoruz,  ve bu işlemi diğer tepsiler için de yapıyoruz.
  6. Hamurun üzerine çırpılmış yumurta sarısını ve çörekotu susamla süslüyorozu. 200 derecede pişiriyoruz. Afiyet Olsun...