29 Eylül 2012 Cumartesi

Safranlı Armut Tatlısı



          
   Armutu seviyorum,bazen marmelat , bazen salata , bazen tatlı, bazen tart yada bazen böyle sadesini yapmayı... Armut yerken aklıma hep,  "Melekler Şehri" filmindeki o sahne geliyor. Hani Meg Ryan'ın , meleğe armutun tadının nasıl birşey olduğunu anlattığı sahne...Rabbim her meyveye nasıl ayrı renk, ayrı koku ayrı tat vermiş. Sadece bu bile tefekkür sebebi olabiliyor bende.
   Armutu safrana eklemek uzun zamandır aklımdaydı. Zerdeçaldan sonra, armuta o bal rengini verecek şey olarak, safranı kullanmayı düşündüm. Şöyle bir baktığımda ise bunu ilk kez benim düşünmediğimi benden önce de pek çok kişinin bunu yaptığını gördüm. Tüh yine kaçırdım yine birileri benden önce davranmış :)

 Malzemeler:
  • 5 adet irice armut
  • 1 su bardağı + 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı safran
  • 1 kabuk tarçın
  • 1 limonun kabuğu (portakal da olabilir)
  • üzeri için nane yaprağı


Yapılışı:
  1. Armutlar soyulup, sapları çıkartılır. Üzerine 2 kaşık şeker serperiz ve böylece 1-2 saat dinlendiririz.
  2.  Safranı bir bardağı koyup üzerine ılık su koyarız. Böylece bekler.
  3. Armutları derince bir tencereye yatırarak koyarız. Üzerine 1 su bardağı şekeri dökeriz. Kabuk tarçını ve limon kabuğu rendesini de ekleriz.
  4. Safranı süzgeçten süzüp tenceremize suyunu da ekleriz. Üzerinden hafifçe armutlar görünecek kadar su koyup, küçük ocakta pişmeye bırakırız. Arada bir armutları ters yüz ederiz. Üzerine gelen köpüğü alırız.
  5. Armutlar yumuşayınca, şerbet de biraz koyulaşmış oluyor. Armutları servis kasesine alıp, üzerine nane yaprakları ile süsleriz. Servis yaparken özellikle bu şerbetini de üzerine dökeriz. Afiyet Olsun...

28 Eylül 2012 Cuma

Ekşili (Çerkeş Yöresi)

     
      Arayı epey açtım, farkındayım. Bu aralar hayatımda olan değişiklikler, şehir dışından misafirlerim, kızların ikisinin de okula giriş ve çıkış saatlerinin farklı olması, kış hazırlıkları ve rahatsızlanmam beni bloğumdan uzak tutmaya yetti. Beni merak eden tüm dostlarıma teşekkür ediyorum. Şükür artık iyiyim. Çok yoğun ve yorucu günler, güzel mutlulukları da beraberinde getirdi. Ev aldık.  Henüz yeni evimize geçecek olmasak da oranın da işleri karıştı doğal olarak.
       Bugünkü yemeğimize gelince; ekşili, kayınvalidemin bizlere öğle yemeklerinde yaptığı lezzetlerden. Başka yörede yapılıyor mu yada ismi başka şekilde anılıyor mu bilmiyorum. Tek bildiğim benim damak tadıma uyduğu. Hem yöresel olması açısından hem de pratik olması açısından paylaşılmaya değer bulundu. Siz de benim gibi düşünüyorsanız buyurun tarife:


Malzemeler:
  • 2 patates
  • 2 soğan
  • 1 tavuk kalçası (derisi alınmış)
  • 5 su bardağı su
  • 1,5 su bardağı un
  • üzerine koymak için limon suyu yada üzüm sirkesi

Yapılışı:
  1. Kalça etlerini küçük küçük doğra. Soğanları irice doğra. Biraz sıvıyağda birklikte kavur.
  2. Patatesleri ekle. Patatesler de kavrulunca 5 su bardağı su ekle. Su kaynasın (etler ve patates iyice pişsin)
  3. 1,5 su bardağı unu bir derince kaseye al biraz su ekleyerek özele. Biraz da yemeğin suyundan ekleyip azar azar yemeğe ekle.
  4. 10 dakika kadar bu şekilde başında karıştırarak pişir. Tabağa alıp üzerine üzüm sirkesi yada limon ile servis yapıyoruz. Afiyet Olsun...

18 Eylül 2012 Salı

Armutlu Kolay Tatlı


                             Hani bazen evde ne varsa onunla bir tatlı yapmak istersiniz, yada ev ahalisi sizden bu tür bir istekte bulunur ya... işte öyle anların kurtarcısı bir tatlı bu. Ne özellikle bir malzeme alınması gerekiyor ne de tadından feragat etmek gerekiyor.
                             Bakmayın bu kadar mütevazi durduğuna, gün sofrasından, iftar sofrasına, misafir tabağına kadar her yere de yakışıyor. Benden söylemesi...
                              Ve son bir dipnot; armut yerine, elma, fındık yerine ceviz, bisküvi yerine hindistan cevizi koyun değiştirin de değiştirin işte...

Malzemeler:

  • 1 kg süt
  • 1 su bardağı + 1/3  su bardağı toz şeker
  • 2 kaşık un (tepeleme olmasın)
  • 2 kaşık nişasta (tepeleme olmasın)
  • 1 paket vanilin
  • Üzeri için
  • 2 olgun armut
  • 1 çay bardağı irice kırılmış fındık
  • 1 tatlı kaşığı tarçın (silme)
  • 1 yemek kaşığı toz şeker 
  • Altı İçin 
  • 1 paket bisküvi (tatlı)




Yapılışı:
  1. Bisküvileri robotta çekip, tepsinin altına her yeri düzgün olacak şekilde seriyoruz.
  2. Armutları yıkadıktan sonra, kabuklarını soymadan,  küçük küçük küpler halinde doğruyoruz. İçine şeker,tarçın ve fındık ekleyip şöyle bir karıştırıyoruz.
  3. Sütü derince bir tencereye alıp, içine un ve nişastayı sulandırıp katıyoruz. Şekeri ekleyip kıvam alıncaya kadar karıştırıyoruz.
  4. Kıvamı gelince (dikkat edin çok katı olmasın) ocaktan alıp içine vanilin ekleyip yine karıştırıyoruz.
  5. Sütlü tatlıyı, kepçe yardımıyla her tarafına eşit olacak şekilde döküyor üzerini düzleştiriyoruz.
  6. 1-2 dakika sonra, üzerine armutlu karışımı döküp, ılımaya bırakıyoruz. Soğuması için dolaba kaldırıp, soğuyunca afiyetle tüketiyoruz...

16 Eylül 2012 Pazar

Sulu Köfte (Annem Usulü)

           Merhabalar Sevgili Dostlar. Yeni bir haftaya başlıyoruz inşallah. Okul hazırlıkları, okula uyum haftası derken geldi çattı okul maratonu. Hem çocuklar sevinsin, hem anneler biraz kolaya kaçsın istedim. Enerji de depolayalım bu hafta ; köfte yapalım.
           Yukarıdaki köfte, annem usulü. Annemin sulu köftesini hep çok sevmişimdir. Her ne kadar ben onun kadar lezzetli yapamasam da mümkün olduğunca onunkine benzetmeye çalıştım. Tadı tam istediğim gibi oldu. Ne fazla dağıldı ne sert bir top gibi oldu. Tam ideal ölçüyü yakalayınca sizlerle paylaşmak farz oldu.

Malzemeler:

  • 1 kg dana kıyma (orta yağlı)
  • 4  yemek kaşığı galeta unu
  • 1 kaşığı un
  • 1 yumurta
  • 1 orta boy soğan
  • 5 diş sarımsak
  • 1/2 tatlı kaşığı kimyon
  • 1/2 çay kaşığı beyaz biber (yada karabiber)
  • 1 kaşık salça
  • 2 kaşık un
  • 1,5 litre ılık su

Yapılışı:
  1. Kıyma derince bir kaseye alınır. Üzerine galeta unu, 1 kaşık un, 1 yumurta, baharatlar, 1 tatlı kaşığı kadar (dolu olmasın) tuz eklenir. Soğan ve sarımsaklar incecik rendelenir suyuyla birlikte kıymanın üzerine eklenir.Hepsi birden yoğurulur.
  2. Yoğurulan kıyma harcına yuvarlak şekil verilir. Çok küçük şekilde olmasın çünkü bu çorba değil, cevizden küçük misketten büyük olsun.
  3. Bir tavaya, biraz sıvıyağ ekler, köfteleri kızgın yağa atılır. Şöyle bir ters yüz eder, tabağa alınır.( Çok kızarmasın, rengi dönsün yeter)
  4. Yapışmaz bir tencereye, biraz sıvıyağ ekler, 2 kaşık un koyulur, biraz kavrulur, salçasını ekler, bir iki karıştırdıktan sonra, 1,5  litre kadar ılık su koyulur. Suyumuz kaynamaya ve biraz kıvam almaya başlayınca, içine köfteleri eklenir. Altını kısık ateşe alır, kısık ateşte pişmesini köftelerin lezzetini suyuna vermesini sağlanır. Fazla da kaynatmadan kapatılır. Afiyet Olsun...

15 Eylül 2012 Cumartesi

Tarhana Nasıl Yapılır



                Tarhana için söylenen bir söz vardır: " Üzük bağırsağı ekler" diye. Mayalanmış oluşu ve içinde barındırdığı besinlerdir buna sebep. Her toplumun bir beslenme şekli vardır. Bizim beslenmemizde tarhana çorbasının yeri de her daim bellidir. Yapımı epey meşakkatli, fakat özellikle çocuklu evlerin olmazsa olmazı.
                 Türkiye'nin her yöresinin bir peynir çeşidi, her yöreye ait ekmek çeşitleri nasıl varsa yine yöreden yöreye değişen tarhana yapılışı şekli vardır. Biz bu tarhanayı kayınvalidemle birlikte yaptık. Ölçüleri tam olarak almakla birlikte sadece un ölçüsünde bir problem oldu onun sebebi de 10 kg'lık un çuvalından sonra un oranını sayamamamdan kaynaklandı. Yani bu ölçülerle 10 kg'ın üzerinde una ihtiyacınız olacak.
                  Biz içine kuru bakliyat da eklemeyi uygun görüyoruz. Böylece çocuklara daha iyi olacağı düşüncesiyle. Tarhana yapmaya karar verirseniz tam zamanı olduğunu hatırlatırım. Ayrıca bolca sabrınızın olması gerekir çünkü epeyce uzun sürecek (takriben 15 gün kadar) bir süreye ihtiyacınız var. Pratik tarhana yapımı da mevcut pek çok yerde. Fırından alınan hamurla yapılıyor bunların çoğu. Biz ise mayalanmayı bu şekilde yapıyoruz eskiden beri yapılagelen şekliyle. Neneler bu şekilde yapmışsa vardır bir bildikleri deyip tarife geçiyorum. Kalın sağlıcakla...

Malzemeler:
Mayalanması İçin Gereken Malzemeler:
  • 2 kg süzme yoğurdu
  • 2 kg domates
  • 1/2 kg sivri yeşil biber (acı)
  • 1 kg kırmızı biber
  • 1 kg soğan
  • 1 baş sarımsak
  • 2 demet maydanoz
  • 2 demet dereotu
  • 2 demet nane
  • 1,5 su bardağı tuz
Mayanın Kurulması Aşaması:

  1. Öncelikle işe mayasını kurmakla başlıyoruz. Bunun için bütün malzemeleri yıkayıp ayıkladıktan sonra, mümkün oldukça ince bir şekilde robottan çekiyoruz.
  2.  Domatesi robotta çektikten sonra, suyunu süzgeçten geçirip püresini ekliyoruz. Böylece sadece koyu kıvamlı kısmını eklemiş oluyoruz. (Sulu kısmına da biraz biber ekleyip, kaynatarak, menemenlik yapabilirsiniz)
  3.  İçine kattığımız süzme yoğurdu, tuz, ekleyip ağzı kapalı bir kovada balkona kaldırıyoruz. Çünkü epeyce bir kokusu oluyor. 
  4. Her gün arada bir karıştırıyoruz bunu. Ekşimesi  gerekiyor. 4 gün bu şekilde kalıyor. 

Hamurunun malzemeleri:

  • 1 kase haşlanmış nohut
  • 1 kase haşlanmış kırmızı mercimek
  • 1 kg domates salçası
  • Aldığı kadar un


Tarhana bezlere dökülmeye hazır
Hamurunun Hazırlanışı:


  1. Haşlanmış nohut,, mercimekleri robotta çekip, salça  ekleyip aldığı kadar unla bu hazırladığımız mayayı yoğuruyoruz. Mümkün oldukça un alacaktır,  tam ölçüsünü veremiyorum. Yoğurdunuz hamur biraz katı olsun, sonra kendini bırakacaktır.
  2. Bu karışımı da yaklaşık 8 gün bekletiyoruz. Tabii ki her gün  sabah ve akşam yoğurmak kaydıyla. 
  3. Bu karışım gün geçtikçe daha sıvılaşacak, ekşiyecek 8. gününde artık ekşisi batacak ve beze dökülür hale gelecek.
Son aşama tarhanayı yapıyoruz...

  1. Biz bir gün önceden temiz bir muşamba aldık ve onu güzelce yıkayıp kuruttuk. Daha önceden beyaz örtülere dökerdik, daha büyük parçalar halinde dökerdik. Bu sefer bir yakınımızın tavsiyesi üzerine bu metodu denedik. Kurutma aşaması daha kolay oldu ve naylondan kaldırmak daha kolay oldu. Yukardaki resimde tarhanayı naylona serdiğimizi görüyorsunuz.Muşambanın altına temiz birkaç kat bez sererek üzerine döktüğümüz tarhanayı serdik.
El gözeri dediğimiz işlemi yapıyorum yani kuruyan tarhanayı elimle parçalıyorum






      2.   İkinci işlem, el gözeri dediğimiz işlem. Kurumaya başlayan tarhanayı kenarlarından sıyırarak kaldırıyoruz. Elimizle irice parçalar halinde ovalıyoruz.

      3. Üçüncü aşama ovaladığımız bu tarhanayı  süzgeçten geçirmeye geliyor. İlistir dediğimiz özellikle çelik yada alüminyumdan yapılan geniş süzgeçten geçiriyoruz.
Tarhanayı kurutmaya aldık

 4.  Tekrar kuruması için bezlere alıyoruz. Güneşin altında kurutmamanızı öneririm. Çünkü güneş gören tarhananın rengi ağaracaktır. İdeal tarhananın rengi biraz kırmızı olmalı. İki günde balkonda güneş görmeyen bir yerde kurutup tekrar süzgeçten geçiriyoruz(bunu içine yabancı maddeler karışıp karışmadığını daha yakından gözlemlemek için yapıyoruz)  bez torbaya alıp kışlıkların yanına kaldırıyoruz. Afiyet Olsun...

Not: Biz bu tarhanayı üç ailenin iki senelik tarhanası olarak yaptık. Bu yüzden miktarlar size çok gelebilir. Sizler tarhana yapmak isterseniz, tam oranlarına dikkat etmeden de yapabilirsiniz. Hatta içine katılan malzemeler (yoğurt,domates, yeşillik ve un hariç) kendi damak tadınıza göre değişebilir. Zor gibi görünse de robatta çektiğiniz yeşillik, biber ve suyu süzülmüş domates püresini, yoğurtla karıştırıp 4 gün bekletiyorsunuz. 4 günün sonunda bu karışıma, un,tuz  salça ekleyip tekrar yoğuruyorsunuz. Bunu her gün yapıyorsunuz. Böylece 8 gün bekliyor. Sonunda süzgeçten geçirip kurutuyorsunuz. Özetle ana hatları bunlar.



12 Eylül 2012 Çarşamba

Kuru Börülce Mantısı (Söğüt Yöresi)




          Kuru börülce mantısı,  bizim evde yapılan mantı çeşitlerinden sadece biriydi. Genel olarak bakıldığında, bizim yörede etli mantıdan çok patatesli, börülceli, nohutlu, mercimekli mantı çeşitlerinin yapıldığını görürüz. Burada diğer mantıları da görebilirsiniz. Savaştan nasibini bolca almış, yöre insanı, mantıyı, bakliyatlarla yapmayı denemiş. İyi ki de denemiş, bu güzel yemekleri kültürümüze  katmış böylece.
         Börülce mantısı denemeye değer bir lezzet kesinlikle. Hem farklı, hem de et yemeyenler için de bir alternatif, bir o kadar da besleyici tabii ki.  Deneyin,  bana kesinlikle teşekkür edeceksiniz.

Malzemeler:
Mantı hamuru için:

  • 2 küçük yumurta
  • 1/2 su bardağı ılık su
  • 11 kaşık tepeleme un
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 2 tatlı kaşığı sıvıyağ
İç harcı için;
  • 1 kase haşlanmış kuru börülce
  • 1 orta boy soğan
  • 1/2 demet maydanoz
  • karabiber,tuz
Haşlamak için:
  • İster tavuk suyu kullanın, isterseniz benim gibi,tavuk bulyonları suda eritip suyunu hazırlayın. Miktarı belli değil, mantının üzerini geçmesin yeter. 
Üzeri için;
yoğurt, sumak

Yapılışı:
  1. Yumurtaları kırıp, tuz, sıvıyağ ve un koymaya başlıyoruz. Suyu da ekleyip, mantı hamuru yoğuruyoruz. Hamurun üzerini örtüp iç harcını hazırlamaya başlıyoruz.
  2. Börülceleri, soğan ve maydanozu robata atıp, iyice kıyıyoruz. İçine tuz ve karabiber ekleyip, karıştırıyoruz.
  3. Mantı hamurundan, açabileceğiz büyüklükte bezeler yapıyoruz. Bunu mümkün olduğunca ince açıyoruz. Kareler halinde kesiyoruz.(Kayseri mantısı gibi çok küçük değil)
  4. İçine hazırladığımız iç harcından koyup, bilindik mantı şeklinde kapatıyoruz.
  5. Altı hafifçe sıvıyağ ile yağlanmış tepsiye teker teker diziyoruz. Fırına alıyoruz.
  6. Fırında altları hafifçe pembeleşince, tepsiyi fırından çıkartıyoruz.
  7. Ilık suyun içine, tavuksuyu tableti atıp eritiyoruz. Bu suyu azar azar mantıya ekliyoruz. Su mantının üzerini ha geçti ha geçecek olsun. Yani demek istediğim üzerini suyla doldurmayın mümkün oldukça. Niyetimiz mantıyı sulu şekilde yapmak değil çünkü.
  8. Bu şekilde de fırında suyu hafifçe fokurdamaya başlayınca derecesini düşürüp, biraz daha içini almasını sağlıyoruz.
  9. Üzerine yoğurt ve sumakla servis yapıyoruz. Afiyet Olsun...

11 Eylül 2012 Salı

Papara


                    Papara, bayat yada sert ekmekten yapılan bir kahvaltılık. Bayat ekmekleri hep ekmek köftesi mi yapacağız? Bir de böyle deneyin derim. Şahsen ben çok seviyorum, Denemeniz Dileğiyle...

Papara için malzemeler:

  • İstediğiniz kadar ekmek dilimi(küp doğranmış)
  • 1 yumurta
  • 1 çay kaşığı kırmızı toz biber
  • 1/2 çay kaşığı karabiber yada beyaz biber
  • 1/2 kaşık kimyon
  • 1/2 çay kaşığı isot yada kırmızı pul biber
  • 1/2 yemek kaşığı salça
  • sıvıyağ
  • 1/2  çay bardağı kadar ılık su




Yapılışı:
  1. Yanmaz bir tavaya, biraz sıvıyağ koyup, içine salça katıyoruz. Biraz kavurduktan sonra, ekmekleri katıp iyice her tarafını kızartıyoruz. 
  2. Üzerine baharatları katıp tekrar karıştırıyoruz.
  3. Üzerine suyu ekleyip, kapağını kapatıyoruz, kısık ateşe alıyoruz. Biraz buharlaşsın.
  4. Bir yumurtayı küçük bir kasede çırpıp, yemeğe katıyoruz. 
  5. Yemeye hazırdır paparamız afiyet olsun...


7 Eylül 2012 Cuma

Tereyağlı-Çikolata Parçalı Kurabiye

                         
                          Cumanın bereketi hepinizin üzerine olsun Sevgili Dostlar. Bu güne denk gelen tarifimiz tereyağlı kurabiye.Tereyağlı kurabiye, biraz ağır diğer kurabiyelere nazaran. Epeydir malzemeler bir araya toplanmayı bekliyordu. Örneğin esmer şekeri hazırladım, güzel bir köy tereyağı edindim fakat bu sefer ısıya dayanıklı çikolata parçası bulamadım. Benim oturduğum yerde, çok büyük marketler yok. Dolayısıyla malzeme sıkıntılarım oluyor zaman zaman. Velhasıl sonunda malzemeler bir araya geldi ve tereyağlı kurabiyelerim oldu.
                         Bu kurabiyeleri buzdolabında saklamanızı öneririm. Ben öyle yapıyorum. Kahvemi hazırlıyor, yanına 2-3 tane alıyorum. Muhteşem ikili oluyorlar. Benden söylemesi...

Tereyağlı kurabiye için malzemeler:
  • 1,5 su bardağı oda ısısında tereyağ
  • 1/2 su bardağı esmer şeker (toz şeker de olabilir)
  • 1 yumurta sarısı
  • 2 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 paket vanilin
  • 12 yemek kaşığı kadar un ( sizinki değişebilir)
  • 1/2 su bardağı damla çikolata
Yapılışı:
  1. Bir derince kaseye aldığımız tereyağının üzerine esmer şekeri ekler iyice çırparız. (Şeker eriyene kadar)
  2. Yumurta sarısını, kabaratma tozunu, vanilini ekleyip 9 kaşık un katarız. Yoğurmaya başlarız. (Bundan sonra unu azar azar ilave edelim ki sertlik olmasın.) Çikolatayı ekler bundan sonraki un miktarını öyle katarız. 
  3. Kulak memesi yumuşaklığına gelince hamurumuz üzerini streç filmle kaplar, buzdolabına kaldırırız. 10-15 dakika kadar buzdolabında bekletiriz.
  4. Hamuru dolaptan çıkartıp, cevizden irice toplar halinde şekil veririz. Yağlı kağıt serili tepsiye dizeriz.
  5. Tekrar kurabiyeleri buzdolabına kaldırır, bu sefer 30 dakika buzdolabında bekletiriz.
  6. Fırını 170 dereceye ayarlar, fazla yüksek ısıyı açmadan altı hafif kızarıncaya kadar pişiririz. Afiyet Olsun...
Not:
Bu kurabiyeler konusunda tavsiyelerim olacak. Birincisi, kurabiyeleri ertesi günü yemenizi tavsiye ediyorum, çünkü bana böyle ağır geldiler (belki tereyağından kaynaklanmış olabilir) ikincisi, buzdolabında tutmanızı öneririm. Benim kurabiyelerim buzdolabında duruyor, öğlen kahvemin yanında 2-3 çıkartıp tüketiyorum, tam tadını bu şekilde veriyor.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Pratik Tirit Yemeği


                 Tirit yemeğini bilenler bilir "Yukardaki de tirit mi?"  diyebilirler doğal olarak. Bu "pratik tirit", yada çok kullanılan şekliyle "yalancı tirit". Bizim yöremizde tirit yufka ile yapılır ve yahni tarzında pişirilen et kullanılır. Onun lezzeti bir başkadır. İnşallah onu bir başka zaman paylaşırım.
               Bu yemeğin tek püf noktası ekmeğin seçimi. Sert olmalı ekmek, lapa gibi olmamalı suyu çektiği zaman. Ben, bizim yöresel ekmeğimizi kullandım. Bu ekmeğin özelliği; ekşi mayalı, köy fırınlarında pişen, kalın kabuklu ekmek olması. Pratik bir öğlen yemeğinde tüketildi tarafımızca. Belki sizlere de fikir verebilir düşüncesiyle paylaşılmaya değer görüldü. Sevgiyle kalın dostlarım.

Malzemeler:
  •  Tabak sayısına göre ekmek dilimi (ben bir tabak için 2 incecik dilim kullandım)
  • Üzerine yine tabak sayısına göre 100 gram kadar kıyma kullandım tabak başı (daha da az olabilir)
  • 1 tane küçük soğan
  • 1 orta boy domates
  • 1 diş sarımsak
  • 1/2 tatlı kaşığı karabiber
  • isteğe göre kimyon 
  • Üzerine isteğe göre yoğurt
  • tuz

Yapılışı:
  1. Soğanı küp şeklinde mümkün olduğunca ince kıyıyoruz. Çok az sıvıyağda hafifçe kavuruyoruz.
  2. Soğanlar kavrulurken, içine kabukları soyulup küçük küpler halinde domates ve sarımsak da eklenir.
  3. 1 su bardağı su eklenir. Bir iki fokurdadıktan sonra indirilir.(gerekirse suyu çoğaltabilirsiniz)
  4. Ekmekleri, ince dilimler halinde doğrayıp, kare kare doğrarız. Üzerine hazırladığımız kıymalı harcı döker, suyuyla ekmeklerin ıslanmasını sağlarız. İsteğe göre yoğurt da ekleyibilirsiniz. Afiyet Olsun...


Kuru Börülce Salatası


                       Biz börülceyi çok seviyoruz. Bazen salatasını yapıyor, bazen de sanırım Bilecik'e özgü olan mantısını. Sanırım diyorum çünkü, başka yerde bunun mantısının yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Mantısını da yakın zamanda paylaşacağım inşallah.
                       Bu arada yararlarını merak ettim de hem c vitamini, hem bitkisel protein açısından zenginmiş. Ayrıca kansızlığa da iyi geliyormuş. Şu aralar  tam da ihtiyacım olan şey bu. Düşük orandaki kan seviyem sonucunda, kansızlık tedavisine başlamış durumdayım. İsabet olmuş yani benim için :)
                      Börülce salatasına dönecek olursak, börülce salatası tabii ki de, bir çeşit piyaz. Fakat tadı bakımından biraz daha farklı. İster yeşilini, ister kurusunu, ister turşusunu, ister mantısını yapın her şekilde favoriniz olur kanımca. Tavsiyemdir, denemeniz dileğiyle...
                    
Not: Börülceyi haşlarken bir gece önceden ıslatabilirsiniz yada ıslatmayabilirsiniz. Kurufasulyenin aksine daha çabuk pişen bu fasulye türü, fazla sizi yormayacaktır. Haşlerken iyice yıkadığımız börülcelere su ve az miktarda tuz ekleyerek ocağa alırız. İsterseniz suyunu 2 kez değiştirebilirsiniz. Ben şahsen tercih etmiyorum. Yine de tercih her zamanki gibi sizin.

Malzemeler:
  • Bir kase haşlanmış börülce
  • 1 su bardağı haşlanmış mısır taneleri
  • 1/2 demet maydanoz
  • 1/2 demet dereotu
  • 1/2 demet soğanın yeşil yaprakları
  • 1 kapya biberi
  • 2 orta boy kabuğu soyulup küp küp doğranmış domates
  • 2 kaşık zeytinyağı
  • 2 kaşık nar ekşisi


Yapılışı:
  1. Haşladığımız börülceler, ılık sudan geçirip, bir derince kaseye alırız.
  2. Soğan, maydanoz, dereotunu ince ince doğrayıp, börülcelere ekleriz.
  3. Kapya biberini küçük küpler halinde doğrar ekleriz. Hazırlanmış domatesleri ekleriz.
  4. Mısırı da ekleyip, sosunu hazırlamaya geçeriz.
  5. Sosu için isterseniz, sirke türevi isterseniz limon tercih edebilirsiniz tabi. Ben nar ekşisini tercih ediyorum. Nar ekşisi ve zeytinyağını çok az tuzla karıştırıp (börülceleri haşlarken tuz eklemiştim) salatanın üzerine ekliyorum ve şöyle bir karıştırıp servis yapıyorum. Afiyet şeker olsun...

4 Eylül 2012 Salı

Kavunlu Kup


                    Annemin getirdikleri, köyden getirdiklerimiz derken, bende nevaleler bitmiyor.  Annemlerin yetiştirdiği bu kavunlar dışı sarı renkte ve uzun süre dayanabilenlerden değil. Ayrıca susuz yetişiyor. Yani sulama yapılmadan, yağmur suyu ve toprağın nemiyle. Durum böyle olunca, kavunların aroması bol ve rengi ve tadı muhteşem oluyor. Kavunlar o kadar tatlı ve rengi o kadar turuncuydu ki, "_Mutlaka bunu değerlendirmeliyim." dedim ve işte ortaya çıkan kuplar: Muhteşem Kavunlu Kup...
                   İçine daha önceden fazlasını buzluğa kaldırdığım haşhaşlı muffinleri de küp küp doğrayıp ekledim. Evin ahalisinin bazısı buna evet onayı verse de bazısı çekimser davrandı. Dolayısıyla kek eklemek tamamen size kalmış. Ama  kavun aromalı pudingi kimse " Olmamış" demedi, diyemedi. Hazır kavun mevsimiyken siz de deneyin derim.
Kavunlu Kup İçin Malzemeler:

Sütlü Kısmı İçin:
  • 3 su bardağı süt
  • 3/4 su bardağı şeker (kavunun tatlılık oranına göre)
  • 1,5 yemek kaşığı un (tepeleme)
  • 1,5 yemek kaşığı nişasta (tepeleme)
  • 1 kaşık tereyağ (silme)
  • 1 paket şekerli vanilin
Kavunlu Kısmı İçin:
  • 2,5 su bardağı robatta çekilmiş kavun (sert ve turuncu olsun)
  • 2 yemek kaşığı toz şeker (oranı yine size kalmış)
  • 1 yemek kaşığı nişasta 








Yapılışı:
  1. Öncelikle kavunlu kısmını hazırlamakla başlıyoruz. Bir küçük tencereye aldığımız kavun püresine, şeker ve nişasta ekleyip, ocakta biraz suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Göz göz olup biraz fokurdaması gerekiyor, fakat dikkat edin dibine tutmasın, sürekli karıştırmakta yarar var. Bırakın biraz koyulaşsın, yoksa pudingimizi fazla sulandırabilir.
  2. Muhallebisini hazırlıyoruz. Yine bir tencereye, süt, şeker, nişasta katıp ocakta pişirmeye başlıyoruz. Sürekli başında karıştırıyoruz. Göz göz olup koyulaşınca, altını kısıp, biraz daha pişiriyoruz. İstediğimiz kıvama gelince ocaktan alıp içine vanilin ve tereyağ katıp iyice karıştırıyoruz. 
  3. Muhallebi sıcakken kavunlu hazırladığımız kısmı da ekleyip ikisini aynı tencerede iyice karıştırıyoruz. 
  4. İsteğe göre dibine küp küp doğranmış keklerden oluşan kupların üzerine isteğe göre sadece puding kasesine alıp, soğumasını bekliyoruz. Soğuyunca buzdolabına kaldırıp, 3-4 saat bekletiyoruz. Üzerini istediğiniz şeyle süsleyebilirsiniz yada sade tüketebilirsiniz. Afiyet olsun...

3 Eylül 2012 Pazartesi

Amasya Çöreği

                   
                    Mutlu haftalar Sevgili Dostlar...Ben bütün pazartesilere, güzel ve yeni umutlarla girmek istiyorum. "Nasıl düşünürsen, öyle olur." felsefesiyle bu haftaya güzel şeylerin olacağını umarak ve isteyerek başlıyorum. Sizlere de isteklerinizin gerçekleşeceği güzel bir hafta dilerim...
                    Bayramda topladığımız cevizlerden faydalanmanın zamanı geldi. Amasya çöreği yada cevizli çörek dediğimiz bu tadı biz çok seviyoruz. Çayımızın yanında güzel gidiyor. İster kahvaltılık, ister başka öğünde tüketin. Denemeniz dileğiyle...


Amasya çöreği için malzemeler:

  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1/2 su bardağı oda sıcaklığında yoğurt
  • 3/4 su bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1/2 yaşmaya
  • 3 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1 su bardağı iri kırılmış ceviz
  • 1 yumurta
  • aldığı kadar un




















Yapılışı:
  1. Ilık süt ile yaşmayayı 1 kaşık şeker ile iyice eziyoruz. İçine ılık su, yoğurt, sıvıyağ ve tuz ekleyip yine karıştırıyoruz. En son cevizleri de ekleyip aldığı kadar unla yoğuruyoruz. 
  2. Hamuru mayalanması için 45 dakika bekletiyoruz.
  3. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlak şekil veriyoruz.
  4. Yağlanmış tepsiye diziyoruz. Bir 15 dakika da bu şekilde bekletip,üzerine çırpılmış yumurta sürüyoruz.  200 derece fırında üzeri ve altı kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Afiyet Olsun...

1 Eylül 2012 Cumartesi

Patates Kroket

         
              Patates bir evin olmazsa olmazı. Patatesi değişik şekillerde yapmanın bir yolu da, kroket yapmak herhalde. Bizim evde herkes seviyor. Şekli yuvarlak da olabilir tabi ama ben bu şekilde tercih ediyorum. Ayrıca isteğe göre içine, salam, sosis tarzı şeyler de ekleyebileceğiniz gibi, kaşarlı da tercih edebilirsiniz. Fakat siz siz olun sıcak sıcak tüketin çünkü kısa sürede çıtırlığını kaybedecektir. Denemeniz dileğiyle...

Patates Kroket İçin Malzemeler:
  • 6 adet patates (siz isterseniz daha az tutabilirsiniz)
  • 4 yemek kaşığı nişasta
  • 3 yumurta ( 1'i içine 2'si dışı için)
  • 2 kaşık beyaz peynir rendesi
  • 2 kaşık un
  • 1 su bardağı galeta unu
  • 1/2 tatlı kaşığı kara biber
  • tuz
  • kızartmak için sıvıyağ

Yapılışı:
  1. Patatesleri haşlayıp, kabuklarını soyuyoruz ve rendeliyoruz.
  2. Patatesin içine 1 tane yumurta kırıyoruz. Nişasta, peynir, karabiber, tuz ekleyip, yoğuruyoruz.
  3. Diğer taraftan 2 yumurtayı çırpıyoruz ve 2 kaşık unla 1 su bardağı galeta ununu karıştırıyoruz.
  4. Tezgahın üzerine galeta unlu karışımdan biraz yayıyoruzYoğurduğumuz patatesden bir parça koparıyoruz, ve patatese bu unun üzerinde oklava şekli veriyoruz.
  5. Fazla kalın olmasın rulolar. Bir parmak uzunluğunda kesiyoruz ve yumurtaya atıyoruz, oradan da çıkartıp tekrar galeta ununa beledikten sonra kızgın yağa atıp kızartıyoruz. Dikkat edin yağ fazla yüksek ısıda olmasın, düşük seviyede kızarsın.
  6. Sıcak tüketmenizi öneririm. Afiyet şeker olsun...