..

30 Mart 2015 Pazartesi

Bonibonlu Kurabiye


Bonibonlu kurabiyeler yıllar yıllar öncesinde denediğim tariflerden. Çikolatalısını çok seviyoruz biz.
Kurabiyenin içine bu şekilde erimiş çikolata girince, kurabiye biraz sert ve gevrek oluyor. Yani nasıl anlatayım o ağızda dağılan kıyır kıyır diye tabir ettiğimiz tadı almıyorsunuz.
Böyle olması bu kurabiyelerin kötü olduğu anlamına gelmiyor, aksine yemesi çok hoş hem de doyurucu bol bol çikolata tadı alabileceğiniz muhteşem kurabiyeler oluyor. Deneyin kendiniz görün :)

Malzemeler:

  • 150 gram oda sıcaklığında tereyağ (margarin de olabilir)
  • 2 yumurtanın sarısı
  • 1 çay bardağı pudra şekeri
  • 80 gram sütlü çikolata
  • 1 yemek kaşığı dolusu kakao
  • 1,5 çay kaşığı kabartma tozu
  • 4 çay bardağı un (gerekirse azar azar ekleyin)
  • 2 paket bonibon

Yapılışı:
  1. Tereyağ ile çikolata bir tavaya alınıp eritilir.
  2. Ilınınca bir kaseye alınıp, üzerine 1 kaşık kakao, pudra şekeri, yumurta sarıları eklenip şöyle karıştırılır.
  3. İki bardak elenmiş un ilave edilip yoğurmaya başlanır. Kabartma tozu un ilavesinden sonra yapılır. Gerektikçe un eklenenerek ele yapışmayan bir hamur elde edilir. (Benim ölçüme göre 4 çay bardağı un yeterli oldu)
  4. Hamurdan cevizden çok az irice parçalar koparılır ve yuvarlanır, tepsiye dizilir. 
  5. Kurabiyelerin üstüne 3 tane bonibon konulur, parmağımızla iyice bastırılır. 
  6. Önceden ısıtılmış fırında 170 derecede 12  dakika kadar pişirilir. (Pişip pişmediğine bakıp da almanızda fayda var) Afiyet Olsun...

Ballı-Çikolatalı-Muzlu Krepler




Bloğunda krep tarifi bulunmayan bir blokçu için, krepli rulo tarifi vermek ilginç oldu :)
Halihazırda tarifi verilmesi beklenen krep fotolarım var fakat kısmet Bengisu'nun doğum günü menüsünü vermekmiş.
Dediğim gibi bazı rahatsızlıklarımdan dolayı kolaya kaçtım doğum günü menüsünü hazırlarken.
Krep ve çikolata her  çocuğum sevdiği şeylerdir diye düşündüm. Nitekim bunda da yanılmadığım ortaya çıktı. Sevilerek tüketildi.Sizler de dar zamanlarınızda kolayca hazırlayabilirsiniz bu ruloları, ayrıca görüntüsü kadar tatları da muhteşem.
Benim ölçülerime göre 6 adet büyük krepler ortaya çıktı. Siz ölçüyü yarıya indirebilirsiniz tabi. Kalın Sağlıcakla..

Malzemeler:
Krepler için:
  • 2 yumurta
  • 4 yemek kaşığı şeker
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 1,5 su bardağı süt
  • 3 çay bardağı un
  • 1/2 çay kaşığı kabartma tozu (çay kaşığının ucuyla)
  • portakal kabuğu rendesi
  • 1/2 tatlı kaşığı kadar sıvıyağ
İçi için:
  • Bal
  • Kahvaltılık çikolata
  • Krep başına bir tane muz (büyük olanından)
  • Kürdan
Yapılışı:
  1. Yumurta ve şekeri çırpıyoruz. İçine kakao, süt,sıvıyağ,portakal kabuğu rendesi katıyoruz, şöyle karıştırıyoruz.
  2. Un ekliyoruz, kabartma tozu ekliyoruz. Unu kontrollü kullanmakta yarar var, akışkan krep hamuru olacak sonuçta.
  3. Krepleri tavaya alırken ocağın altının ne çok yüksek ne de çok yavaş almamasına dikkat edin.Tavayı mutlaka önceden kızdırın.
  4. Yapışmaz tavaya isterseniz çok az sıvıyağ gezdirin isterseniz krep tavası kullanın, bir kepçe krep hamurundan koyup, düzleştiriyoruz. Üst kısmının ıslıklığı kuruyunca tersini çevirip diğer tarafını da pişiriyoruz. Krepler havalanınca kolay rulo olsun diye rulo şekline getirip öyle devam ediyoruz.
  5. Kreplerin kenarlarını ben düzgün olsun diye kestim, siz isterseniz kesmeyebilirsiniz. Krebin içine önce bir kaşık kadar bal koyuyoruz, onun üzerine ekmeğe sürdüğümüz çikolatadan sürüyoruz. Krebin alt kenarının ucuna muzu yerleştiriyoruz, sıkıcı sarıyoruz.
  6. Rulo haline getirdiğimiz krebi bir santim kadar olacak şekilde kesiyoruz. Kestiğimiz parçaya kürdan batırıp servis tabağına alıyoruz. Afiyet Olsun...

25 Mart 2015 Çarşamba

Bengisu 1 yaş daha büyüdü :)


      Benim ortanca kuzum, göz bebeğim, güzel kızım...
18 Mart 2007 'de doğdu, minik tombicik, kara kız olarak :)
Hep en küçükken, aramıza katılan Dursun Eren ile abla oldu, ortanca kaldı.
Çoğu kez üzülüyorum yetemiyorum diye. En çok da böyle ortada kalan yavrucuğuma yetemediğimi düşünüyorum.
Hastalığıma rağmen bir şekilde doğum gününü kutladık, bir yaşına daha girdi kuzum.
Bütün ömrün boyunca sağlığın, mutluluğun ve huzurun daim olsun kuzum.
Yeni yaşın sana hayırlara vesile olsun, İyiki Doğdun Yavrum.

Masada naçizane hafif şeyler vardı. Dediğim gibi ağır geçirdiğim grip ve başkaca sorunlarım yüzünden bu kadarını yapmaya yetti gücüm.
İsterseniz hızlıca masadakilere bir göz atalım.

Krep sarması, çok pratik bir o kadar da güzel bir tatlı. Çocuklara hitap edeceğini düşündüğüm için doğum günü menüsünde kullandım. Gayet başarılıydı, denemelisiniz.


Peynirli poğaçalar yumuşacık olmuşlardı. Klasik ve bilindik olduğu kadar vazgeçilmez de oldular.


  Daha önce de beze denemem olmuştu. Fırınımın gazabına uğrayıp yanık bezeler yapmıştım. Sonra anladık ki fırının termostatı bozulmuş :) Neyse servise yalvar yakar hafta sonu doğum günü var falan dedik de pazartesiden önce yaptıkdık. Bu bezelere de böylece kavuşmuş olduk. Bezeleri renkli de yapabilirdim, fakat yapmadım çünkü kapatılacak bir eksikleri yoktu. Bembeyaz kıyır kıyır olmuşlardı kendileri :)


Çemenli rulolar büyükler tarafından en beğenilen tarifim oldu. Çemen sevmeyenler, haşhaş zeytin ezmesi de kullanabilirler. Yumuşacık minik minik rulolarım favorim oldu.


Bonibonlu kurabiyeler yine çocuklara hitap edeceğini düşündüğüm bir tarifti. Bu kurabiyelerin içinde çikolata kullandım. Bundan dolayı biraz sertçe oluyor, fakat bildiğimiz sertlik değil bu, tam da kıvamında ağızda dağılan leziz bir kurabiye, ayrıca da büyük büyük yaptım ki kendi gözüm de doysun diye


Bunun yanısıra masaya son anda koyduğum fırında unuttuğum ıspanaklı böreğim vardı, Bir de kendi yaptığım limonatam. 3 Adet portakaldan tam 5 kg limonata çıktığını Umut Sepeti'nde görünce dememek istedim. Bol bol yetti, hatta sonraki günde de çocuklar tarafından tüketildi.

20 Mart 2015 Cuma

PEYNİRLİ KATMER POĞAÇA


 
 Hayırlı Cumalar Sevgili Dostlar...
Çanakkale Zaferi'nin 100. yılını kutladık milletçe.
Ben  vaktinde yayın yapamadım bloğumdaki teknik sorunlar yüzünden.
İnsanlık tarihinde eşine çok nadir rastlanır bir kahramanlık ve varoluş mücadelesi bu.
Sayfalar dolusu yazmak, satırlar dolusu onları övmek yada orada yaşanmış kahramanlıkları anlatmak mümkün. Allah onlardan razı olsun. Ruhları şad olsun inşallah. Çocuklarımız da nasıl bir milletin evlatları olduklarını bir kere daha anlasınlar sayemizde tabi.

Poğaçalara gelince hemen herkesin bir katmer poğaça tarifi vardır. Öğrendiğim kadarıyla çoğu kimse de kendince farklılıklar katarak yapıyor. Ben de kendi katmer poğaçalarımı  üçüncü denememde yayınlamaya layık gördüm. Benimle aynı şekilde deneyen komşum da memnun kaldı. Gerisi size kalmış Kalın Sağlıcakla...
Not: Cepli poğaçadaki hamurunuzun aynısını kullanıyoruz. Hamur bu ölçülerde size fazla gelirse yarısını cepli poğaça yarısını katmer poğaça yapabilirsiniz. İki çeşit olup ikisi de güzel oluyor.

Malzemeler:

  • 1 tatlı kaşığı kuru maya (yada 1/2 paket yaşmaya)
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 2 su bardağı ılık su
  • 1/4 su bardağı sıvıyağ
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 6,5 su bardağı un
  • 100 gram kadar oda sıcaklığında tereyağ yada margarin (arasına sürmek için ) 
  • Üzeri için 1 yumurtanın sarısı
  • Arasına koymak için : Beyaz peynir          

Yapılışı:
  1. Mayayı ben kuru maya kullandığım için bir yemek kaşığı şeker ve biraz ılık suyun içinde 15 dakika bekletiyorum ki maya işleme hazır olsun. Siz instant maya da kullanabilirsiniz yada yaşmaya da kullanabilirsiniz.
  2. Mayayı yoğurma kabına alıp, süt, su, sıvıyağı da ekliyorum. Bir taraftan unun içine tuzu ekleyip azar azar un ekliyorum. Benim ölçülerimde 6,5 su bardağı kadar un aldı, siz de ele yapışmayan bir hamur olacağı için un ilavesini azar azar yoğurdukça eklemeyi unutmayın.
  3. Hamuru mayalanması için üstünü örterek sıcak bir ortamda 30 dakika kadar mayalandırıyoruz.
  4. Hamuru 16 bezeye ayırıyoruz. Bir bezeyi açıp içini oda sıcaklığındaki tereyağ ile yağlıyoruz. Bu şekilde ikincisini de yağlayıp 8 tanesini üst üste koyuyoruz. İkinci sekiz tanelik kısmı ise hazırlayıp ayrı bir şekilde 8 tane üst üste koyuyoruz. Yani 8'er tanelik iki tane hamurumuz oluyor. Bu şekilde hamurları üstünü kapatıp, buzdolabına kaldırıyoruz. Bu işlemi yapmamızın sebebi arasındaki terayağının katılaşıp tel tel olmasını sağlamak.(Ben 4 tanesini üst üste koyduğumda fotoğraflamışım sonradan 4 tane daha koydum yani)
  5. Yarım saat kadar durduktan sonra buzdolabından çıkarıp ters yüz ede ede açıyoruz. Hamuru 16 parçaya ayırıyoruz. (Bu 16 adet poğaça demek, hamurun diğer kısmından da 16 rulo olacak yani hamur ölçüsünü tam yaptıysanız 32 adet rulonuz olacak bayağı da bereketli olacak.)
  6. Resimdeki gibi arasına geniş kenarından başlayıp peynir koyuyoruz ve sigara böreği sarar gibi rulo yapıyoruz. Tepsiye alıp üzerine yumurta sarısı sürüyoruz. 5 dakika tepside bekletip önceden ısıtılmış 180 derecede fırında üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Afiyet Olsun...


17 Mart 2015 Salı

Hindistancevizli - Muzlu Rulo Pasta

 Bir rulo pasta düşünün ki, incecik keki olsun ve hiç mi hiç kırılmadan kolayca rulo şeklini alsın.
Bir rulo pasta düşünün ki, içinin kreması ve üstü bol hindistancevizi aroması olsun.
Bir rulo pasta muzsuz olmaz diyorsanız o zaman muz da ekleyin Hımm müthiş.
Tadanlar tarafından çok beğenildi, umarım denersiniz, denemenize de değecektir. Kalın Sağlıcakla...
Malzemeler:

Keki için:
  • 4 adet yumurta (oda sıcaklığında)
  • 1,5 çay bardağı pudra şekeri
  • 1 çay bardağı mısır nişastası
  • 1 çay bardağı un
  • 1 vanilin
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 2 yemek kaşığı su
Kreması için:
  • 2 su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı un(tepeleme)
  • 1,5 fincan şeker (türk kahvesi)
  • 1 yumurta sarısı
  • 2 kaşık hindistancevizi
  • 1 paket sade kremşanti
  • 1 çay bardağı soğuk süt yada su


Üstü için:
  • 1 paket sade kremşanti
  • 1 su bardağı soğuk süt
Arası ve süslemek için:
  • 2 adet muz
  • 3 kaşık hindistancevizi
  • 2-3 kaşık damla çikolata (isteğe göre)


Yapılışı:
  1. Krem şantiyi bir bardak soğuk sütle iyice çırpıp kekin üzerine sürülmesi için dolaba kaldırıyoruz.
  2. Kek malzemeleri için, yumurta ve şekeri çırpıp, mısır nişastası, un vanilin ve su ekleyip çırpıyoruz. En son kabartma tozunu ekleyip bir daha çırpıyoruz.
  3. Fırın tepsimize (büyük boy olandan), yağlı kağıt seriyoruz, yağlı kağıdın üzerine de birkaç damla yağ damlatıyoruz ki iyi çıksın. Üzerine kek harcımızı her yerine eşit gelecek şekilde düzleştirerek yayıyoruz.
  4. Önceden ısıttığımız fırında 160 derecede pişiriyoruz.
  5. Kek fırından çıkınca, biraz ılımasını bekliyoruz. Sonra rulo halinde sarıp ıslak havluya sarıyoruz.
  6. Kreması için 2 su bardağı sütü, bir tencereye alıp un,şeker,yumurta sarısı,hindistancevizini koyup karıştırıyoruz. Tencereyi ocağa koyup sürekli karıştırarak pişiriyoruz. Ocaktan indirip ılımaya bırakıyoruz.
  7. Krema ılınırken, biz bir çay bardağı süt yada su ile kremşantiyi çırpıp kremaya ekliyoruz. (ara kremasının kıvamını koyulaştırsın diye) Yüksek ayarda çırpıyoruz. 
  8. Muzları dilimliyoruz. Rulo şeklinde sardığımız pandispanyayı, açıyoruz. Kağıdından çıkartıyoruz. İçini hiç ıslatmadan, kremamızı yayıyoruz.
  9. Resimdeki gibi muzları en kenardan başlamak üzere, koyuyoruz, arasına isteğe göre damla çikolata da döküyoruz. Sıkıca rulo halinde sarıyoruz. Kenarlarından birer dilim kesip kenarlarını düzlüyoruz. Servis tepsisine alıyoruz.
  10. Üzerini dolaptan çıkardığımız kremşantiyle sıvıyoruz. Kenarlarını temizleyip, üzerini düzledikten sonra her yerine gelecek şekilde hindistancevizi serpiştiriyoruz. En üstünü muz dilimleri ve çikolata ile süsleyip soğuması için tekrar dolaba kaldırıyoruz. Afiyet Olsun...


16 Mart 2015 Pazartesi

Tarçınlı- Fındıklı Kalp Kurabiye



Bloğumda hep bir kalp kurabiyem olsun istemişimdir. Bunları yaparken, tarçınlı olması kalp kurabiyelere daha çok yakışır diye düşündüm.
Daha önce yaptığım küllü kurabiyelerden esinlenerek üzerine tarçınlı pudra şekeri eledim. Sonuç mu işte ortada...
Ağızda kolayca dağılan, fakat eline alınca ufalanmayan, şipşirin tarçınlı kalplerim oldu. Afiyetle yedik tabii ki de :)

Malzemeler:
  • 250 gram tereyağ yada margarin (oda sıcaklığında)
  • 1 türk kahvesi fincanı sıvıyağ
  • 1 büyük çay bardağı pudra şekeri
  • 1 su bardağı fındık
  • 2 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 adet yumurta
  • 1 çay kaşığı dolusu kabartma tozu
  • aldığı kadar un
Üzeri İçin:
  • 1 büyük çay bardağı pudra şekeri
  • 2 tatlı kaşığı tarçın

Hazırlanışı:
  1. Fındıkları robotta incecik çekiyoruz.
  2. Bütün malzemeleri bir kaba alıyoruz. Üzerine azar azar un ekliyoruz. Yoğuruyoruz. Ele gelir bir hamur olunca üzerini streçleyip dolaba kaldırıyoruz.
  3. 15-20 dakika kadar sonra dolaptan çıkartıp merdaneyle 1 cm kalınlığında açıyoruz.
  4. Kalıplarla hamurdan kesip tepsiye diziyoruz. 160 derecede önceden ısıtılmış fırında hafifçe kızarana kadar pişiriyoruz.
  5. Bir kaseye pudra şekeri ve tarçını karıştırıyoruz. Fırından çıkan kurabiyeler sıcakken üzerine bu karışımı eliyoruz. Afiyet Olsun...


Fırında Somon

 Mutlu Haftalar...
 Ne yalan söyliyeyim, bu kadar basit bir tarifi de veriyorlar diyenler olur diye çekinmiyor değilim.
Somon zaten pişirmesi zor olan bir balık değil. Yağlı olan balığımız daha yağlanacağından, tava yerine fırında pişirmeyi tercih ediyorum. Böylece kokusu da azalmış oluyor.
Somonu çocuklarım da severek tüketiyorlar. İkinci ve üçüncü denememde alıştılar. Mutluyum...

Malzemeler:
  • Kişi başı bir dilim somon 
  • Yarım limon (dilimlenmiş)
  • Tuz, karabiber, isteğe göre kekik
Yapılışı:
  1. Somon dilimleri bir sudan geçirilir. Fırın kabına alınır.
  2. Üzerine biraz tuz ve karabiber çekilir. İsteğe göre kekik de bu esnada ilave edilir. Üzerine bir dilim limon koyulur. (Koymayadabilirsiniz)
  3. Fırında 180 derecede  30 dakika kadar pişirilir. Afiyet Olsun...
Not: Somon çok yağlı bir balık olduğundan yağ eklemiyoruz. Merak etmeyin böyle de çok lezzetli oluyor. Ayrıca somonu fırın kabına koyarken, yanına istediğiniz sebzeleri de ilave edebilirsiniz.




15 Mart 2015 Pazar

Cepli Poğaça



Hayırlı Pazarlar Sevgili Dostlar...
Bugün sınava girecek bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum. Emeklerinin karşılıklarını almaları dileğiyle...
Cepli poğaça herkes tarafından yapılmış olmasına rağmen, bendeki paylaşım isteğine engel olamadı.
Çünkü çook şirin oluyorlar. Hem de çocukların beslenmeleri için bulunmaz bir kolaylık sağlıyor.
Üç adet cebi bulunuyor ve buralara istediğiniz yada çocuğunuzun sevdiği şeyleri koyarak beslenmesini hazırlıyorsunuz.
Benim naçizane tavsiyem, hamurdan bezeler alırken çok büyük almamanız ve fırınlamadan önce ceplerin üstlerinden ve üstte kalan kenar kısmından parmaklarınızla birazcık bastırmanız. Bunu neden mi yapıyoruz, poğaçalar fırında kabarırken, üst kısmı bir tarafa kaysın ve fazla yamuk olsun istemiyoruz.
İkinci tavsiyem ise, hamuru ne çok ince nede çok kalın açmamanız. Çok ince açılınca, yassı bir şey ortaya çıkabilir, çok kalın olunca da poğaçadan çok kat kat birşeylere benzer.
Sizin kendi yaptığınız ve memnun kaldığınız başka bir poğaça hamurunu kullanmanız da mümkün. Zaten bunun özelliği katlarken arasına sürdüğümüz sıvıyağdan geliyor. Böylece yapışmayıp, buraları cep niyetine dolduruyoruz.

Malzemeler:
  • 2 su bardağı ılık su
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1/2 su bardağı kadar sıvıyağ
  • 1 tatlı kaşığı kuru maya (yada 1/2 yaşmaya)
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • Aldığı kadar un
Üzeri için:
  • Yumurta sarısı
  • Susam
Arasına sürmek için:
  • sıvıyağ

Yapılışı:
  1. Mayayı şekerle karıştırıp, biraz su ekliyoruz 15 dakika mayasını almasını bekliyoruz. (Ben bu işlemi kuru maya kullandığım için yaptım, siz hangi mayayı kullanacaksanız onun talimatına göre yapmalısınız.
  2. Mayayı bir kaseye alıp üzerine süt, su ve sıvıyağ ekliyoruz.
  3. Azar azar un ilave ediyoruz, tuz ekliyoruz bir taraftan da yoğuruyoruz. Ele yapışmayan bir hamur olana kadar yoğurmaya devam ediyoruz.
  4. Hamuru mayalanması için yarım saat üzerini kapatıp bekletiyoruz.
  5. Hamurdan cevizden biraz büyük parçalar koparıp, nescafe tabağı kadar açıyoruz. Açtığımız hamurun üzerini fırça yardımıyla yağlıyoruz.
  6. Hamuru ikiye katlayıp yine yağlıyoruz.
  7. Hamuru dörde katlıyoruz. En sonunda üzerini yağlamıyoruz. 7-8 dakika kadar tepside bekletiyoruz. Yukarıdaki 5. resimdeki şekli alması gerekiyor. Yani en üstündeki kat biraz geride, altındaki kat ise biraz ondan ileride olmalı. Böyle şekil verince poğaçalar daha düzgün olacaktır.
  8. Üzerine yumurta sarısı ve susam serpip, 180 derecede kızarıncaya kadar  pişiriyoruz. Afiyet Olsun...


13 Mart 2015 Cuma

Sarımsaklı Karnabahar Kızartması

Kışı bitirmeye, ilkbaharı karşılamaya hazırlandığımız şu sıralar, son karnabaharlarınızla birşeyler yapmanın tam vakti.
Kahvaltılarda yada ara öğünlerde çok sevilerek tüketilecek karnabahar kızartmasını bir de sarımsaklı deneyin.
Ben üzerine sarımsaklı yoğurt dökmektense, sarımsağı içine katıp az unlu ve az kabarık karnabaharlar hazırladım. Bunu yapmamdaki sebep ise o pufidik karnabaharı yerken hamur yoğunluğunun hissediliyor olması. Bence karnabaharın kendi tadı hamur tadını bastırmamalı. Böylesi çok daha lezizzz.
Mutlu Cumartesiler...

Malzemeler:
  • Bir küçük karnabaharın yarısı
  • 1/2 çay bardağı süt
  • 1 adet yumurta
  • 1 kaşık un
  • 1 kaşık tam buğday unu
  • 1/2 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 iri diş sarımsak
  • karabiber, tuz
Kızartmak için:
  • Sıvıyağ
Üzeri için:
  • Mayonez (yada siz yoğurt da kullanabilirsiniz)
Yapılışı:
  1. Karnabaharın çiçekleri ayrılır ve yıkanır. Bir tencereye alınır ve üzerini geçecek  kadar su konulur. Bir tutam tuz da atıp kaynamaya bırakılır. Karnabaharlar hafifçe haşlanır, diriliği gitsin yeter.
  2. Bir kaseye, yumurta kırılır ve çırpılır. Üzerine süt, unlar, ezilmiş sarımsak, karabiber, tuz ve kabartma tozu eklenir. 
  3. Bir küçük tavaya sıvıyağ konulur.  Hazırladığımız sosa batırılan karnabaharlar, bu yağda çevirilerek kızartılır. Havlu kağıtın üzerine alınır.
  4. İsteğe göre, sarımsaklı yoğurt yada sade yoğurt dökebilirsiniz. Biz bunun yerine sadece mayoneze batırıp yemeyi tercih ettik. Zannettiğiniz gibi yağ çekmiyor çünkü ve böylesi daha lezzetli oluyor. Kalın Sağlıcakla...

Kağıt Kebabı


Kağıt kebabı, şık sunumlar ve güzel sofralar hazırlamak istendiğinde kurtarıcı yemeklerdendir bence.
İçine konulan malzemeler kişiden kişiye fark edebilir. Mesela, ben bezelyeyi tercih etmiyorum, çünkü bezelyenin kendine has şekerimsi tadını etin yanına yakıştıramıyorum.
Bunun yanısıra patates, havuç ve soğan olmazsa olmazlarından bence. Çünkü patates yemeğin sasiliğini alıp tadını güzelleştiriyor, ayrıca havuçta içinin renklenmesini sağlıyor.
Deneyin  mutlaka beğeneceksiniz.
Ayrıca gündüzden yapıp, akşam yemeden önce fırınlayabilirsiniz. Böylece akşama yemeğiniz sıcak sıcak olacaktır. Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:  ( 4 kişilik için )
  • 500 gram dana eti
  • 1 orta boy soğan
  • 1/2 havuç
  • 1 büyük soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 1 domates
  • 1/2 çarliston biber
  • 1/2 kapya biber
  • tuz, karabiber

Yapılışı:
  1.  Eti küçük kuşbaşı halinde doğruyoruz. Biraz tuz ve 1 su bardağı su ile düdüklüde yarım saat pişiriyoruz. (Yenilecek kıvama gelmesi gerekiyor.)
  2. Diğer bütün malzemeleri küçük küçük doğruyoruz. Hafifçe yağ konulmuş bir tavada yada tencerede sırasıyla önce soğan, sarımsak,havuç, patates, biberleri ekleyip tuz ilavesi yapıyoruz.
  3. Düdüklüden çıkardığımız etleri, suyunu süzüp sebzelere ekliyoruz.
  4.  Ardından kabukları soyulup küp küp doğranmış domatesleri ekliyoruz. Karabiber ilavesi ile şöyle bir karıştırıp ocağın altını kapatıyoruz.
  5. Yağlı kağıttan 30 santim uzunluğunda 4 parça kesiyoruz. Harcımızı da tencerenin içinde 4 parçaya ayırıyoruz. Uzun kenarını önümüze serip ortasına dört eşit parçaya ayırdığımız harcımızın birini koyuyoruz. Eğer pişirdiğimiz etin suyu varsa bu sudan yoksa sıcak su da olabilir 1 yemek kaşığı harcın üzerine su ekliyoruz. (Eğer hemen pişirmeyecekseniz bu işlemi fırına vermeden önce de yapabilirsiniz.)
  6. Resimdeki gibi uzun kenarlarından önce birini sonra ikincisi etin tam kenarından katlıyoruz. Kısa kenarlarını da etin tam kenarlarından katlıyoruz. Sonra kısa kenarlarını açıp uçlarından resimdeki gibi hafif üçgenimsi katlıyoruz. (Bu işlemi kağıtlar güzel görünsün, alt kanarlar üste çıkıp görüntüyü kirletmesin diye yapıyoruz.) Tersini çevirip kağıdı elimizle biraz yassılaştırıyoruz ki kağıdın köşeleri de boş kalmasın. Katlanan kısımlarının altta kalmasını sağlayacak şekilde çevirip tepsiye alıyoruz. Kağıtların üzerine fırça yardımıyla su sürüyoruz.
  7.  180 derecede 15-20 dakika kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun...

12 Mart 2015 Perşembe

Fava


Fava Ege mutfağının vazgeçilmez mezelerinden.
Seveni çok var, bir o kadar da sevmeyeni var; işkembe, mumbar, mantar vs gibi..
Ben de merak ettim, nedir nasıl birşeydir diye.
Hatta arkadaş günümde yaptım bu mezeyi, tabi salata yerine.
Şahsen ben kendi payımı yedim, fena da değildi, yiyenler de oldu, baklayı sevmediği için yemeyenler de oldu.
Bundan mütevellit, size önerim, eğer daha önce tatmış ve beğenmişseniz, bir de benim tarifimi deneyin derim.
Yok eğer daha önce hiç denememiş ve içbaklayla da aranız yok ise önce başka bir yerde yeyin sonra deneyin :)
İşte bu kadar da açıksözlüyümdür:)
Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:
  • 1 su bardağı içbakla
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 1 limonun suyu
  • 1/2 tatlı kaşığı tuz 
  • 1 çay kaşığı şeker
  • dereotu
Üzeri için:
  • 1/2 kahve fincanı zeytinyağı
  • 1 küçük soğan
  • 1 küçük havuç
  • zeytin
Yapılışı:
  1. Baklaları 5-6 saat kadar sıcak suda bekletiyoruz. Suyunu süzüp, yıkayıp, tencereye alıyoruz. Üzerini geçecek kadar su ve tuz ekleyip, kaynatıyoruz. Suyunu çektikçe sıcak sıcak su ilavesi yapın, baklalar çok su çekiyor.
  2. Bir tavaya biraz sıvıyağ koyup, küp küp doğradığımız soğanı kavuruyoruz. Kavurduğumuz soğanları haşlanıp yumuşayan bakla tenceresine ilave ediyoruz.
  3. Baklalar iyice yumuşayıp suyunu çekince bir tane limon sıkıyoruz. Bir çay kaşığı şeker ilave ediyoruz.
  4. Baklaları blendırdan geçiriyoruz. İsteğe göre, dereotlarını bu sırada ekleyip bakla ile birlikte blendırdan geçirebilirsiniz (benim gibi) yada dereotunu eklemeyip, en son servis sırasında doğrayıp üzerine koyabilirsiniz.(bence bu daha iyi bir sonuç verecektir.)
  5. Bir borcama hafifçe dibini ıslatıp fava püresini döküyoruz. Üzerini streçleyip bir gece buzdolabında bekletiyoruz.
  6. Servis yapmadan önce baklava şeklinde dilimler kesiyoruz. Tabağa alıp üzerinin sosunu hazırlıyoruz.
  7. Üzeri için, bir tavaya, zeytinyağı koyup, küçük küçük doğranmış soğan ve havuçları ekliyoruz. Biraz tuz ekleyip, iyice yumuşamasını sağlıyoruz. En son iki diş sarımsak da incecik doğrayıp bu karışıma ilave ediyoruz. Fava dilimlenecek hale gelince bu sosu üzerine döküp servis yapıyoruz.


11 Mart 2015 Çarşamba

Mısırgevrekli Kurabiye


  Mısırgevrekli kurabiyeyi yaparken en zor kısım nişastanın şekil alması oluyor. Görümcem farklı markalarla aynı tarifi denediğinde şekil verememiş mesela.  İkinci dikkat edilecek kısım ise yanınızda bir yardımcınız olursa biriniz çikolataya atarken bir diğeriniz mısırgevreğine bulayabilir. Çünkü hemen ardından dolaba kaldırılması gerekiyor.
   Mısırgevrekli kurabiyeler çok nefis gerçekten. Ayrıca bir iyi tarafı daha var, buzlukta saklanması. Buzlukta uzun süre halihazırda kurabiyeleriniz olabiliyor. Tabi bu konuda da biraz dikkatli olmakta fayda var. Buzluk kokusu sinmemesi için üzerini streçleyip yada  kapalı bir kap ile saklamalısınız. Hatta varsa ayrı bir çekmecesinde saklamak daha yararlı olacaktır. Misafirlerinizden kesinlikle tarif  isteyenler olacaktır. Denemeniz dileğiyle...

Malzemeler:

Hamuru İçin:
  • 250 gram oda sıcaklığında tereyağ yada margarin
  • 4 yumurta
  • 1 su bardağı şeker
  • 800 gram mısır nişastası (buğday olmaz)
  • 1 paket kabartma tozu
Çikolata sosu için:

  • 600 gram çikolata (ekmeğe sürülebilir olandan)
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  •  Sıcak su

  • Üzeri İçin:
    • 500 gram mısır gevreği (ince yuvarlak ve sade olanlarından)

    Yapılışı:
    1. Mısırgevreğini bir kaseye boşaltıp, elimizle ufalıyoruz. Yoksa çok şekilsiz oluyor.
    2. Hamur için gerekli malzemeleri katıp yoğuruyoruz. Ele kolay gelmeyen bir hamur oluyor. Zaten bu yüzden çiğköfte şekli veriliyor. Hamur yoğurdukça biraz daha özleşecektir.
    3. Hamurdan küçük parçalar alıp çiğköfte şekli veriyor, tepsiye diziyoruz.
    4. Bu şekilde önceden ısıtılmış fırında 160 derecede, beyazlığını yitirmeden pişiriyoruz. Bu ölçüyle 3,5 tepsi kadar kurabiye çıkıyor. (margarin yada tereyağ farkından biraz değişebilir)
    5. Çikolata sosu için kurabiyeler pişerken çikolatayı bir geniş kaseye alıp, altına sıcak su koyuyor bu kaseyi bu sıcak suyun içine oturtuyoruz. Bir kaşık yardımıyla bir taraftan sıvıyağ katıyor bir taraftan karıştırıyoruz. Kurabiyeleri bulayacak hale gelince sıcak suda kalmaya devam ediyor. Bu işlemi kurabiyeler pişmeden yapmalısınız yoksa yetişmeyebilir.
    6. Kurabiyeler fırından çıkınca soğuyor ve bu çikolatalı kaba alıyoruz. Önce çikolataya sonra ardından mısırgevreğine bulayarak tepsiye alıyoruz. Bu şekilde buzdolabına kaldırmamız gerekiyor.
    7. Bu kurabiyeler buzdolabının buzluğunda saklanıyor. Yemeden birkaç dakika önce çıkarmak yeterli oluyor. Bu şekilde çikolatası erimeden tüketebiliyoruz. Ayrıca dondurmayı anımsatacak bir tat ortaya çıkıyor.

    9 Mart 2015 Pazartesi

    ORMANCI POĞAÇASI

     
     
     
     

     
     
     Ormancı poğaçası, yıllardır yaptığımız poğaçalardandır. Ben tarifini  görümcemden almıştım.
     Pratikliği ve içinde bulundurduğu çeşniler sayesinde kendine özgü bir tadı oluyor.
     Özellikle fırından yeni çıkınca yemesi çok güzel oluyor. Size de ılık ılık yemenizi tavsiye ederim.
     Kalın Sağlıcakla...
     
    Malzemeler:
    • 150 gram oda sıcaklığında tereyağ yada margarin
    • 2 yumurta (birinin sarısı üzerine)
    • Yarım su bardağından biraz daha az sıvıyağ
    • 2 yemek kaşığı yoğurt
    • 2 yemek kaşığı sirke
    • 1 paket kabartma tozu
    • 2 adet yeşil soğanın yeşil yaprakları
    • 8-10 tane siyah zeytin
    • bir tutam dereotu
    • bir kibrit kutusu kadar beyaz peynir (ben ekledim)
    •  1 su bardağı tam buğday unu (ben ekledim )
    • aldığı kadar normal un (isterseniz hepsini normal unla yapabilirsiniz)
    • 1 çay kaşığı tuz


    Yapılışı:
    1. Zeytinin çekirdeklerini ayırıp küçük küçük doğrayın. Yeşillikleri de minik minik doğrayın.
    2. Tereyağ, yumurtalar (birinin sarısı hariç), sıvıyağ, yoğurt, sirke, beyaz peynir, zeytin, yeşillikleri bir kaba alın.
    3.  Tam buğday ununun içine kabartma tozunu ekleyin, karışıma ilave edin. Daha un alacaktır bunun için azar azar un ekleyerek hamuru yoğurun. Ele yapışmayan bir kıvam alması gerekiyor.
    4. Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yağlanmış tepsiye dizin. Üzerlerine ayırdığımız yumurta sarısı sürüp, 160 dereceli fırında üzerleri kızarıncaya kadar pişirin. Afiyet Olsun...

    5 Mart 2015 Perşembe

    Sosisli Lahana Kavurması



      .Hayırlı Cumalar Sevgili Dostlar...
      Lahana kavurması diyorum fakat içinde havuç var patates var... Gerçekten çok lezzetli bir yemek bu. Hatta kahvaltı sofralarınızda da rahatlıkla da kullanabilirsiniz. En önemli nokta kısık ateşte ağzı kapalı olarak pişirmek bütün sebzeleri. Böylece çiğ kalmadığı gibi kendi sebze sularıyla daha yumuşak ve lezzetli oluyorlar.

      Sosisi siz isterseniz eklemeyebilirsiniz. Tamam kabul eklenince daha da güzelleşiyor. Bir önerim ise tavuk yada hindi sosis yerine kesinlikle et sosis kullanmanız olacaktır, bu şekilde gerçek tadını yakalayabilirsiniz

    Malzemeler:
    •  1 büyükçe kase doğranmış beyaz lahana
    •  1 havuç
    • 1 orta boy patates
    • 1 orta boy soğan
    • 2 diş sarımsak
    • 2 adet uzun et sosis
    • tuz, karabiber

    Yapılışı:
    1. Öncelikle soğanları küp küp doğruyoruz, teflon yada döküm tencereye biraz sıvıyağ katıp kavurmaya başlıyoruz.
    2. Soğanlar kavrulurken sarımsakları ve hemen birlikte ince ince doğradığımız havuçları ekliyoruz.
    3. Patates ve sosisleri de ekledikten sonra en son lahanaları ilave ediyoruz. Tuz ve karabiberi ekleyip, yine kısık ateşte ağzı kapalı olarak kavuruyoruz. Afiyet Olsun...

    3 Mart 2015 Salı

    Küllü Minik Kurabiye


    Bu kurabiyeleri Feride 'de ilk kez yediğimde bayıldım. Gerçekten çok başarılı olmuşlardı. Hem de malzemesi bu kadar azken :)
    Üstelik içine hiç şeker katılmadığı halde dışındaki tat o kadar yeterli geliyor ki.
    Ağızda dağılması da ayrı bir güzelliği.
    Her şekliyle tamamen arkasında durduğum ve şiddetli önerdiğim tariflerden oldu.
    Deneyin pişman olmayacaksınız...

    Malzemeler:
    • 250 gram oda sıcaklığında tereyağ (margarin de olabilir)
    • 1,5 çay bardağı sıvıyağ
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 yumurta
    • 3,5 su bardağı kadar un
    Dış Harcı İçin:
    • 1,5 su bardağı pudra şekeri
    • 50 gram kakao
    • 2 paket vanilin


    Yapılışı:
    1. Hamur malzemelerini bir kaba alıp hepsini birlikte yoğuruyoruz.  (Gerekirse un ilavesi yapabilirsiniz.)
    2. Hamurun üzerini streçleyip, 30  dakika kadar buzdolabında dinlendiriyoruz.
    3. Bu arada dış harcının malzemelerini bir kaba alıp karıştırıyoruz.
    4. Buzdolabından çıkardığımız hamurdan elimizle parçalar koparıp, yuvarlıyoruz, uzatıyoruz.
    5. 1 parmak kadar genişliğinde kesip tepsiye alıyoruz. Önceden ısıtılmış fırında 150 derecede kızarmadan pişiriyoruz. (elinizle bir tane alın, tepsiden kalkıyorsa olmuş demektir)
    6. Kurabiyeler sıcak sıcakken,  hazırladığımız harcın içine ekliyor hafifçe karıştırıyoruz.
    7. Bu işlem için kurabiyelerin sıcak olması şart çünkü sıcakken bu harç dış yüzeyine yapışacaktır.
    8. Bu çok bereketli bir kurabiye oluyor. Dolu dolu 2 tepsi çıkıyor. Ayrıca çok nefis, ağızda dağılıyor. Afiyet Olsun...

    Porsiyonluk Güveç





     Güveci bu şekilde porsiyonluk olarak yapmayı seviyorum.
     Ben kaşar kullanmadım fakat siz isterseniz domates dilimi yerine üzerine kaşar da koyabilirsiniz.
     Güvecin içine patates yada havuç gibi sebzeler koymadım. Bunun yerine soğan, sarımsak, domates ve iki çeşit biber kullandım.
      Sade ve klasik güveç oldu. Tadı tuzu da tam yerinde ve pişmesi de gayet başarılıydı.
       Bizim evde kuzu eti yenilmediğinden dana eti kullanıyorum. Bu da güveci çiğ şekilde fırınlamaktan beni alıkoyuyor. Malum dana etinin pişmesi epey zaman alabiliyor. Bunun yerine eti daha önceden pişiriyorum. Ona eşlik etsin diye sebzeleri de hafifçe soteledim. Böylece hem pişmemiş durumu olmadı hem de sabahtan hazırlayıp, akşam yemeğine fırınlaması kaldı. Önerilir...

    
     
    Malzemeler:
    • 500 gram, dana eti
    • 2 orta boy soğan
    • 4 diş sarımsak
    • 2 büyük domates
    • 1 kapya biber
    • 1 çarliston biber
    • sıcak su
    • karabiber, tuz, kırmızı toz biber, pul biber isteğe göre kekik

    Yapılışı:
    1. Eti bir tencereye alıp, üzerine çok az sıvıyağ ekliyoruz. Kapağı kapalı olarak suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Sonra etlere bakıyoruz yeterince yumuşak değilse,  biraz da su ekleyip yumuşayana kadar pişiriyoruz. (Bu esnada düdüklü de kullanabilirsiniz)
    2. Soğanları küp küp doğruyoruz. Bir tencereye alıp biraz sıvıyağ ile kavuruyoruz, sarımsakları ekliyoruz, pişirdiğimiz eti de bu tencereye ekleyip şöyle biraz kavuruyoruz.
    3. Kavurduğumuz eti, dibi yağlanmış küçük güveç kaplarına paylaştırıyoruz.
    4.  Domatesin birinden 4 yuvarlak dilim kesip kenara alıyoruz. (Bunlar üzerine kapatılacak) Yine aynı tavayı kullanabilirsiniz, domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğruyoruz, her iki biberi de küçük küçük doğruyoruz. Baharatları da ekleyip, güveç kaplarının üzerine paylaştırıyoruz. Üzerine güvece bir parmak kalana kadar sıcak su ekliyoruz.
    5.  En son ayırdığımız dilim domatesleri de güvecin üzerine kapatıp, fırına alıyoruz. Fırında 160 - 170 derecede üzeri üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Afiyet Olsun