..

29 Mayıs 2011 Pazar

Madımak Yemeği

Daha önce eşimin Çankırılı olduğunu söylemiştim. Çerkeşliler özellikle mayıs ve haziran aylarında sırf madımak toplamak için köylerine yada kasabalarına giderler. Kış için topladıkları madımakları kıyıp(ince doğrayarak) dondurucuya koyarlar. Madımağın yemeği ve bükmesi meşhurdur. Biz  de dün piknik için gittiğimiz yerden kayınvalidemle madımak topladık. Çok taze ve güzeldi. Bir öğün yenebilecek kadar oldu.Ben de sizlerle paylaşmak istedim. Rabbim yaratmışsa vardır bir bildiği ve tabiki vardır bir yararı.

Malzemeler:
1 kg taze madımak, iki tane soğan, bir kaşık salça, iki yemek kaşığı pirinç, isteğe göre bir yumurta, zeytinyağı, sebze çeşnisi, bir tutam tuz.

Yapılışı;

  1. Madımakları toplayıp geldikten sonra önce bir ayıkladım ki içinde yabancı otlar kalmasın diye. Sonra iki kez yıkadım ve suya koydum. Birkaç saat toprağı falan varsa diye beklettim.
  2. Çıkarıp süzgece aldım. İnce ince doğradım onları.(isteğe göre bu aşaması robatta da yapılabilir)
  3. Soğanları doğrayıp zeytinyağında kavurdum salçasını, koyup iki dakika daha kavurduktan sonra içine madımakları koydum. Kapağını kapatıp kısık ateşe aldım ki renkleri sararıncaya kadar yumuşasınlar diye.
  4. Üzerine sebze çeşnisini, ekledim tuzu bu aşamada koymadım çünkü sebze çeşnisi zaten tuzlu oluyor.(Yumurtalı yapmak istiyorsanız suyunu koymadan yumurtasını kırıp bir iki kez karıştırdıktan sonra suyunu ekleyebilirsiniz.) Üzerine suyu koyup karıştırdım tuzunu ekledim.40 dakika kadar pişirdim.
  5. Madımaklar pişince üzerine pirinçleri yıkayıp ekledim. Pirinçlerle birlikte 5 dakika daha pişirdim. Kendi sıcağında pirinçlerinin olması için altını kapattım.
  6. İsteğe göre sarımsaklı yoğurtla servis yapılabilir.
                                                               AFİYET OLSUN

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Çilek Reçeli



Mevsiminde yapılan reçeller, marmelatlar, kurular, hatta meyve suları güzel olur. Ben de kendimce bir karar aldım bu sene 10  farklı reçel yada marmelat yapacağım. Bunlardan ilki de çilek reçeli oldu.
Aslında çilek reçelini yapalı birkaç hafta oldu.  Bunun da bir hikayesi var. Bir kaç hafta önce çocuklarla markete gittik 2 kilodan fazla çilek aldık. Aynı gün kayınvalidem de 2 kilo çilekle eve geldi. Biraz yedik falan baktım elimde 3 kilo çilek kalmış. Malum çilek fazla dayanabilen bir meyve olmadığından ben de reçel yapayım dedim. İyiki de yapmışım
Çilek reçeli için malzemeler:
Ben üç kilo çilek kullandım, tabi buna istinaden de 3 kilo şeker, reçel üçlemesinin son ayağı yarım limon.
Bunu kilo bazına indirgeyecek olursak 1 kg çileğe, 1 kg şeker ve kanımca yarım limon çok geleceğinden bir tatlı kaşığı limon suyu yetecektir.

Gelelim Yapılışına:
Çilekleri yıkayıp ayıkladıktan sonra derince bir kaba alıp üstüne şekerimizi döküyoruz. Bir gece bekletiyoruz. Ben geceleyin bir kere karıştırdım hafifçe. Sabah çocuğumu okula gönderdikten sonra ilk işim reçelimi ocağa koymak oldu. Kaynamaya başlayınca baktım çilekler eriyecek, çilekleri kevgire aldım. Şerbeti kıvam alıncaya kadar (ben meşhur tabak testini yaptım yani bir damla tabağa damlatıp hafif akışkan olduğuna baktım ) kaynattım ve çilekleri ekledim. Limon suyu ekleyip bir taşım daha kaynattıktan sonra indirdim ocaktan. Cam kavanozlara aldım,soğuyunca dolaba kaldırdım.
Ayrıca belirteyim ben reçelin köpüğünün alınması taraftarı değilim. İsteyen alabilir fakat böylesi daha yararlı olacaktır.
AFİYET OLSUN...

27 Mayıs 2011 Cuma

Haşhaşlı Çörek



Haşhaşlı çörekler yada  bizim deyimimizle lokumlar Ramazan Bayramı' nın vazgeçilmezlerindendir Küre'de. Ramazan bayramı geldimi arefe gününden lokum yapılır. Bunu ister haşhaşlı, ister susamlı alüminyum fırın tepsilerinde köy fırınlarında ateşin o kendine has kokusuyla pişer. Sıcak sıcak pek yiyemeyiz çünkü o sıra oruçlu oluruz. Sabahına ise bayram soframızda misafirlerimize ikram etmek için yerini alır. Bu bizde öteden beri süregelen bir gelenektir. Bilecik 'in diğer ilçelerinde de hala yapılıyormu bilmiyorum ama bizim köyümüzde annemler yapmaya devam ediyor.
Tabi ben şimdi daha farklı olarak yaptım. Malum ne köy fırınımız var ne de o kadar büyük yapabiliriz. Ben evde yaptığım zaman bir iki atımlık yapıyorum. Hem böylesinin pişmesi daha iyi oluyor, hem de misafirler için daha uygun olduğunu düşünüyorum.
Cahide Jibek 'in bloğunu gezerken orda aklıma düştü. Hemen bende yapayım sizlerle paylaşayım dedim. Bakalım benim yaptığım şekliyle beğenecek misiniz?

Haşhaşlı Çörek  (Lokum)

Malzemeler:
 Aktardan aldığım 250 gram haşhaş, yarım yaş maya, iki bardak süt, bir küçük  bardak sıvıyağ, bir bardak  ılık su, iki tatlı kaşığı tuz, üç tatlı kaşığı şeker, açmak için sıvıyağ, üzeri için yumurta sarısı

Yapılışı:
  1. Ilık suyumuzun içine mayamızı ekliyoruz, şekeri ekliyoruz, tuzu ekliyoruz, eritiyoruz, sıvıyağ, ısıtılmış sıcağı yakın süt ekliyoruz, yoğuruyoruz.
  2. Hamuru iki saat mayalamamız gerekiyor.
  3. Hamurdan açabileceğimiz bezeler alarak açıyoruz, içini yağlıyoruz.
  4. Biraz yağ ve tuzla özelediğimiz haşhaşı bu hamurun üzerine yayıyoruz.
  5. Rulo halinde sarıp istediğimiz büyüklükte kesiyoruz. Yağlanmış tepsimize diziyoruz. Biraz da böyle tepsinin üzerinde mayalandırıyoruz, önceden ısıtılmış fırında  önce 200 -sonra 180 indirerek pişiriyoruz.
Not: İsteğe göre içine ceviz yada susam eklenebilir.
                         Afiyet Olsun...

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Ezo Gelin Çorbası


Ezo gelin çorbası hep en sevdiğim çorbalar arasında olmuştur. Başlı başına bir yemek bence. İçinde barındırdığı kuru bakliyatlar sayesinde çocuklar için de çok besleyici ayrıca. Siz de benim anne iseniz yemeğin kolaylığı kadar çocuğunuzun dengeli beslenmesi için her türlü besinlerden  yedirmeye dikkat ediyorsunuzdur. Tabi her hafta kuru fasuyle pilav olmuyor. Bazen bir çorbayla bu açığı kapatmaya çalışıyorum.Ezo gelin işte böyle durumlarda bu açığı fazlasıyla kapatan bir çorba. Tek kusuru biraz acıyla bir başka güzel olması :)Ben bu tarifi Oktay ustadan almıştım. O gün bugündür hep aynı şekliyle yapıyorum. Lezzeti de garanti ayrıca.
Gelelim malzemeleri vermeye;
1 çay bardağı kırmızı mercimek, 1 çorba kaşığı bulgur, 1 çorba kaşığı pirinç, 1çorba kaşığından biraz az biber salçası,yarım çorba kaşığı un, 1 soğan, bir kaşık tereyağ, ılık su, nane.

  1. Bir tencereye biraz su koyup kaynamaya bırakıyoruz.
  2. Suyumuz kaynarken biz mercimekleri yıkıyor suya ekliyoruz. Ardından soğanımızı rendeleyip onu da tencereye ekliyoruz. Bu arada suyun üzerine gelen köpükleri alıyoruz.
  3. Bulguru, pirinci yıkayıp bunları da ekliyoruz tencereye.Suyu az gibiyse biraz ılık su ekliyoruz.
  4. Ne kaldı geriye? Tavada tereyağını eritip unu kavuruyoruz, salçayı ekleyip kavurmaya devam ediyoruz, tencereden bir kepçe su alıp kavurduğumuz tencereye eklemek için karıştırıyoruz.Daha sonra yavaş yavaş tencereye ekliyoruz.
  5. En son tuz ve nane üzerine ekleyip pirinçler pişinceye kadar bekletiyoruz. Çorbamız oldu. Afiyet Olsun.

24 Mayıs 2011 Salı

Güveçte Tavuklu Türlü

              Eğer türlü yapmak istiyorsanız ve benim gibi türlüyü seviyorsanız tavukluymuş, etliymiş sizin için önemli değilse, güveçte yapmanızı tavsiye ederim. Her zaman tencere yemeğinden daha lezzetli olacağının garantisi vardır. Ayrıca ben tavuklu türlüyü etliye tercih ederim. Benim damak tadıma daha yatkın bir lezzet. Eminim sizde benim gibi düşüneceksiniz bir tadınca birdaha vazgeçemiyeceksiniz. Şimdi tavuklu türlümüzü yapmaya geçelim.

Malzemeler:
500 gram kadar tavuk( but, kanat, göğüs eti vs. ben bütün tavuğu parçalar dolaba koyarım, uygun olan yerlerini uygun olan yemeklerde kullanırım.), 2 patates, 2 patlıcan, birkaç tane arpacık soğan, 2 kırmızı ve 2 yeşil biber, 2 domates, 3 diş sarımsak, 3 kaşık sebze çeşnisi, 1 kaşık domates salçası, 1 kaşık biber salçası, iki tutam taze fasulye isteğe göre kabak(bende yoktu ben koymadım),

Gelelim yapılışına;
  1. Güvecimizi hazırlıyoruz, dibine biraz sıvıyağ koyalım ki tavuklar yapışmasın, üzerine yıkanmış ve az tuzlanmış tavuk etlerini yerleştiriyoruz.
  2. Sebzeleri soyup biraz irice doğruyoruz, patatesleri dörde bölüp, patlıcanları kalın ve uzun parçalıyoruz, fasulyeleri de onlara uygun yapmaya çalışıyoruz.


    3.   Hazırladığımız sebzeleri pişme sırasına göre güvecimize yerleştiriyoruz. Etlerin üzerine arpacık soğanları, onun üzerine fasulyeleri, patatesleri ve patlıcanları yerleştiriyoruz, koyarken üzerlerine çok az tuz serpiştiriyoruz.(yemeğin her aşamasında tuz eklemek size riskli geliyorsa suyunda ayarlayabilirsiniz)
   4.   En üstünü domatesleri yuvarlak keserek  kapatıyoruz.İkiye böldüğümüz sarmısaklarımızı aralarına katıyoruz.
   5.   Bir kapta salcaları biraz suyla incelterek, içine üç çay kaşığı toz sebze çeşnisi ve tuz ekliyoruz. (Fazla tuzlu olmasın suyunun tadına bakabilirsiniz) biraz da sıvıyağ koyarak güvecimize kenarlarından ekliyoruz. Sebzeler suyunu salacağı için fazla su eklememiz gerekiyor.
   6.   Kapağını kapattığımız güveci önce yüksek ateşte suyu kaynamaya başlayınca da kısık ateşte 45 dakika kadar pişiriyoruz.


                          
                                                                AFİYET OLSUN

 

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Puf Pasta




Pasta dedinmi çocuklar bayılır. Siz de benim gibi çocuklu bir anne iseniz pasta ve tatlı türlerinden iyi yaptığınız tarifler mutlaka birkaç tane vardır. Puf pasta da benim bu tür tariflerimden. Yapımı kolay olan aynı zamanda görünüşü ve tadı konusunda hiçbir risk içinde barındırmayan bir tarif bu. Ben bu tarife yakın bir tarifi portakal ağacında rastladım fakat tam olarak benim yaptığım gibi olmadığı için kendi yaptığım şekliyle sizinle paylaşmak istedim. Benim tarifimin yapımı daha kolay. Siz de benim gibi kolaycı iseniz ve çocuklarınızın fazla tahammülü yoksa denemenizi şiddetle tavsiye ederim . İnanın pişman olmıyacaksınız.

Şimdi gelelim Tarifimize:
Normal bir kakaolu kek yapın, fırın tepsisine koyun, bir tane kabartma tozu koyun, çünkü çok kabarmamasını tercih ediyoruz.

Yine de miktar vermek gerekirse Keki İçin ben:
3 yumurta, 1 su bardağı yağ, 1 su bardağı süt, 1 küçük paket kakao, 1 bardaktan bir kaşık fazla şeker, bir kabartma tozu, bir vanilin kullandım.

İç harcı İçin: 2 tane sade kremşanti, iki bardak soğuk süt, bir tane bitter çikolata

Yapılışı:
  1. Keki bilinen şekilde hazırlayıp, 180derece fırında pişirmeye başlıyoruz.
  2. Krem şantiyi soğuk sütle çırpıp dolaba koyuyoruz. Kullanmadan hemen önce içine ufak ufak kestiğimiz çikolata parçalarını ekliyoruz.
  3. Kekimiz, fırından çıkınca soğuması gerekiyor. Sonra bu keki su bardağı ile yuvarlak şekilde kesiyoruz. Kestiğimiz yuvarlak kekleri bir tepsiye alıp, geri kalan kısımlarını robottan geçiriyoruz.
  4. Hazırladığımız krem şantili iç harcı yuvarlak keklerin üzerine kaşık yardımıyla koyup, robottan geçirdiğimiz keke buluyoruz. Elimizle yuvarlak şekil veriyoruz.
  5. En son olarak tepsiye yerleştirdiğimiz puf pastalarımızın üzerini isteği göre hindistan cevizi ile süslüyoruz.
Buzdolabında biraz beklerse kendine daha iyi gelir tabi eğer sizin çocuklarınız bekleyebilirse...

                                                         Afiyet Olsun

Biber Dolma


Biber dolması her sofraya yakışan bir lezzet. İftar sofralarından tutun, mütevazi bir akşam yemeği hatta misafir masası hepsine de çok yakışıyor. Fakat bizim evde bu dolma en sade şekliyle yeniliyor. Niye mi
bizim kızlara et yedirmek çok zor. Hatta yemeklerin içinde bile kıyma görmek istemiyorlar. Ben de bu yüzden yemeklerimin içine eti fazla kullanmamayı tercih ediyorum. Bu yaptığım dolmanın içinde de yok. Tabi sizin böyle bir sonunuz yoksa kıyma koymalısınız hatta benim annem bu dolmanın içine küp küp doğranmış tavuk kavurup koyuyor ki ben çok severim onun dolmasını.Öyle de güzel oluyor. Aslında içine dereotu, maydanoz da konulunca güzel oluyor. Dün akşam yaptığım patatesli böreğe maydanoz koyunca büyük kızım kıyametleri koparınca ben ona da cesaret edemedim. Bilinen en sade şekliyle olmasına rağmen tadı çok güzel olmuştu. Hatta pirinçler tane tane ve tam da olması gerektiği gibi pişmişti. Şimdi gelelim malzemelere;

Dolmalık biber (ben küçüklerini seviyorum bu yüzden de manavdan küçük ve şekilleri düzgün olanlarını seçmeye gayret ediyorum.) , 2 domates, 1, 2 bardak pirinç (yapacağınız yemeğe göre), 2 orta boy soğan, birkaç dal taze nane yaprağı, karabiber, bir kaşık salça, 3 çay kaşığı sebze çeşnisi.

Yapılışı:
  1. Pirinçleri yıkayıp ılık suda diğer malzemeleri hazırlayana kadar bekletiyorum.
  2. Biberleri tohumlarından ayıklayıp yıkıyorum ve tabanlarından bir çatal batırıyorum. Sonra da parmağıma aldığım tuz ile biberlerin içini hafif tuzluyorum.
  3. Soğanları ince ince doğrayıp tavaya atıyorum biraz sıvıyağ ve tuz ekliyorum pembeleşinceye kadar kavuruyorum ve pirinçleri süzüp atıyorum, üzerine bir kaşık salça ekleyip iki yemek kaşığı su ekliyorum. Su 1,2 dakikakaya kadar çekiyor altını kapatıyorum.
  4. Pirinçlere yıkayıp doğradığım taze naneleri, karabiberi, sebze çeşnisini ekliyorum iyice karıştırıyorum.
  5. Biberlerin içini hazırladığım harçla dolduruyorum. Üzerlerine domates kesip kapatıyorum. Bir kaşık salçanın içine bir tutam tuz katıyorum tencereye ekliyorum.Suyu biberlerin üstünü geçmemesine dikkat edilmeli. En son üzerine sıvıyağ gezdiriyorum ve önce normal ateşte suyu kaynayana kadar sonra kısık ateşte pişirmeye başlıyorum.Ara sıra kontrol edilerek pişiyor. Gerekirse su eklenebilir.
                                                       Afiyet Olsun

Karnıyarık Tarifi





Patlıcanı çok seven bir toplumuz. Kebabı, oturtması, karnıyarığı hatta turşusu hepsini de severim ben.Bugün sizlere en çok bilinen ve evlerde en çok uygulanan şekliyle karnıyarıkla merhaba diyorum. Eşimin yemek seçmesi malum artık herkes tarafından biliniyor. Çok nadir de olsa severek yediği yemekler arasında karnıyarık. E mecburen bende bunu sık sık yapmak zorunda kalıyorum tabi. Şimdi gelelim tarifine

Malzemeler; İsteğe göre 4,5 patlıcan (patlıcanları manavdan seçerken en küçüklerini seçerseniz daha güzel oluyor. Ben elimde olanlardan yaptım.)200 gram kıyma, bir büyük soğan, 2 biber, 2 domates, bir kaşık salça, sıvıyağ(kızartmak için)karabiber.

Yapılışı:
  1. Önce patlıcanları başlarını kesmeden alaca soyuyoruz karınlarından bir çizik atıp tuzlu suda bekletiyoruz.
  2. Soğanı soyup bir tavada az bir yağda kısık ateşte kavuruyoruz. Sonra içine kıymayı koyup biraz daha kavurduktan sonra altını kapatıyoruz. ( kıyma çok kavrulmamasına dikkat edilmezse kuru oluyor fazla kırmızılığı gitmeden indirin)İçine tuz ve karabiber ekleyin.
  3. Bir tavada kızartma yağını alıyoruz ve kızdırıyoruz. Sudan çıkardığımız patlıcanları temiz bir bezle kurulayıp kızgın yağa atıyoruz( yağ iyi kızmış olursa patlıcanlar fazla yağ çekmez)
  4. Kızaran patlıcanları tepsimize alıyoruz. İçini hazırladığımız harçla dolduruyoruz. Bir kapta biraz salçalı suya bir çimdik tuz ekleyip kenarından tepsiye döküyoruz.
  5. Üzerine kesilmiş domatesler ve biberler koyup fırına alıyoruz.Domatesler ve biberler pişence fırını kapatıyoruz. İsteğe göre pilav yada yoğurtla servis yapıyoruz. 
Afiyet Olsun...

20 Mayıs 2011 Cuma

Limonlu Kurabiye

                   Bendeki bu limon sevdası nereye gidecek bilmiyorum ama herşeye ve herşeye katasım geliyor. Özellikle tatlılarda ekşi ve tatlının karışımı beni cezbediyor. Yeşil kabuklu limon bulamadığım için sarı limonla yaptım kurabiyelerimi.Böylede güzel oldular. Tarif benden denemesi sizden.

Kurabiye Malzemeleri:
150 gram margarin, 2 yumurtanın sarısı, 4 yemek kaşığı limon suyu, 6 kaşık pudra şekeri, bir çay kaşığı yarısı kadar kabartma tozu, bir limonun kabuğu, isteğe göre vanilin,
 Jölesi İçin;
1 çay bardağı limon suyu, bir çay bardağı su, iki çay bardağı şeker, tam dolu olmadan bir yemek kaşığı nişasta

Yapılışı;
  1. Oda sıcaklığında tuttuğumuz margarinin içine bütün malzemeyi ekliyoruz. (hatta siz tatlı seviyorsanız bir kaşık daha pudra şekeri biraz nişasta ekleyebilirsiniz)yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğruyoruz.
  2. Elimizde yuvarlak şekil vererek ortalarını bastırıyoruz ve buzluğa atıyoruz.
  3. Jöle malzemelerini nişasta hariç küçük bir kaba alıp ocağa koyuyoruz. Şeker eriyene kadar karıştırıp koyulaşmasını bekliyoruz. Şerbetimsi bir hal alınca indirip soğuyutuyoruz.
  4. Soğuyan limon suyunun içine nişasta ekleyip bir daha kaynatıyoruz. koyulaşınca altını kapatıp bir daha soğutuyoruz.
  5. Fırınımızı 180 dereceye getiriyoruz ısınınca buzluktan kurabiyelerimizi çıkartıp fırına koyuyoruz.
  6. Hafif pembeşince çıkartıp soğutuyoruz.
  7. Kurabiyeler ve jöle soğuyunca kurabiyelerin üstünü jölemizle süslüyoruz.
Not: Limonlu jöle yapmak için hazır limonataları da kullanabilirsiniz. Hazır limonatanın içine nişasta ekleyip kaynatarak jöle yapabilirsiniz. Yada limon jölesi yerine halihazırda bir marmelat yada ezilmiş reçeli kullanabilirsiniz.

                                                                            Afiyet Olsun....

Piyaz Tarifi




                             Evde kurufasulyemin bir yemek pişirecek kadar kalmadığını görünce "Ben seninle piyaz yapayım " dedim.O da kabul etti ve başladım piyazımı yapmaya.
Malzemeler: Bir su bardağı kadar kuru fasulye( tabi siz kendinize göre ayarlayabilirizsiniz hatta ben fazladan haşlarım her zaman fazlasını buzluğa atıp başka şeylerde kullanırım.), yarım demet maydanoz, 3 tane orta boy domates, bir kuru soğan, pul biber, 3 kaşık sirke, yarım limon, zeytinyağı, tuz,isteğe göre haşlanmış yumurta

Yapılışı bir çok basit olan bu tarifin yemesi de bir o kadar leziz.

  1. Kurufasulyeleri bildiğiniz gibi tuzla haşlayın. Ben düdüklü kullanmadım. Kuru fasulyelerin suyunu iki kez değiştirerek haşladım böylece daha hafif ve bizi rahatsız etmiyecek şekilde pişmesi sağlanıyor yani gaz yapmıyormuş.Fasulyeler çok haşlanmasın çok ölmesin biraz diri olması iyidir.
  2. Haşlanan fasulyeleri süzgeçten geçirip biraz yıkıyoruz.
  3. Domateslerin kabuğunu soyup küp küp doğruyoruz. Maydanozları doğruyoruz,fasulyelere ekliyoruz.
  4. Sirke ve limon suyunu karıştırıp fasulyemize azar azar tadına bakarak ekliyoruz.Üzerine zeytinyağı ve tuzu ekliyoruz bir daha karıştırıyoruz.
  5. En üstüne ince ince yarım ay şeklinde doğradığımız soğanları koyup biraz pul biberle süslüyoruz. İsteğe göre süsleme esnasında haşlanmış yumurta da kullanılabilir.

İzmir Köfte Tarifi

                                    İzmir güzel şehir güneşi bir ayrı güzel, denizi bir ayrı , tarihi , kızları, hatta köftesi... tabi ben bugün sadece köftesini sizlerle paylaşacağım. Keşke orda olsaydım da fotograflarla başka güzelliklerini de paylaşabilseydim. Ankara bugün kapalı yağmurlu falan işte Ankara burası böyle. Ay bak orda olasım geldi şimdi, ben bugünlerde daha bir sever oldum güneşi, dondurmayı, kumları...
                                   Neyse bırakayım tatil hayallerini de köftemizin tarifine geçeyim.Esasında bir çoğunuz biliyorsunuzdur bu köfteyi hatta eminim çok da güzel yapanlarınız vardır içinizde. Ben yinede paylaşayım belki bir yeni gelin açarda ona yardımcı olmuş olurum fenamı :)

Köfte için malzemeler: 
500 gram kıyma, bir orta boy soğan, birdiş sarımsak, bir yumurta, karabiber, kırmızı pul biber, tuz, yarım demet maydonoz ve bir bardak ekmek içi( ben köfteler için kurutulmuş ekmekleri robotta çekip halihazırda köftelik ekmek içi bulunduruyorum), bir kaşık salça, birkaç tane patates, iki domates, iki biber.

Gelelim Yapılışına:
  1.  Öncelikle kıymayı, derin bir kaba koyuyoruz, içine rendelediğimiz soğanı havanda dövdüğümüz sarımsağı, yumurtayı, doğradığımız maydanozu ve ekmek içini,tuzu ve baharatları birlikte yoğuruyoruz. Bir kenarda beklemeye bırakıyoruz.
  2. Patateslerimizi elma şeklinde doğruyoruz.(benimkiler küçük olduğu için dörde böldüm) Tuzluyoruz.
  3. Patatesleri kızgın yağda kızartıyoruz, çok fazla kırmızı olmadan alıyoruz.
  4. Köftelere bilinen şekli verip (biraz kalın olsunlar) patateslerin ardından onları da az kızartıyoruz.
  5. Tepsinin en altına kızartılan patatesleri onun üstüne köfteleri diziyoruz. Aralarını domates ve biberle süslüyoruz.
  6. Salçayı biraz suyla inceltip içine tuz ekliyoruz ve içine su,biraz da sıvıyağ koyuyoruz. Yaptığımız bu karışımı tepsimize ekliyoruz.
  7. Pişirmek üzere fırına koyuyoruz.
Not: Zaten hepsi kızarmış olduğu için fazla pişirmeye gerek yok. Eğer üstü fazla kızarsın istemiyorsanız önce alüminyum folyalı biraz pişirin sonra biraz da folyosuz  pişirin. Biberler ve domatesler pişince tamamdır. Afiyet olsun..



17 Mayıs 2011 Salı

Limon Soslu Gofretli Kek


                             Aslında böyle bir adı yok tabi. Bu tamamen benim uydurmam. Yani tatlıyı uydurdum. Evde bir süredir yenmemiş birkenarda bekleyen gofretleri görünce aklıma geldi tabi bu haliyle değil yaptıkça birşeyler ekledim ve en sonunda böyle bir şey çıktı ortaya. Bizimkiler beğendi bakalım siz beğenecekmisiniz?
Malzemeler:  Keki İçin:(standart kek malzemeleri her zamanki ölçünüze göre sadece gofretlerden kaynaklanan un eksiğimiz olabilir, onu da gofretleri ekledikten sonra aldığı kadar ekleyerek akışkan olmasına dikkat ederek telafi edebilirsiniz özellikle bu kekte dikkat edilmesi gereken normal kekin hamuru kıvamından biraz daha akışkan olması gofretten kaynaklı olarak)
Yine de ben kendi ölçülerimi vereyim. Ben büyük fırın tepsisine yaptığım için ölçülerimi büyük tuttum. Gelelim malzemelere, 4 yumurta, 1,5 su bardağı sıvıyağ,1,5 su bardağı süt, 2 kabartma tozu, 1 su bardağı şeker, limon kabuğu rendesi, kesi ıslatmak için 1 yada 2 bardak soğuk süt, 10 tane gofret (benimki fındıklı olanlardan idi)

Limon sosun yapılışı: 2 limon suyu(benimki 1 çay bardağına tekamül etti) limon suyuyla aynı miktarda su, iki katı şeker yani iki çay bardağı şeker, soğuyunca eklenecek yarım yemek kaşığı nişasta

Hazır pasta kreması: 50 gr yumuşak margarin, 1,5 su bardağı soğuk süt kakaolu kolay pasta kreması
Süslemek için 1 bütün limon

Yapılışı:
Öncelikle keki hazırlamakla işe başlıyoruz. Gofretleri robotta çektikten sonra yumurtaları kırıyoruz bir kaba. içine 1 bardak şekerimizi ekliyoruz. blendırdan geçiriyoruz. Köpürünceye kadar şekeri eriyinceye kadar çırpıyoruz. Sütümüzü ve sıvıyağımızı ekliyoruz. Gofretlerimizi ekliyoruz. Birazcık un ekledikten sonra kabartma tozlarımızı ekliyoruz. Bu arada çırpmaya devam ediyoruz. Akışkan bir kek hamuru oluncaya kadar kadar biraz daha un ekliyoruz. Yağlanmış tepsimize kek hamurumuzu döküp 180 derece önceden ısıtılmış fırına sürüyoruz. Üstü kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Bir kürdan yardımıyla hamurun pişip pişmediğine bakıp fırından çıkartıyoruz. Soğuması için bir kenara alıyoruz.
Kek ılınırken biz de limonlarımız sıkıyoruz. Limon sosunu yaparken dikkat edilecek nokta şu; limon suyumu sıktıktan sonra ölçtüm bir küçük çay bardağı geldi. Bir küçük çay bardağı da içine su koydum ve iki çay bardağı da şeker ekledim ocakta kaynatmaya başladım. Şerbetimsi bir hal alıncaya kadar kaynattım ve sonra kenara aldım soğumaya bıraktım.
Limon sosu ılınınca içine yarım kaşık nişasta ekledim. Karıştırıp ocağı aldım. Sürekli karıştırarak  daha koyu kıvamlı bir hal almasını sağladım tekrar altını kapatıp kenara aldım.
Bu arada hazır pasta kremasını üstünde yazılığı gibi hazırlamaya başladım. 50 gram yumuşak margarini blendırda karıştırdım üstüne 1,5 bardak soğuk süt ekledim  ve hazır pasta kremasını ekledim tekrar krem şanti kıvamına gelinceye kadar çırpmaya devam ettim dolaba kaldırdım.
Soğuyan kekin üstüne iki bardak sütü ekledim. Her yerine değecek kadar ıslattım. Bütün bir limon alıp kesebildiğim kadar ince ince kestim  limonları önce sıcak olan sosa sonra ıslak kekin üstüne yerleştirdim (yuvarlak olacak şekilde tabi bu benim o zaman aklıma gelen haliydi. Siz daha güzel bir şekil verebilirsiniz ) Ortasına yaptığım limonsostan döktüm, kenarlarına dolaptan çıkardığım hazır pasta kremasını yaydım. Aslında pasta kremasına gerek yokmuş. Limon sosla daha iyiymiş bir dahakine bunun üzerinde çalışmalıyım. Afiyet olsun.
taslak
11:49:00
Tombul Tarifler adlı yazara göre

Yoğurtlu Yarma Çorbası

                   Merhaba arkadaşlar Yeni bir tarifle sizlerle birlikte olmak istedim. Bu benim en sevdiğim çorbalardan. Kayınvalidemden öğrendiğim belkide pek çoğunuzun severek yaptığı bu çorbayı bir de benden dinleyin. Özellikle çocuklar için yararlı olduğu için favorilerim arasında, ayrıca sütle de yapılabilir. Ben buzlukta her zaman haşlanmış yarma, haşlanmış kurufasulye ve nohut bulundurduğum için acil durumlarda da kurtarıcım benim. Neyse çok konuştum. Artık tarifi versem iyi olacak.

Yoğurtlu Yarma Çorbası için malzemeler: Haşlanmış yarma, haşlanmış nohut, haşlanmış kurufasulye(yapacağınız çorbaya göre miktarları değişir, ben ençok yarmadan biraz nohut ve biraz da fasulyeden ekliyorum), süzme yoğurt veya ekşisi olmayan hazır yoğurt, yumurta yarım kaşık un, yağ, isteğe göre kırmızı pul biber, nane.
Gelelim yapılışına; Öncelikle hepsi haşlanmış olacak ben buzluktan çıkarttığım gibi tencereye koydum hepsini. Tuzunu ekleyip kaynamaya bıraktım. Bir kapta bir yumurta dört kaşık yoğurt, yarım kaşık unu ,naneyi çırptım ve biraz çorbanın suyundan kaseye alarak azar azar ekleyerek karıştırdım. Çorbamız kaynayana kadar başında karıştırıyoruz. En sonunda üstüne biraz yağda kırmızı pul biber yakıp pişen çorbamıza ekliyoruz. Çok fazla haşlamak iyi olmayabilir çünkü zaten hepsi de haşlanmış olduğu için yarmalar çok şişebilir, yarmaların çok fazla şişmemesi tercihimizdir.Bu kadar işte Afiyet Olsun.