..

22 Mart 2012 Perşembe

Hediye Veriyorum.


                       Yukarıdaki nevresim takımını sizlerden birine hediye etmek istiyorum. Rengi ve deseni aynıdır. 28 diziye sponsor olan bir markadır.
                       Daha önce alıp denediğimden biliyorum ürünü. Memnun kalınca çekiliş hediyemi de nevresim takımı yapmaya karar verdim. İster çeyizine koyun, isterseniz kendiniz kullanın. Hem kullanışlı hem de herkesin işine yarayacak bir hediye olduğunu düşünüyorum.
                       Özellikleri:  Çift kişilik nevresim takımıdır. Sümaş Tekstil ürünüdür ve % 100 pamuktan üretilmiştir. Ayrıca çekme ve renk atma gibi durumlarla karşılaşılmaz.
                      
                      Çekiliş random.org ile yapılacaktır.
                      Türkiye içinden katılımlar kabul edilecektir. Kargo ücreti tarafımdan karşılanacaktır.
Çekilişe katılmak için yerine getirilecek şartlara gelince:

  1.    Bloğu olanlar bu bloğa izleyici olmalı ve bloklarında bu çekiliş duyurusunu paylaşmalı ayrıca bu postun altına  linkleriyle beraber yorum bıraksınlar ki onları bileyim.
  2. Bloğu olmayanlar face yada twitter 'de paylaşmalı linkleriyle beraber  bu posta  yorum bırakmalı.
  3. Bu çok önemlidir : Sosyal medyada paylaştığınız linki yorumunuzun altına yapıştırmalısınız.
  4. 03 Nisan günü kazanan açıklanacaktır. Kazanan arkadaşımız bana  2 gün içerisinde mail adresi bırakmalı. Aksi takdirde, tekrardan çekiliş yapmak zorunda kalacağım.
Çekiliş : Bugün itibariyle başlıyor ve bu ayın sonu bitsin istiyorum. Yani 23/03/2012 de başlayıp 03/04/2012  saat 24:00 'de bitecek 04/04/2012 günü duyurulacaktır. Şimdiden katılacak olan arkadaşlara bol şans diliyorum ve katılımlarınızı bekliyorum.

19 Mart 2012 Pazartesi

Şimdiye Kadar Yedik; Ama Artık Yemezler!

Tarifler, reçeteler, doğal hayat ipuçları falan konuşuyoruz ama sağlıklı yaşam konusunda aklımızı daha çok kurcalaması gereken konu GDO, yani “genetiği değiştirilmiş organizmalar”.

Gündemdeki bu konu hakkında aksiyon almamızı sağlamak isteyen Greenpeace de güzel bir kampanya başlatmış; Yemezler! “Yemezler” ile isteyenler sadece konuşmak yerine, bir imza vererek bu sorunun çözülmesine katkı sağlayabiliyor.

Siz de dilerseniz buradan imza atıp, hala vakit varken GDO’ların ülkemize girmesine engel olabilirsiniz.
www.yemezler.org/?ref=199664

Evet, sadece bir imza atıp kampanyayı paylaşarak et, süt ve diğer gıdalar şeklinde yavrularımızın, ailemizin tabağına koymak zorunda kalacağımız GDO’larla daha güçlü şekilde mücadele edebiliriz. 12 GDO zaten serbestmiş, kalanlarını durdurmak sizin elinizde.

Kampanyaya katılanlar, bir de rozet toplayıp tişört, bardak kazanabiliyor.

Bu arada, bu GDO nedir ne değildir. Tehlikesi neymiş diyenler aşağıdaki videoyu izleyip, paylaşabilir.

#yemezler

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Mart 2012 Cuma

Çocuklar İçin Bıldırcın Yumurtası

                        
                            Hayırlı cumalar arkadaşlar. Cumanın bereketi hepinizin üzerine olsun inşallah. Bugün size tarif marif yok :) Kızlar için yaptığım resimler var.
                            Kuş yuvası diyorlar bunun adına benim ufaklıklar. Ne görüyorsanız o.

                   Bıldırcın yumurtasının yararını bilmeyeniniz yoktur. Ben kızlara yapıyorum çok seviyorlar. Ama tadı nasıldır diyorsanız onu ben de bilmiyorum :) Sizleri resimlerle başbaşa bırakıyorum sevgiler selamlar...


Aşağıda gördüğünüz şey ise daha önce bahsettiğim kemikli kelebek. Kızım çekti bu resmi. Çocukların kemikli yemeyi sevdiklerini göreceksiniz. Onlar "Ben iki tane yedim, Ben üç tane yedim " diye yarış yapadursunlar, siz eğer bulursanız mutlaka deneyin derim.

14 Mart 2012 Çarşamba

Sandal Sefası


              Günlerden bir gün, Elif'in dolabında üç  tane kabak varmış. Bu kabaklar unutulmuş mu desem, özellikle ayrılmış mı desem ne desem bilmem ama "Bugün bunlardan yemek yapmak lazım" demiş Elif.
              Acaba bunlarla ne yapabilirim diye düşünürken, "Bu kez farklı birşey olsun." deyip, Sandal Sefası yapmaya karar vermiş. Epeydir düşündüğü bir yemekmiş bu aslında ama yapmak bugüne nasipmiş. Elif her zamanki gibi taze nanenin çekiciliğine kapılıp " Onu da katmazsam olmaz" demiş. Böylece değişik, fresh bir tad çıkmış ortaya.
              Gökten üç elma düşmüş biri yiyenlere, biri yapana, biri de bu masalı okuyacaklara...

 
Malzemeler: 3 kabak, 150 gram kadar kıyma, 1 tane orta boy soğan, 1 tane kabukları soyulmuş domates, 2 su bardağı kadar rendelenmiş kaşar, 1/4 demet taze nane, üzeri için taze dereotu.


                                                                       YAPILIŞI:
                        
Kabaklar yıkanır, uzunlamasına ortadan ikiye kesilir. Ortası çıkarılır, kabukları ince ince çizgili tarafıyla soyulur.



Genişçe bir tencereye biraz tuz eklenerek kabaklar hafifçe haşlanır. Bu su dökülmez, sonra kullanılmak üzere kenara alınır.

Soğanlar ince ince doğranır, tavaya biraz sıvıyağ alınır, pembeleşince, üzerine kıymalar ve domates eklenir. Biraz tuz ilavesi ile bir iki kez karıştırıldıktan sonra alınır. Fazla kurumasa iyi olur.

Taze nane ince ince doğranır. Kabaklar bir tepsiye alınır. İçlerine taze nane konulur. Üzerine hazırladığımız kıymalı harç konulur. Tencerede haşladığımız suya biraz salça ilave edilerek tepsiye eklenir.

180 derecedeki fırında yumuşayıncaya kadar pişirilir. Pişince çıkarılıp üzerine kaşar eklenir ve tekrar fırının sıcaklığında erimesi sağlanır. Kaşarlar kurumadan çıkartılır. Üzerine dereotu serpilip servis yapılır.


Not: İsteğe göre içine peynir çeşitleri ile yapılabileceği gibi , isteğe göre de karnıyarık tenceresinde de yapılabilir. Zevkinize kalmış.





13 Mart 2012 Salı

Sodalı Börek


                    Bir börek ki hem kolay yapımı olsun, hem de suböreği tadı versin. Olur mu demeyin. Sodalı böreği deneyin. Pişman olmıyacaksınız.
                   Ben kıymalısını tercih ettim. Ama farklı peynirlerin birleşmesiyle, pekala peynirli de pek leziz olur kanımca.
                    Ben bu tarifi Porselen Demlik Çay Saati Etkinliği için    Gelibolu Mideden Kalbe'ye ve Çay Kahve Bahane Etkinliği İçin Çatlak Kafe 'ye gönderiyorum. İkisine de kolaylıklar diliyorum.



                  Malzemeler: 5 adet yufka, 1 şişe soda, 2 yumurta (birinin sarısı üzerine),100 gram kıyma,1 orta boy soğan, 1 kabukları soyulmuş küp doğranmış domates, tuz. 2 kaşık oda sıcaklığında tereyağ, 3 kaşık yoğurt.

Yapılışı:
  1. Öncelikle orta boy tepsiyi yağlamakla işe başlıyoruz. Ben katı yağ tercih ediyorum. Sonra soğanı küçük küpler halinde doğrayıp az yağda biraz kavuruyoruz. Kıymaları ve domatesleri ekleyip biraz tuz ile hafif kavuruyoruz.Dikkat edin kıymalar fazla kurumasın. Soğuması için bir kenara bırakıyoruz.
  2. Tereyağını derince bir kaseye alıp üzerine yumurta kırıyoruz. Birinin sarısını üzerine sürmek için ayırıyoruz. Beyazını ekliyoruz. Yoğurdu da ekleyip biraz çırpıyoruz. 
  3. Yağlanmış tepsinin en altına bir kat yufka koyuyoruz. Üzerini hazırladığımız tereyağlı yumurtalı karışımla yağlıyoruz, arasına kıymalı harçtan koyuyoruz. Bu işlemi son iki yufka kalana kadar devam ediyoruz.Dördüncü yufkayı yağladıktan sonra kıyma koymadan beşinci yufkayı koyuyoruz üzerine.
  4. En üst yufkanın kenarlarını düzeltiyoruz. Kareler halinde kesip üzerine sodayı eşit miktarda döküyoruz.
  5. 1 saat kadar dolapta dinlendirdikten sonra üzerine yumurtasını sürüp,  önceden ısıtılmış 200 dereceli fırında pişiriyoruz. Pişmesine yakın 150 ye indirip içini almasını sağlıyoruz.
Not: Böreğin çıtır olmasını istiyorsanız, piştikten sonra tersini çevirip biraz da o şekilde fırınlayabilirsiniz. Böylece alt kısmı da çıtırlıktan nasibini alacaktır ve bence daha da lezzetlenecektir. Tabi yine tercih sizin...

9 Mart 2012 Cuma

Gül Poğaça



                        Merhabalar... Her zamanki şekilde poğaça yapmaktan sıkıldınız mı? Buyurun o zaman gül poğaça yapmaya. Ben bu sefer ıspanaklı- peynirli tercih ettim. Ama zevk sizin... Denemeniz dileğiyle...


Ben bu tarifimi Gelibolu 17 Mideden Kalbe'ye gönderiyorum. Etkinliği Kolay gelsin...

Malzemeler:
1/2 yarım yaşmaya, 1/2 paket instant maya, 1 su bardağı sıvıyağ, 1,5 su bardağı ılık süt, 1 su bardağı ılık su, 3 tatlı kaşığı şeker, 3 tatlı kaşığı tuz, aldığı kadar un.
İç Harcı İçin: 1/2 demet doğranmış ıspanak,1 küçük soğan, 3 kaşık lor.

Yapılışı:

  1. Yaşmayayı bir kaseye alıyoruz, üzerine şekeri ve suyu ekleyip güzelce eritiyoruz. İnstant maya ve un hariç bütün malzemeyi yine aynı kapta karıştırıyoruz. Bir kase unun içine, instant mayayı katıyoruz.En son bu karışımı da kabımıza ekleyip yoğurmaya başlıyoruz.
  2. Yoğurdukça un eklemeye devam ediyoruz. Unu azar azar eklersek daha başarılı olur hamurumuz.Hamuru en son tezgaha atıp biraz da orada yoğurduktan sonra iç malzemelerini hazırlamaya başlıyoruz.
  3. Yıkanmış ıspanakları, ağzı kapalı bir tencerede güzelce kendi buharında yumuşamalarını sağlıyoruz. Bir tavaya soğan doğrayıp biraz sıvıyağ ile kavuruyoruz. En son ıspanakları ekleyip bir iki karıştırdıktan sonra altını kapatıyoruz. Soğumaya bırakıyoruz. Soğuyunca içine lor peyniri ekleyip isteğe göre baharatlandırıyoruz.
  4. Hamurdan cevizden küçük parçalar halinde bezeler alıyoruz. Yuvarlak olarak açıp içine yağlıyoruz. Dört yerden ortaya doğru kesikler atıyoruz. (Tamamen birleşmemesi gerekiyor) Ortasına hazırladığımız iç harcı koyup karşılıklı iki tarafından gül şekli veriyoruz. Daha sonra diğer iki tarafı birleştirip üzerini yumurtalıyoruz.
  5. 200 derecede kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Afiyet Olsun...


8 Mart 2012 Perşembe

Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun...


                                                                                                                                                                   


Hoşgeldin kadınım
Kadınım hoşgeldin
Yorulmuşsundur
Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyu ne gümüş leğenim var

Susamışsındır sevgilim
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Acıkmışsındır
Sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi esir ve yoksuldur odam

Hoşgeldin kadınım, kadınım hoşgeldin
Hoşgeldin gülüm
Ayağını bastın odama
Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi...
Kurban olduğum güldün
Güldün
Güller açıldı penceremin demirlerinde
Ağladın
Avuçlarıma döküldü inciler
Gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam
Hoşgeldin kadınım 



                                                                                                                                    Resim buradan alınmıştır.

6 Mart 2012 Salı

Tavuk Kebabı


                    Geçenlerde Bilecik'e gitmiştik. Dönüşte Söğüt'te durup Kelebek almak istedik. Kelebek bir çeşit tavuk. Bütün tavuğun, işçiler yardımıyla, kemikli tarafı çıkarılarak yapılıyor. Biz kemikli kelebek alırız her Söğüt'e gidişimizde.Neyse tavukçuya girmişken birden tavuk kıyması ilişti gözüme. Daha önce hiç tavuk kıyması almamıştım. Ama bizim bildiğimiz ve ailem tarafından da tanıdığım tavukçu olunca sözüne güvenip tavuk kıyması aldım bir paket. Eve gelince bundan ne yapabilirim diye düşündüm. Ve böyle bir şey çıktı ortaya. Küçük görümcem de bizdeydi. Tadına bakınca kırmızı etten zannetti. Ben de çok beğendim. Demenizi tavsiye ederim. 
Küçük bir not: Daha önce kendi aldığım tavuktan robatta çekmek suretiyle köfte denemem olmuştu. Ama beğenmedim. Eğer siz kendiniz robatta çekecekseniz aynı tadı verirmi bilemiyorum.
Malzemeler: 700 gram tavuk kıyma, 1 küçük çay bardağı galeta unu, 1-2 kaşık sıvıyağ,1 tane yumurta,1 orta boy kuru soğan, 1 büyükçe kırmızı biber (dolapta dondurulmuş vaziyette), irice 5-6 diş sarımsak, 1/2 demet maydanoz, 3 çay kaşığı kişniş, 1 çay kaşığı karabiber, tuz, isteğe göre pul biber.

Yapılışı: 
  1. Kıymayı derince bir kaba alıyoruz. İçine ince kıydığımız soğanı, ince kıyılmış maydanozu, yumurta, galeta unu, baharatlar ve iyice dövülmüş olan sarımsağı ekliyoruz.
  2. Buzluktan çıkardığımız kırmızı biberi rendenin ince tarafıyla rendeleyip karışıma ekliyoruz.Karışımın üzerine 2 kaşık sıvıyağ da ekliyoruz ki fazla kuru olmasın.
  3. İyice yoğuruyoruz. Hazır şişlere elimizle her tarafını eşit bırakarak geçiriyoruz. 1 saat kadar buzdolabında dinlendiriyoruz.
  4. Dibi hafif yağlanmış olan tepside kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Salata ve lavaşla servis ediyoruz. Afiyet olsun...


5 Mart 2012 Pazartesi

Blueberry'li Kek


                Bir türlü yayınlamaya fırsat olmamıştı. Acele tarafından çekilmiş bir fotoğraf olduğunun farkındayım. Ben bunu çekmeye çalışırken, misafirlerim de içerde beni bekliyordu. Sanırım özrümü tam belirtebilmişimdir. Blueberry ilk kez denediğim ber meyve. Biraz üzüm gibi geldi bana.
                Yiyenlerin kek için söylediği söz " Bunun içinde farklı bir şey var. Çok hoş olmuş." Evet işte içindeki o farklı bir şey dedikleri  tadı veren hindistan cevizi. Siz de deneyin gerçekten çok yakışıyor.
                  Ben bu kekimi Çay Kahve Bahane Etkinliğinin ev sahibesi Sevgili Elif'in Defterinden ve 73. Hafta Porselen Demlik Çay Saati Etkinliği ev sahibesi Sevgili Gelibolu Mideden Kalbe'ye gönderiyorum. Sevgiler arkadaşlar kolay gelsin...

Malzemeler: 4 yumurta, 1,5 su bardağı sıvıyağ, 1,5 su bardağı süt, 1 su bardağı toz şeker, 2 kabartma tozu, 1 su bardağı blueberry, 3 yemek kaşığı hindistan cevizi, 5 damla vanilya aroması, aldığı kadar un.

Yapılışı:

  1. Yumurtaları şekerle birlikte beyazlaşıncaya kadar çırpılır. İçine süt, sıvıyağ, biraz un katılır karıştılır.
  2. Vanilya aroması, hindistan cevizi, kabartma tozu eklenir, çırpılır.
  3. Kıvamına gelinceye kadar un eklenir. Margarinle yağlanmış kek kalıbına biraz un serpilir. Ters çevrilerek fazlasının dökülmesi sağlanır.
  4. Hazırladığımız kek harcının yarısı kalıba dökülür. Blueberrylerin yarısı üzerine serpilir. Diğer kalan kek harcının içine kalan bluberryler eklenir.Onlar da kalıba dökülür.
  5. Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede biraz pişirilir, sonra 150'ye indirilerek içine alması beklenir. 

Alabalık Kızartması



               Hayırlı, mutlu haftalar dileğimle başlıyorum martın ilk haftasına. Şubat benim için çok meşakkatli bir o kadar da yorgunluk verici olarak geçti. İnşallah martta daha bir sakin, kendime ve bloğuma daha fazla zaman ayıracağım günlerim olur.
               Kızların balık sevmemesi malum. Her türlü balığı alıp farklı şekillerde ve farklı sunumlarla onlara yedirme çabamın bir sonucu bu tabak. Sevdikleri yeşilliklerle balığın en bilindik halini sunuyorum onlara. Zorla yedikleri bir- iki küçük parça ile son buluyor bütün çabalarım. Deniz balıkları daha bir fazla koktuğunu düşündüğüm için alabalık tercih ettim bu sefer. Elimdeki fotoğrafları bitirme çabası deyin, arşive bir yeni tarif eklemek deyin ama alabalık tavayı ihmal etmeyin olur mu?

Malzemeler: Kişi başı bir balık, 3 kaşık mısır unu, 2 kaşık normal un, biraz tuz, karabiber, sıvıyağ, bir parça tereyağ.

Yapılışı:

  1. Temizlenmiş alabalıkları, ortadan ikiye ayırmadan uzunlamasına kestirilir. Eve getirince bir daha elden geçirilir.
  2. Mısır unu ve normal unu yaygın bir tabakta tuz ve karabiber ile  birlikte karıştırılır.
  3. Balıklar bu karışıma bulanır.Tavaya biraz sıvıyağ ve tereyağ katılır.Una bulanan balıkları iki tarafları da nar gibi kızarıncaya kadar pişirilir.


1 Mart 2012 Perşembe

İşkembe Çorbası




                        Bazı yiyecekler vardır ; Ya çok seversin yada nefret edersin. İşkembe de onlardan biri muhakkak. Ben bayılanlardanım. Bizim evde kayınvalidem ve ben yeriz sadece. Bir tencere pişirir ikimiz oturur yeriz. Eşim ağzına koymadığı gibi tadını da bilmez ve çocuklarda tabi.
                        Aslında hak vermiyor değilim. Mesela ben asla ahtapot yemem. Hele de taşlara vura vura köpüğü çıkarılması gerektiğini öğrendikten sonra ömrümde de denemiyeceğim tadların en başında yerini alır. Yada diğer deniz börtü böceği... Neredeyse sadece balığı yerim desem yeri var. Ama işkembe öylemi...
                        Çalıştığım zamanlarda, evde kahvaltı yapmadığımda, sürekli gittiğim bir işkembecim vardı. Gerçekten güzel ve günlük olurdu. Ama evde asla cesaret edemezdim. Temizleme sorunu da olmadığı günümüzde, işkembe benim de evde kolayca yapabileceğim çorbalardan olmayı başardı. Ve eski aşçı olan kayınvalidemden öğrendiğim şekilde ağzıma göre tadı yerleşti ve tam oturdu. Ne yalan söyliyeyim sabah yada akşam farketmez bence. Temizliğinden emin olduğumda işkembe çorbası benim vazgeçilmezimdir.


Malzemeler: 1/2 kg temizlenmiş işkembe, 1 orta boy kase yoğurt, 3 kaşık un, 1 yumurta, 1 orta boy kuru soğan, 4-5 diş doğranmış sarımsak, tuz.

Yapılışı:

  1. İşkembeyi düdüklü tencerede alıyoruz. Üzerine basacak kadar su, tuz ve sarımsağını ekleyip 15-20 dakika yumuşayıncaya kadar haşlıyoruz.
  2. İşkembe parçalarını küçük küpler halinde doğruyoruz. 
  3. Derince bir tenceye biraz sıvıyağ katıyoruz. Soğanları ince ince doğrayıp tencerede pembeleşinceye kadar kavuruyoruz. Soğanlar yumuşayınca düdüklüdeki işkembe suyunu ve işkenbeleri ekliyoruz. Bir taşım kaynatıyoruz. 
  4. Terbiyesini yapmak için bir kaseye yoğurdu alıyoruz, kaseye unu ve yumurtayı ekliyoruz. Karışımı iyice çırpıyoruz.Çorbayı bir taraftan karıştırarak yavaş yavaş ekliyoruz.
  5. Çorba kaynayıncaya kadar başında durup karıştırıyoruz. (Yoğurdun kesilmemesi gerekiyor). Kaynayınca kısık ateşe alıp 5 dakika daha kaynatıyoruz.
  6. Servis ederken isteğe göre bir küçük tavada biraz sıvıyağ ve kırmıızı toz biberi yakıp döküyoruz. Sirkeli yada limonlu yenebiliyor. Afiyet Olsun...


Cappy Meyve Tanem: Yenecek Bu İçecek!

Hem yenilebilen, hem içilebilen şeye ne denir? Yenecek bir içecek denir! Cappy Meyve Tanem denir! Cappy Meyve Tanem, içindeki gerçek şeftali parçaları ile benzersiz bir ürün. Düşünsenize, sezonunda özenle seçilen şeftalilerin kabukları el değmeden soyuluyor, küçük küpler haline getiriliyor. Sonra bu küpler, özel dolum makineleri ile leziz meyve sularına dağıtılınca, ortaya şimdiye kadar yapılmamış, yepyeni bir lezzet çıkıyor. Cappy Meyve Tanem taneleri, kıvamı, yoğun tadı ve güzel kokusu ile çok farklı, doğal olmayan hiçbir koruyucu madde içermiyor olması da başka bir artısı.

Cappy Meyve Tanem; kampanya odağına diyaloğu koyarak Twitter, Facebook ve Ekşi Sözlük gibi platformlarda paradoksları irdeliyor.

Ürünün lansman kampanyasının başlangıcında da işin içinden çıkmaya çalışan iki ünlü isim var: Hayko Cepkin ve Mustafa Topaloğlu. Kendileri başlı başına paradoks olan konuklar, “Çık İşin İçinden” adlı, serinin ilk internet talk show’unda uzun zamandır hepimizin aklında olan fakat hiçbirimizin düşünmek istemediği, o denli kafa karıştırıcı olan soruların içinden çıkmaya çalışıyorlar. Mustafa Topaloğlu ve Hayko Cepkin’in paradoks tartışmaları herkesi çok değiştirecek.

Bir de siz şansınızı denemek için videoyu izleyip içinizdeki gizli filozofu dışarı çıkarabilir ve #cikisinicinden hashtag’ini kullanarak attığınız Tweet’lerle paradoks çözümlerine yardımcı olabilirsiniz. Baktınız yardım lazım, @meyvetanem’i takip edebilirsiniz.

Mustafa Topaloğlu ve Hayko Cepkin’in yer aldığı, serinin ilk internet talk show’u  7 Mart’ta Cappy Türkiye  Facebook sayfasında!

Yenecek mi, yoksa içecek mi? Hadi bakalım, #cikisinicinden!

Kampanyanın devamı ve paradokssal konuklarıyla gelecek talk show’ları izlemek için:
http://cappy.com.tr/yenecekbuicecek
https://www.facebook.com/CappyTurkiye
https://twitter.com/MeyveTanem
adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.