..
Mimlerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mimlerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2011 Cuma

Zeytinyağlı Yerelması ve Mimlendim

                           
                            Bugün sizlere yılda bir yaptığım, zeytinyağlı yerelması tarifini vereceğim. Ben bu tarifi geçen sene Ev Cini'inden almıştım. Bizim evde zeytinyağlılara bir önyargı olduğu için, pek yapamam. Sizin ev halkında böyle bir sorun yoksa, yapmalısınız. Denemek isteyenlere duyurulur.
Malzemeler: 300 gram yerelması,1 havuç,20 kadar arpacık soğan,1 büyük çay bardağı zeytinyağı,1 yemek kaşığı toz şeker,1 yemek kaşığı nar ekşisi,1 büyük çay bardağı sıcak su,1 yemek kaşığı dereotu.

Yapılışı:

  1. Yer elması ve havuçları bir tencerede hafif haşla.Kabuklarını soy.
  2. Soğanları soy küçük bir tencereye zeytinyağını koy, soğanları teksıra halinde diz,en küçük ocağa al.Üzerine 1 yemek kaşığı şekeri serp, soğanlar karamelleşinceye kadar pişir. Soğanlar pişince tencereden çıkar, kaseye al, üzerine nar ekşisi dök.
  3. Tenceredeki yağın üstüne yerelması ve havuçları koy, biraz kavur. Üzerine bir çay bardağı su ekle. İnce doğranılan dereotunu serpiştir, tuzunu ekle.İnmesine yakın üstüne soğanları ekle. Afiyet olsun
                         Bu günkü ikinci konumuz ise;  Sevgili Pasta Köşesi ve Sevgili Yemek Dünyam beni mimlemişler.Efendim öğrenmek istedikleri şey ise "Karşımızdakini mutlu etmek için yapacağımız 10 şey" imiş. Çok zor bir mim olmuş olmasına ama olmuş artık bir kere.
                          Öncelikle şunu belirteyim karşımdakinin kim olduğuna bağlı biraz da bu sorunun cevabı. Çocuksa başka mutlu edilir, arkadaş ise başka, koca ise başka bir şekilde mesela :) E öyle değil mi ama?
Şimdi gelelim sadede:
  1.  Karşımdakinin bana güvenmesini sağlarım önce. Daha sonra onun ihtiyacı olan şeyi belirler o yönden yaklaşırım.
  2. Çocuksa karşımdaki, ona bazen bir hediye alır, bazen onunla resim yapar yada şarkı öğretirim, yada oturur oyun oynarım. Etkinlik yaptığım da çok olur.
  3. Bir yakınını kaybeden birine; Allah'ın emrini hatırlatır, onun ömrünün sonuna geldiğini ve ölümde bir hayır olduğunu, bundan sonra bizim onun için ne yapabileceğimizi düşünmemiz gerektiğini bunun bizim vazifemiz olduğunu hatırlatarak dikkatinin başka yöne dağılmasını sağlarım.( tabi ölüm acısı çok taze olmamak kaydıyla)
  4. Bazen birini mutlu etmenin en iyi yolu ve bizim de en iyi bildiğimiz yolu, güzel bir sofra hazırlamaktan geçer. Yada onun sevdiği bir tatlıyı ne bileyim bir yemeği yapabilirim.
  5. Hani acılar paylaşıldıkça azalır derler ya işte bu yüzden onu dinlerim onu mutlu etmek adına. Derdini dinler, elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Bu arada iyi bir dert ortağı olduğum da söylenebilir.
  6. Zaman zaman o kadar fedakar olabiliyorum ki, ben bile kendime hayret ediyorum sonrasında. Karşımdakini mutlu etmek adına hiç istemediğim bir şeyi yaptığım çok olmuştur.Olmaması dileğiyle...
  7. Bazen bir mesaj yada bloggerlar arasında yorum bırakma. Beni çok mutlu ediyor örneğin, Ya sizi?
  8. Sürprizler yapmak. Tabi sonu iyi biten sürprizler.Ben ne zaman sürpriz yapmaya kalksam işlerin karıştığı çok olur da. Asıl bana sürpriz olur bazı şeyler.
  9. Beraber alışverişe çıkmak. Tabi bunun şartı var o da bayan olması. Asla bir erkeği mutlu etmek için alışverişe çıkarmayın bence. Tabi bu sadece bence isterseniz çıkarabilirsiniz de ama sonunu düşünemiyorum.
  10. En sonuncusu ise dini bayramlarda ve özel günlerde  büyüklerimizi ziyaret etmek. En büyük mutluluk kaynağı hiç şüphesiz. 
Ve sonunda bitirdim mutlu etmenin 10 yolunu. Şimdi 10 tane bahtsız bedeviyi bildiriyorum. Şaka şaka tabi.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Ödülüm Var...

                                                                   
 Sevgili Emine Kaya beni "çok yönlü blogger" ödülüne layık görmüş. Kendisine teşekkürlerimi sunuyorum. Kendi hakkımda 7 gerçeği daha önceki postumda açıklamıştım. "İçinde sevgi ve saygılarımı ikram ediyorum." demiş. Benden de kendisine en içten dileklerimle sevgilerim gitsin.Teşekkürler Sevgili Emine Kaya.

2 Kasım 2011 Çarşamba

Özürlü Çocuklar İçin ve İlk Mimim


                       Görüncem özürlü ailelerle çalışıyor.Bugün kendi aralarında özürlü çocukları ve ailelerini bayram öncesi bir araya getirmek ve biraz da eğlenmek için  bir organizasyon yapmışlar. Ben de havuçlu keklerim ve patatesli lorlu çöreklerim ile onlara yardım ettim naçizane.Beğenilerek yenildiğini söyledi. Böylece rahatladım.



Emine Kaya arkadaşım beni mimlemiş.Bu onun ilk mimlenmesiymiş valla ne diyeyim benim de ilk mimlenmem.Beni düşündüğü için kendisine teşekkür ediyor ve şu meşhur sorunun cevabını vermek üzere işe koyuluyorum.
Beni eskilere götüren ilk şarkı:
1) Gülay'dan Cesaretin Var mı Aşka? Ne zaman tesadüfen dinlesem bu şarkıyı hala içimde o yıllardan kalma birkaç duygu karanlıktan çıkar gelir kalbime? Artık nedense...
2)İkincisi İse Eşimle olan ilk şarkımız Barış Manço'dan Kara Sevda. Ya ben öyle sevmiştim eşimi yani hala öyle seviyorum...
3)Üçüncüsüne gelince şimdilerde bol bol dinlediğim ve dinlemekten bıkmadığım Volkan Konak'ın söylediği Mimoza Çiçeğim adlı parça.Her dinleyişimde ağlamaklı oluyorum.

Şimdi sıra geldi başkalarını mimlemeye değil mi? Yani böyle olmalı en azından Peki ben kimlerin adını vereyim diye düşüneyim.mermer tezgahpembe kekik Otuzundan Sonra Şirince Tatlar ve Elif 'in Terazisi'ne  gelsin bu soru şimdi de.Bakalım onları en çok etkileyen ve anısı olan 3 şarkı neymiş? Kolay gelsin.