31 Ekim 2012 Çarşamba

Susamlı Nohut Salatası


               Merhabalar Sevgili Dostlar... Geçen süre zarfında, bir Kurban bayramı, bir de Cumhuriyet bayramını geride bıraktık. Her ikisini de büyük bir coşkuyla kutladık. Bayramlarla dolu tatilimiz oldu :)
               Tatil uzun olunca, tekrar bloğa dönüp tarifler paylaşmak da zor oldu haliyle. Epeydir bekleyen nohut salatam da böylece araya sıkışıverdi.
                Nohut salatası, hem besleyici, hem de hane halkına bakliyat yedirmenin başka yolu olduğu  için, favori salatalarım arasında. Ah bir de kabuklarını soyma kısmı olmasa :(
                Tavsiyemdir.

Malzemeler:

  • 1 büyükçe kase nohut (haşlanıp kabukları soyulmuş)
  • birkaç dal taze soğan
  • 2 adet salatalık (ben birini kullanmadım)
  • bir tutam maydanoz
  • küçük bir parça kırmızı lahana
  • 1 adet küçük kırmızı biber 
  • (maraş biberi)
  • üzeri için susam
  • sıvıyağ ve limon


Yapılışı:
  1. Nohutları derince bir kaseye alıyoruz.
  2. Soğan, lahana, maydanoz, kırmızı biber, salatalık hepsini küçük küçük doğruyoruz. Nohutların üzerine ekliyoruz. Tuzunu da ekliyoruz bu esnada.
  3. Bir küçük bardak yada kasede, limon suyu ve sıvıyağı karıştırıp kaseye ekliyoruz. Salatayı servis kaselerine alıp, üzerine susam serperek servis yapıyoruz. Afiyet Olsun...

30 Ekim 2012 Salı

Bumerang Blok Ödüllerinde Desteklerinizi Bekliyorum



 Bumeranga girmiştim ki 2012 blok ödülleri için oylamanın başladığını gördüm. Epeyce geçmiş aradan aslına bakarsanız, benim haberim olana kadar... Neyse ben de aday oldum. İddialı değilim ama yanımda olur, beni desteklerseniz sevinirim.
Ayrıca şunu söylemeliyim ki oy vermek tamamen ücretsiz. Yani sadece yapmanız gereken şey, sağ üst köşedeki yeri tıklayıp, oraya tlf. numaranızla onay almak ve böylece bana oy vermiş oluyorsunuz :) Oylarınızı bekliyorum arkadaşlar, bana destek olun lütfen.
Ben En Tarz Blok kategorisinde adayım. Yani eğer başka bir arkadaşa da oy vermişseniz, kategoriler farklı olduğunda birden fazla kişiye oy verebileceğinizi de belirtmek isterim.
Linki tıklayarak da bana oy verebilirsiniz. http://bumerang.hurriyet.com.tr/bumerang-odulleri/37814.htm
Veren de vermeyen de sağ olsun. Kalın sağlıcakla...

22 Ekim 2012 Pazartesi

Gülmeye Doyamayacağınız Leziz Bir Video



Dünürlerin birbirini çekememesini konu alan Vanish’in yeni videosunda, eğlenceli atışmalara yer veriliyor. İğneleyici laflarla birbirlerine göndermeler yapan, kıskanç mimikleri ve oyunculuğuyla beni hayrete düşüren bu iki dünürü, yukarıdaki videoda izlemenizi tavsiye ediyorum. Gününüze biraz lezzet katmak istiyorsanız, bence siz de mutlaka görmelisiniz.

Üstelik Vanish’in Facebook hayran sayfasında, bu video ile bağlantılı bir aplikasyon da yer alıyor. http://bit.ly/omurbiterdunurgitmez adresine giderek ileride nasıl bir dünür olacağınızı öğrenebilir, pespembe bir çamaşır makinesi kazanma şansı yakalayabilirsiniz!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

21 Ekim 2012 Pazar

Salatalık Turşusu Nasıl Yapılır?





         Turşu tariflerimi paylaşmakta biraz geç kaldım, biliyorum. Biraz geç kurduğum için anca oldu, turşularım. Bayram öncesi , bir bayram temizliği yapayım dedim bloğumda. Bu yüzden bugün yayınlanıyorlar.
        Aslında turşunun hasını annem yapar. Ondan öğrendiğim şekilde yapıyorum turşularımı. Hele de salatalık turşusu, kesinlikle salataların, pizzaların vazgeçilmezi. Yapmasak olmazdı değil mi?



           Malzemeler:

  • 1 kg küçük kornişon salatalık
  • 2 -3 yemek kaşığı kayatuzu
  • 1 su bardağı sirke
  • 1 baş sarımsak (büyükçe)
  • 1 limon (dilimlenmiş)
  • bir avuç nohut
  • 1 tatlı kaşığı limon tuzu
  • Üzeri için maydanoz yada kereviz yaprakları

Yapılışı:
  1. Kornişon salatalıkların varsa sapları kesilir. Üzerine hafifçe küçük kesikler atılır ki sirke içeri girebilsin.
  2. Tuz, sirke,limon tuzu ve kaynayıp soğutulmuş su karıştırılır.(Su ılık olursa iyi olur)
  3. Kavanoza salatalıklar dizilir. Aralarına sarımsaklar ve nohutlar atılır. Limon yuvarlak dilimler halinde doğranır. Aralarına konur. 
  4. Üzerine hazırladığımız suyu dökeriz. Salatalıkların üzerini geçecek kadar, bu su ile doldururuz. Kapağı ile arasında 1-2 santim kadar boşluk kalsın.
Not: Limon tuzunu, salatalıkların sert kütür kütür olması için, nohutu mayalanmayı artırmak için, limon,maydanoz yada kereviz yapraklarını ise aromayı kuvvetlendirmek için kullanıyoruz.

Küçük Acı Biber Turşusu



     
        Bu sene yaptığım üçüncü biber turşusu olur kendileri. Bundan 15 gün kadar önce turşuluk almak için pazara gittiğimde, dayanamadım ne kadar turşuluk malzeme varsa aldım. Bu biberler hane halkı tarafından en sevilen turşulardandır bizim evde. Eminim sizlerden de müptelası olanlar boldur. Öyleyse buyurun birlikte yapalım...



Malzemeler:

  • 1 kg küçük acı biber
  • 1 su bardağı üzüm sirkesi
  • 1 baş sarımsak (irice olandan)
  •  2-3 yemek kaşığı kaya tuzu
  • 1 domates rendesi
  • 1 avuç nohut taneleri
  • 1 adet limon
  • 1 kaşık limon tuzu
  • aldığı kadar su
  • üzeri için kereviz sapı yada maydanoz

Yapılışı:
  1. Biberleri yıkayıp kavanoza yerleştirin. Sarımsakları soyup aralarına sıkıştırın. Limonu dilimleyip aralarına koyun. Üzerine rendelediğiniz domatesi dökün.
  2. Sirke, tuz, limon tuzu ve suyu katıp tuzu eriyene kadar karıştırın.
  3. Bu karışımı turşunun üzerine dökün. Suyu biberlerin üzerini geçsin ve 1 parmak kadar kavanozun kapağı arasında boşluk kalsın.
  4. İki haftada turşu hazır olacaktır. 
Not: Karanlık ve serin bir yerde saklayın. Arada kontrol edin. Bu ölçülerde kavanozunuz almaz ise havuç, yeşil domates gibi turşuluklarla birlikte doldurabilirsiniz. Ben şahsen yeşil domates kullandım, hem de tat verdi.

19 Ekim 2012 Cuma

Yeşil (Gök) Domates Yemeği ve Tohum Üzerine



                     Bugün, buradan, uzun zamandır düşündüğüm ve benim hassas noktam olan, bir konuyu açmak istiyorum. Biraz çenem düşecek, kusura bakmayınız. Bu tür yazıların devamı da gelecek baştan söyliyeyim. Lütfen okuyarak destek olunuz ve yorum bırakarak da düşüncelerinizi paylaşınız.
                     Şu sıralar markette, pazarda bolca gördüğümüz yeşil domatesler, bana yıllar önceki bir anımı hatırlatıyor. Benim yaşadığım yerde insanlar geçimini (özellikle o zamanlar) meyvecilikle karşılıyorlar. Sakarya nehrinin kenarında, bize çok yakın köylerin çoğunda geçim kaynağı ise sebzecilik. Domates tarlaları boy boy yer alıyor, büyük-uzun-beyaz seralar... O zamanlar, şimdi çok iyi bildiğimiz çim(hibrit) domatesler yeni yeni yaygınlaşıyor. Halk yerli tohumdan vazgeçiyor çünkü daha bol ürün, daha fazla para kazandırıyor. Neyse uzatmıyayım, o köylerden birindeki bir tanıdığımız bize de çim getiriyor, bu domateslerden. Biz dikiyoruz, domatesini yiyoruz ve annem hep yaptığı gibi, beğendiği sebzelerin tohumunu alıyor. Kurutup saklıyor ki bir sonraki senede biz de yetiştirebilelim diye.
                   Biz, bir sonraki sene bu domateslerden aldığımız tohumları ekiyoruz. Yine aynı boyda (upuzun) küçük bir ağaç kadar nerdeyse, domateslerimiz oluyor. Bir çok domates veriyor. Fakat ne hikmetse bu domatesler bir türlü kızarmıyor, öylece yeşil kalıyor. Mevsimi geliyor, geçiyor, fidesi ölüyor domatesler hâlâ yeşil. Biz böyle tanışıyoruz, İsrail'in tohum koruma yöntemiyle. Sonraki yıllarda karpuz ve kavun tohumlarında da alışıyoruz artık böyle tekrarı mümkün olmayan sebze tohumlarına.
                  Buradan bu işin uzmanlarına ve bütün bloggerlara sesleniyorum : Tohumlarımıza sahip çıkalım. Bu topraklarda yetişen sebzelerin tohumları çok kıymetli.   Bizim de var domates tohumlarımız, tamam altları kararıyor çoğu zaman ama ıslahlaştırılabilir pekâlâ.Farkında değiliz belki ama, bunlar bizim zenginliğimiz.
                   Örneğin yine bizim oralardan çok iyi bildiğim kahverengi mercimek vardır. Şu yeşil ve kırmızı mercimek gibi olmaz, daha yuvarlak daha küçük olur. Rengi pek bir koyu olur pişirince. Ama itiraf edeyim lezzeti diğerlerini bastırır.
                  Geçenlerde bilindik büyük marketlerin birinde, siyah mercimekle karşılaştım. Bilmem nerenin malıymış. Nelere yararlıymış falan. Şuranın pirinci şöyle yararlı, buraya özgü tropikal meyveler, Himalaya tuzu... uzayıp gider bu liste. Halbuki var mı bizim Çankırı kaya tuzu gibisi. Bir jeoloji mühendisinin dediğini hatırlıyorum da, Bizim Çankırı'daki kaya tuzu da Himalayalar'a yakın bir geçmişe dayanıyormuş. Vallahi ben onun yalancısıyım. Yine kaçırdım laf lafı açtı, yeşil domates yemeği kaldı sanmayın.
                 Bu yemek üzerine son bir söz. Kendi bahçemde, yılın son hasadının henüz kızaramamış domateslerinden pişirmeyi gerçekten çok isterdim. Fakat ben bir köylü kadının, pazar tezgahına kadar inebildim sadece. Ekşimsi bir yemek bu evet. Fakat bizim insanımızın bir yemeği, sadece bunun için bile senede bir yapılmaya değer bence. Sevgiyle kalın...

Yeşil Domates Yemeğinin Malzemeleri:

  • 5-6 adet yeşil domates
  • 2 adet kuru soğan
  • 1 adet kırmızı biber
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası (tatlı)
  • 1 tatlı kaşığı kuru reyhan
  • 1/2 çay bardağı yıkanmış bulgur
  • tuz
  • 2 çay bardağı ılık su


Yapılışı:
  1. Domatesler yıkanıp büyükçe doğranır.Bulgur yıkanır.
  2. Soğan küp küp doğranır. Biraz sıvıyağda kavrulur.
  3. Bu arada kırmızı biber küçük küçük doğranıp o da kavrulmaya başlanır.
  4. Salçası eklenip hep birlikte biraz kavurduktan sonra domatesler eklenir. Tuz eklenir ve ağzı kapalı olarak kısık ateşte suyunu salana kadar pişirilir. 
  5. Domatesler suyunu salınca bulgurlar eklenir. Su ilavesi yapılır.Yine pişirme işlemine devam edilir.
  6. Bulgurlar yeterince yumuşayınca yemeğimiz pişmiş demektir. Afiyet Olsun...

18 Ekim 2012 Perşembe

İçli Köfte (Elâzığ Usulü)


                 Ben ne bilirim Elazığ usulü içli köfteyi. Tamam içli köfte yaptım tabii ki daha önce. Fakat bu yediğim diğerleri gibi değildi. Arkadaşım Melike bizim için kendi yöresinin içli köftesini yaparken ben de ölçüleri aldım görüntüledim. (Ben bu işe iyi alıştım bugünlerde) Kendi yaptığım şekliyle değil de asıl tariflerle sizleri buluşturmak istediğimde, o işin erbabını bulmaya çalışıyorum. Bu şekilde niyetim, sizlere en iyi tarifleri verebilmek. Bu tarifle mutlaka deneyin derim, kesinlikle pişman olmazsınız.
                Bu tarifimi Yemek Gurmesi Tencere Yemekleri Yarışması ' na gönderiyorum. Buradan bütün bloggar arkadaşları da yarışmaya katılmaya davet ediyorum. Tencere yemekleri kategorisinde, "Tencerede yapılan yemekler" konulu yarışmanın ödülü de süper bir Döküm Tencere. Döküm tencerenin sağlığı ve kullanışlılığı konusuna ise hiç değinmiyorum bile. Bekliyoruz bayanlar...

İçli Köfte İçin Malzemeler:
  • 500 gram dana kıyma
  • 5 adet orta boy soğan
  • 3 su bardağı köftelik bulgur
  • 1 tatlı kaşığı kuru nane
  • 1 tatlı kaşığı kuru reyhan
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 1 adet yeşil biber
  • 1 yumurta
  • 1 çorba kaşığı un
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 2 kaseye yakın su 
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 1/2 kaşık domates salçası



Yapılışı:
  1. Kıymanın yarısını ve ince doğranmış yarım soğanı,bulgur, nane, reyhan,karabiber,yumurta,un,tuz ve salçaları teker teker ekleyerek, yoğuruyoruz.Bu yoğurma işlemi 45 dakika ile 1 saate yakın sürüyor. Yoğururken, yanımıza bir kase soğuk su koyuyoruz. Bu sudan azar azar ekleyerek bulgura katıyoruz.(Sakın ha hepsini birden boşaltmayın) Bu ölçülerde 2 kaseye yakın su çekiyor. Yoğurduğumuz köftelik bulgurumuz sakız gibi olmalı, yapışkan olmalı.
  2.  3 tane soğanı  doğrayıp, yumuşayana kadar kavuruyoruz. İçine biberi ekliyoruz. kıymayı en son ekliyoruz ki kurumasın. Yine biraz salça da buraya koyup aynı baharatlardan ekleyip soğumaya alıyoruz.
  3. Yoğurduğumuz hamurdan, cevizden biraz büyükçe parçalar koparıp, içine hazırladığımız bu iç harçtan koyuyoruz. Resimdeki gibi kapatıyoruz.
  4. Bir tencereye 1-2 adet soğan doğrayıp, biraz biber salçası ve domates salçası ilavesi ile kavurup su ekliyoruz. Suyumuz kaynayınca içine hazırladığımız köftenin bir tanesini atıyoruz. Eğer çatlamadan, dağılmadan pişiyorsa hamurumuz kıvamında olmuş demektir.
  5. Bu suda haşladıımız köfteleri bir tabağa alıp üzerine kendi suyundan bir kaşık ekliyoruz böyle servis yapıyoruz. Afiyet Olsun.

         

17 Ekim 2012 Çarşamba

Patlıcanlı Bükme



         Ara verdim dostlarım zoraki sebeplerden dolayı. Bu süre zarfında bir sürü tarifim birikmedi, kimselere uğrayamadım, hatta bloğuma bile giremedim. 2012'nin son ayları bende bu şekilde gider sanırım.
       Gelelim tarifimize. Bükme pide tarzı bir hamurişi.Hamuru, en bilindik haliyle yoğurup, içine hazırladığınız patlıcanlı harcı katıyorsunuz. Sonra da yağsız olarak tavada pişiriyorsunuz. Çankırılılar bükme diyor, Bilecikliler yan pidesi diyor,  her yörede adı başka olsada tadı hep aynı...
Malzemeler:
  • 1/2 yaşmaya
  • 6 su bardağı un
  • 1,5 tatlı kaşığı tuz
  • 4 patlıcan
  • 3 kuru soğan
  • 4 domates
  • 3 sivri biber

Yapılışı:
  1. Yaşmayı ve tuzu bir kaba alıp, ılık su ile mayayı iyice çözüyoruz. Üzerine 6 bardak un ekleyip, karıştırıyoruz. Bir taraftan da azar azar su ekliyoruz. Böylece ele yapışmayan bir hamur elde ediyoruz.
  2. Hamur kulak memesi yumakşaklığında olmalı. 2 saat mayalanması için beklemeye başlıyoruz.
  3. Bu arada kullanacağımız iç harcımızı hazırlıyoruz. Ben patlıcan ve madımak kullandım. Patlıcanları alaca soydum. Küçük küçük küp küp doğradım. Tavaya biraz yağ koyup önce soğanları sonra biber ve patlıcanları en son kabukları soyulmuş domatesleri küp küp doğrayıp ekledim. Tuzu ekleyip yeteri kadar pişince altını kapattım soğumaya bıraktım.Siz isterseniz aynı şekilde kıymayı da hazırlayabilirsiniz, hatta bükmenin madımaklısı da meşhurdur, benim memleketim Bilecek'te de ıspanaklısını yaparlar.
  4. Hamurum mayalanınca, cevizden az daha büyük bezeler yaptım ve başladım açmaya. Açılan hamurun yarısına bu iç harcı koydum diğer yarısını üstüne kapattım kenarlarını kapatıp kızgın ama yağsız teflon tavaya aldım. İki tarafını da pişirip kenara aldım.
Püf Noktaları:
Hamur elimize yapışmayan kıvamda olmalı, fazla büyük bezeler olmamalı, iç harcı çok yağlı olursa hamur da ince açılırsa yağı hamurdan dışarı çıkar ki bu istenen bir durum değildir, en son olarak da hamuru tavada pişirirken bir tarafı pişince tam pişmesine bakmadan diğer tarafını çevirirseniz ve en son olarak iki tarafının eşit pişmesini sağlarsanız istenen olmuş demektir.

İsteğe göre sıcakken tereyağıyla yağlanarak servis edilebilir. Ben tereyağı kullanmamayı tercih ettim.
                                                              AFİYET OLSUN

16 Ekim 2012 Salı

Yemekleriniz Sağlıklı, Peki ya Yemek Takımınız?







Sağlıklı yemekler pişirmek için malzemeleri özenle seçiyor, pişirme tekniğinize dikkat ediyor ve sevdiklerinize en iyisini sunmaya çalışıyorsunuz. Peki yemek takımınız ne kadar sağlıklı?

Günümüzde pek çok marka, üretim maliyetlerini azaltmak için insan sağlığını tehdit eden ham madde kullanımına başvuruyor. Normal şartlarda 1200 derecede sabitlenen desen ve sırlar, içerisine ağır metaller karıştırılarak 800 derecede sabitlenebiliyor. Bu şekilde enerjiden tasarruf edilirken, insan sağlığı ikinci plana atılıyor. Üretimde kullanılan ağır metaller zamanla eriyerek yemeklere karışıyor ve vücutta birikerek damar tıkanıklığından kalp krizine kadar ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Bernardo’da ise yemek takımları kesinlikle insan sağlığına zararlı ham maddeler içermiyor. Tüm üretim süreçlerinde insan sağlığına asla zarar vermeyen, güvenlik sertifikalı ham maddeler kullanıyor. Avrupa standartlarına uygun ve Tarım Bakanlığı’ndan onaylı ürünler ile Bernardo ailenizin sağlığını önemsiyor.

Kırılırsa üzülmeyin, hemen Bernardo’ya gelin!

Çok sevdiğiniz yemek takımınızın bir parçasını kırdınız ya da misafirinizin yaramaz oğlu tabağını yanlışlıkla yere düşürdü. Üzülmenize gerek yok. Çünkü Bernardo’da 12 kişilik yemek takımları 5 yıl, 6 kişilik yemek takımları 2 yıl parça tedariği garantisiyle satılıyor. Yemek takımınızın kırılan parçaları Bernardo tarafından tedarik ediliyor.

Üstelik yemek takımınızın parça sayısını artırmak için daha fazla kullandığınız kayık tabak, servis ya da tatlı tabağı gibi parçaları da Bernardo’dan istediğiniz adette ek olarak satın alabilirsiniz.

Fikrinizi değiştirirseniz yemek takımınızı da değiştirebilirsiniz!

Bernardo’dan satın aldığınız yemek takımını, ambalajını açmadığınız sürece 5 yıl içerisinde başka bir model ile değiştirebilirsiniz. Böylece değişen trendler ya da zevklerinize uygun şık sofralar yaratabilirsiniz.

Sigortalı kargo servisi!

Bernardo.com.tr’den ya da Bernardo mağazalarından satın aldığınız yemek takımı kargo ile adresinize teslim edilirken hasar görürse, Bernardo ürününüzü hemen yenisi ile değiştiriyor.

Siz de gönül rahatlığı ile bernardo.com.tr’den alışveriş yapabilir veya mağazalarımızdan satın aldığınız ürünlerin evinize gönderilmesini talep edebilirsiniz.

Bernardo'yu Facebook'ta takip edin, yeniliklerden ilk siz haberdar olun : https://www.facebook.com/bernardosofratasarimuzmani

Bir bumads advertorial içeriğidir.

10 Ekim 2012 Çarşamba

Pratik Domatesli Acılı


             Yukardaki pratik domatesli acılı, biraz meze, biraz turşu kıvamında, pişirilmeden yenebilen bir meze. Kısa sürede tüketmenizi öneririm çünkü, pişirilmediği için kısa sürede bozulabilir. Son bir not daha, buzdolabında muhafazası önerilir. Yapımından itibaren yenilmeye başlanabilir. İster çorbaların yanında, isterseniz başka bir şeyin yanına iyi gidiyor. Benden söylemesi...

Malzemeler:
  • 1 kg domates
  • 1/2 kg maraş biberi
  • 250gr acı sivri biber
  • 1 demet maydanoz
  • 1 baş sarımsak
  • 1/2 su bardağı sirke
  • 2 tatlı kaşığı tuz
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ

Yapılışı:
  1.  Biberlerin çekirdeklerini temizleyin ve domatesleri yıkayıp hazırlayın.
  2. Domatesleri, biberleri, ayıklanmış maydanozları, hatta kabuğu soyulmuş sarımsakları birlikte robottan çekin.
  3. Bir derince kabın içinde, içine tuz, sirke, sıvıyağ koyup iyice karıştırın. Kavanoza doldurup, buzdolabına kaldırın. Kısa sürede tüketmenizi öneririm.
     
Not: İçine közlenmiş patlıcan da ekleyebilirsiniz.

5 Ekim 2012 Cuma

Cevizli Tatlı


              Cevizin içine girdiği herşey güzel geliyor bana. Hele de böyle şerbetli tatlılar ile birleşirse...
              Bu tarif için fazla uzun bir malzeme listesi yapmanıza gerek yok. Yapımı için ise, hamurlar açıp, incecik yufkalara hiç gerek yok. Kurabiye yapması kadar kolay, fakat yine bir o kadar da garanti.
              Kesinlikle evde reçetesi bulunması gereken bir tarif. Fazla söylemiyeyim de siz deneyin...

Malzemeler:
  • 2 su bardağından 1 parmak eksik sıvıyağ
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 su bardağı irice çekilmiş ceviz içi
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilin
  • 19 kaşık un
Şerbeti İçin:
  • 3 su bardağı toz şeker
  • 3 su bardağı su
  • 1/2 limon suyu

Yapılışı:
  1. Tatlımıza şerbetimizi yapmakla başlıyoruz. Su ve şekeri bir taşım kaynatıp, içine limon suyunu sıkıyoruz. Az daha kaynattıktan sonra ılımaya bırakıyoruz.
  2. Sıvıyağ, su, vanilin, kabartma tozu, ceviz ve un bir kasede karıştırılır.
  3. Fazla sert olmayan bir hamur yoğurulur.
  4. Tepsiye köfte şeklinde şekil verilerek dizilir.
  5. 180 derecedeki fırında altı hafif kızarıncaya kadar pişirilir.
  6. Pişen hamurları bir tepsiye alıp ılıyan şerbeti üzerine dökeriz.
  7. İsteğe göre hindistancevizi ile süsleyip servis yaparız.
Not: Hamurlar sıcak, şerbet çok az ılık olacak.

4 Ekim 2012 Perşembe

Küçük Maraş Biberi Turşusu



            Yukardaki biberleri, geçen gün turşulukları almak için gittiğim pazarda buldum. Adını sorduğumda satıcının da bilmediğini öğrendim. Eminim sizlerin arasında bu biberlerin adını bilenler vardır. Fakat ben bu biberlere bir ad buluncaya kadar epeyce düşündüm. Lezzetli bir biber çeşidi olduğu kesin. Annemin bana yaptığı gül biber turşusu tarzında yaptım bu biberleri de. Biberler hafif acılı. Çok güzel oluyor böylesi acılar. Bulursanız şiddetle öneririm. Kesinlikle pişman olmazsınız.

Turşu İçin Malzemeler:
  • 1 kg kırmızı küçük biberlerden
  • 1 çay bardağı toz şeker
  • 3 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 baş sarımsak
  • kavanozun üzerini geçecek kadar üzüm sirkesi

Yapılışı:
  1.  Öncelikle biberlerin saplarından biraz kesiyoruz.(Ben fazla kesmiyorum yerken böylesini seviyorum)
  2. Bir tencereye su koyup, kaynamaya bırakıyoruz. Biberleri yıkayıp  su kaynayınca, bu suda biberleri, 2 dakika  kadar hafifçe haşlıyoruz. Rengi biraz dönsün yeter, niyetimiz biber haşlaması yapmak değil :)
  3. Sarımsakları soyup, doğruyoruz. Turşuyu koyacağımız kavanozumuzun en dibini kapatacak şekilde biberlerden koyuyoruz. 
  4. Üzerine doğranmış sarımsaklardan bir kaşık serpiyoruz, biraz şeker, biraz yağ,biraz tuz... Bütün malzeme bitene kadar bu işlem devam ediyor.
  5. Biberler bitince sirkeyi alıp biberlerin üzerini geçene kadar kavanozumuzu dolduruyoruz.Bu şekilde 1 hafta kalması yetiyor. Sonra isterseniz çorbanıza eşlik etsin isterseniz, kahvaltıda bile yerini alsın. Gerisi size kalmış...

3 Ekim 2012 Çarşamba

Domates Çorbası


        Benim eşim, salça ve domates sosu yemez. Salçayı yemeklere az miktarda koyduğumda fazla ses çıkarmaz ama makarnada yada diğer yemeklerde domates sosu asla kullanmaz. Dolayısıyla bugüne kadar domates çorbası denemem olmamıştı, olamamıştı.
        Kayınvalidem ise eski aşçı, mutfakta onun verdiği püf noktaların faydasını çok görmüşümdür. Ben, domates çorbası yapmak istediğimi söyleyince o ; "_Gel ben sana yapayım, sen de ölçüleri not al" dedi. Böylece o çorbayı pişirdi, ben yazdım ve görüntüledim. Tadı mı nasıldı? Çok nefis olmuştu gerçekten. Ne ekşi, ne  çiğ domates kokusu vardı, hem de kıvamı güzeldi. Tavsiyemdir, hazır domatesler henüz rengini ve tadını vermemişken denemelisiniz.

Domates Çorbası İçin Malzemeler:
  • 6 adet domates
  • 3 kaşık un
  • 1 kaşık domates salçası
  • 5 su bardağı  su
  • 2 diş sarımsak
  • tuz
Sonradan eklemek için:
  • 1/4 çay bardağı süt
  • kaşar rendesi yada keçipeyniri rendesi

Yapılışı:
  1. Domatesleri soyup robotta 4 dakika çekiyoruz ki iyice püre haline gelsin.
  2. Tenceremize biraz sıvıyağ koyup un ekliyoruz. Unu bir iki kavurduktan sonra içine salçayı ekliyoruz. Biraz da böyle kavuruyoruz. 
  3. Daha sonra üzerine domates püresini katıyoruz.Birlikte 5 dakika kadar sürekli karıştırarak kavuruyoruz. (domatesin çiğ kokusu çıkana kadar) Bu arada, sarımsakları da üzerine incecik rendeliyoruz.
  4. Tencereye 5 su bardağı su ekliyoruz.Sürekli karıştırarak kaynamasını sağlıyoruz. Servis yapmadan önce üzerine süt ve isteğe göre peynir rendesi ekliyoruz. Afiyet Olsun...
Not: Sütün kesilmemesi için, çorbaya tuzun servisten hemen önce katılması gerekiyormuş bilginize...

2 Ekim 2012 Salı

Kabak Sıyırma + Kabak Yemeği



         Farkettim de zeytinyağlı tariflerim epey az. Bizim evde zeytinyağlılar bir türlü yeterli ilgiyi görmedi, görmüyor. Kabak sıyırma bilindiği üzre, bir Girit yemeği. pratik bir yemek, limonlu ve zeytinyağlı olması onu daha bir güzel yapıyor. Kabağı değişik şekillerde denemek istediğinizde başvurabileceğiniz bir yemek.

Malzemeler:
  • 7 adet küçük kabak
  • 2 kaşık pirinç
  • 1 orta boy soğan
  • 5 diş sarımsak
  • 1 adet limon suyu
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • tuz
  • zeytinyağı
  • Üzeri için deretotu

Yapılışı:
  1. Kabaklar yıkanıp temizlenir. Kabaklar soyma aparatı ile baştan aşağı soyulur, ta ki çekirdek bölümüne gelene kadar. Çekirdekli kısımları bu yemeğe konmaz, ayrılır.
  2. Kabakları soyma işlemi bitince üzerine bir tutam tuz serpip, bir kenarda beklemeye alırız.
  3. Soğan ve sarımsakları ince ince doğrar, bir tencerede biraz zeytinyağı ile kavurmaya başlarız. Soğanlar ölünce üzerine kabakları ilave ederiz. Hemen üzerine yıkanmış pirinci, limon suyunu, şekeri ve bir tutam tuz daha ekler tencerenin kapağını kapatırız.
  4. Kısık ateşte kabakların kendi suyunu salarak pişmesini sağlarız. (Bu aşamada gerekirse biraz ılık su ekleyebilirsiniz)
  5. Yemeğimiz pişince üzerine ince kıyılmış dereotu ile servis yaparız. Afiyet Olsun...


Kabak sıyırma yaptığım kabak içlerine kıyamadım. Bizim evde sevilerek yenilen basit bir kabak yemeği daha yapıverdim. Sıyırmayı o akşam yedik, bu yemek ise ertesi güne hazırlık oldu. Belki fikir verir diye sizlerle paylaşılmaya değer bulundu.


Malzemeler:
  1. Kabak sıyırmadan artan kabak içleri ve 2 küçük kabak daha. (Siz istediğiniz kadar kabak kullanabilirsiniz)
  2. 2 orta boy patates
  3. 1 orta boy soğan
  4. 1/2 kaşık salça
  5. 1 adet domatesin rendesi (püresi)
  6. 4 diş sarımsak
  7. Üzeri için; sarımsaklı yoğurt
Yapılışı:
  1. Kabaklar küp küp doğranır. Patatesler küp küp doğranır.
  2. Soğanlar ve sarımsak ince ince doğranır. Bir tencerede, biraz sıvıyağ katılır. Üzerine soğan ve sarımsaklar eklenir. Şöyle bir kavrulduktan sonra, üzerine salça eklenir. Çok geçmeden patatesler de eklenir. Kapağı kapatılır, 2-3 dakika bu şekilde kalır.
  3. Kabaklar da tencereye ilave edilir ve domates püresi eklenir üzerine, tuzu eklenip biraz ılık su ilavesi ile, yine kısık ateşte ağzı kapalı bir şekilde pişirilir.
  4. Patatesler yumuşayınca servis tabağına alınıp, üzerine sarımsaklı yoğurt ve dereotu ile servis yapılır. Afiyet Olsun...