..

31 Temmuz 2013 Çarşamba

Zeytinyağlı Fırın Kabak


Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan
 Azrailin kastı canadır inan
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

 Samavatın kapıların açarlar
Alemlere rahmet suyu saçarlar
Seherde kalkana hülle biçerler
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Seherde uyanırlar cümle kuşlar
Dili dillenince tesbihe başlar
Tevhid eyler dağlar, taşlar,ağaçlar
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Bu dünya fanidir sakın aldanma
Mağrur olup tacu tahta dayanma
Yedi iklim benim diye güvenme
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Benu Murat kulun suçumu affet
Suçumu bağışlayıp günahım refet
Resulun sancağı dibinde haşret
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

           Bu çok bilindik ilahinin sözlerinin, kime ait olduğunu eminim pek çoğunuz biliyordur. Bir de ben söyliyeyim: Osmanlı padişahlarının 14. sü, Kanuni Sultan Süleymanın torunu 3. Murat'tır. Bu kadar güzel bir şekilde, Allah sevgisini anlatan bir yürek, şair padişah. Tarihe az çok meraklı herkes gibi, ben de Orta Asya'dan tutun da, günümüze kadar gelen ecdadımızla gurur duyuyorum. Bazılarının aksine, Osmanlı padişahları, diktatör, duygusuz değildirler. Düşünün ki daha yakın çağda yaşanan Nazi katliamlarını. Almanların bir okul müfredatında, bunları kötüleyen halleri mevcutmudur? Niçin,o ahlak, insanlık ve din eğitimini her daim zamanın en iyi hocalarından almış olan Osmanlı padişahları böyle olsunlar? Aksi halde 700 yıl dünyaya hükmetmek, öyle kolay olmasa gerek. Arada bir Söğütlü damarım tutuyor işte ne yapalım :)
    Bugünkü yemeğimize gelince, dolapta uzun zamandır bekleyen kabaklarım vardı. Bu kabakları dolma yada kızartma şeklinde değil de babaannemin yaptığı gibi fırında yapmayı düşündüm. Bu yemeğin püf noktası soğan ve sarımsak zenginliğidir. Kesinlikle hem hafif hem de kolay olan bu yemeği denemenizi tavsiye ederim.




Zeytinyağlı Fırın Kabak İçin Malzemeler:

  • 3 kabak
  • 1 havuç
  • 3 kuru soğan
  • 10 diş sarımsak
  • 1 iri domates
  • zeytinyağı
  • tuz isteğe göre kekik

Yapılışı:
  1. Kabakların kabukları soyulup, yuvarlak doğranır, Havuçlar için de aynı işlem yapılır.
  2. Soğanlar ikiye kesildikten sonra şeritler halinde kesilir, sarımsaklar da soyulup doğranır.Sarımsakların bir kısmını, bir tutam tuz ve soğanlarla karıştırarak fırın kabımızın dibine sereriz.
  3. Havuçlar 2 bardak suda az tuz katılarak hafif yumuşayana kadar haşlanır. Kabaklar için de aynı işlem uygulanır fakat bu sefer suda haşlama süresi 2 dakika kadar olur.
  4. Soğanların üzerine bir sıra kabak dizilir. Onun üzerine havuçlar yerleştirilir. En üstüne kabaklar konulur.
  5. Domatesi yıkayıp rendeleriz. Kalan doğranmış sarımsakları da bu domates sosuna ekleriz. Biraz da tuz ilavesi ile hazırladığımız bu domates sosunu kabakların üzerine dökeriz. Üzerinde, birkaç kaşık zeytinyağı gezdiririz.(Kekik ve baharatlar bu esnada domates sosuna eklenecektir.) Üzerine haşladığımız sebzelerin suyundan, sebzelerin üzerini geçmeyecek kadar ekleriz.
  6. Fırın kabımızın üzerini alüminyum folyo ile kapattıktan sonra 180-200 derece arasında pişmeye bırakırız. Piştiğine karar verince, folyoyu alıp, biraz da üzerinin kızarmasını sağlarız. Afiyet Olsun...

30 Temmuz 2013 Salı

Tavuklu Topalak Çorbası


            "Topalak" yuvarlak anlamına geliyor. Göcenin elimizde küçük yuvarlaklar yapılması ile oluşuyor. Göce, buğdayın iri çekilmesiyle oluşmuş, irice buğday. Ayranlı Göce Çorbası da sıkça yaptığımız çorbalardan biridir. Doğruyu söylemek gerekirse, elimde göce varken, bulgurla köfte yapmak hiç işime gelmedi. Ayrıca, göce ile yaptığınız bu küçük köfteler, kesinlikle dağılmıyor, içinde ne yumurtası var ne başka birşey. Buğdayın, kendine has yapışkanlığı gerekli birleşmeyi sağlıyor. Küçük, şirin köfteleriniz oluyor.
            İçine eklediğimiz nohut ve tavuk, çorbaya ayrı bir lezzet verdiği gibi besin değerini de artırıyor. Özellikle, çocuklar için önereceğim bu çorbayı, iftar akşamları için de misafirlerinize hiç çekinmeden sunabilirsiniz. Denemeniz dileğiyle...

Tavuklu Topalak Çorbası İçin Malzemeler:

  • 1 küçük kase ince göce
  • 1/2 tavuk göğsü (haşlanmış)
  • 1 küçük kase nohut (haşlanmış)
  • 2-3 diş sarımsak
  • 2 kaşık domates salçası
  • 2 su bardağı tavuk suyu
  • 6 su bardağı ılık su
  • 1 yemek kaşığı iri bulgur
  • 1 kaşık kavrulmuş un
  • 1 kaşık tereyağ
  • pulbiber-karabiber



Yapılışı:
  1. Çorbamızı yapmaya, göceyi yoğurup şekil vermekle başlayabilirsiniz. Göceyi yoğurma kabına alıp, içine tuz, karabiber ve bir kaşık sıvıyağ ekliyoruz. Azar azar ılık su ilavesi ile göceyi yoğuruyoruz. Nohut büyüklüğünde parçalar koparıp, küçük parmağımız yardımıyla üzerini hafifçe bastırıyoruz. Yassı şekil veriyoruz böylece. 
  2. Bir taraftan, sıvıyağ ile salçayı kavuruyoruz. İçine kavrulmuş un, tavuk suyu ve 6-7 bardak su ekliyoruz. Kaynamaya başlayınca içine, iri bulgur, tavuk eti ve nohutu ekliyorum. (Benim nohutum biraz sert idi sizinki yumuşaksa en son da ekleyebilirsiniz.)
  3. En son bu hazırladığım göce yuvarlaklarını ekleyerek, kısık ateşte pişmeye aldım. (Ara sıra karıştırarak, çorbanın suyunu kontrol ediniz, gerekirse daha ekleyiniz)
  4. Çorbamız piştikten sonra, üzerine küçük parçalara doğranmış sarımsakları, tereyağının içinde şöyle bir kavurdum, ve en son pul biber katarak, bu tereyağlı karışımı çorbaya ekledim. Afiyet Olsun...

25 Temmuz 2013 Perşembe

Yeşil Mercimekli Bulgur Pilavı yada Taşlı Pilav ile Merhabalar...




  Merhabalar Sevgili Dostlar...
                     Öncelikle geç de olsa, bütün müslüman alemine, ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim bu ayda yaptığınız bütün ibadetlerinizi misliyle kabul etsin inşallah.
                    Artık üzerimden şu rehavet kalksın, tekrar döneyim istedim. Sağlığım epeyce düzeldi, mutfağa girip yemek yapabiliyorum mesela. Soğan, sarımsak ve fazla salça kullanmayarak idare ediyorum durumu.
                   19. haftaya giriyoruz hayırlısıyla. O kara günler inşallah geçmişte kaldı. Bebeğimin olacağına nihayet kanaat getirdim (bundaki kasıt, düşük tehlikesi ve sağlık sorunlarımdan dolayı her an kaybedeceğim endişesiydi). Kendimce ufak tefek eşyalar almaya, beşik vs. bakmaya başlıyorum. (Gerçi yatak, beşik bizim evde son ana kadar alınmaz. Beğenilir, bebek eve gelince beşik de öyle eve gelir. Bunun da bir hikayesi vardır aile geçmişimizde.)
                  Bu arada bebeğimizin cinsiyeti de belli oldu, oğlumuz olacakmış hayırlısıyla. Erkek bebeklerde genelde böyle sorunlar yaşanabiliyormuş. Sanırım bizde de durum böyle oldu.
                 Bu kadar haber havadis yeter. Sizleri, çok bilindik bu pilavla karşılayacağım. Kış günlerinden kalma, arşivden bir tarif bu. Ne yapalım yeni tariflerin gelmesine daha biraz var sanki... Ben bu pilavı komşumdan öğrendim. Bizim oralarda daha önce hiç yapmazdık. Benim kızlarım da et yemeyince, bakliyata ağırlık yermeye çalışıyorum beslenmelerini düzenlemek için. Bu pilav da bu çabaların bir sonucudur.
               Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:

  •  1,5 su bardağı iri bulgur
  • 1 adet kuru soğan
  • 2 domates
  • 1 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
  • 1-1,5 su bardağı tavuksuyu
  • aldığı kadar ılık su
  • tuz

Yapılışı:
  1. Soğanı küp küp doğrayıp, biraz sıvıyağda kavuruyoruz. Domatesleri rendeleliyoruz, soğana ekliyoruz.
  2. Bulguru yıkayıp, suyunu süzdürüp, soğana ekliyoruz. 
  3. Mercimeği ve arkasından tavuk suyunu ekliyoruz.Üzerini hafifçe geçecek kadar kadar ılık su ilavesi yapıyor, kısık ateşe alıyoruz.
  4. Bulgur, suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Afiyet Olsun...