31 Mayıs 2012 Perşembe

Ev Yapımı Lor Peyniri


                   Her pastörize olmayan süt bulduğumda, altın bulmuş kadar seviniyorum. Geçen gün görümcem, sağ olsun, kendisiyle birlikte bana da süt almış eve kadar getirdi. 5 kg sütten hem, süt karameli yaptım, hem de bu lor peynirini yaptım. Lor peynirini, lorlu tatlı yapmak için yaptım diyebilirim. Bu yüzden içine ben tuz eklemedim. Ama siz eğer bunu kahvaltıda yada böreklerde tüketecekseniz içine biraz tuz atın derim. Denemeniz dileğiyle...

Lor peyniri için malzemeler:
  • 3 kg yağlı süt (pastörize olmayan)
  • 2 çay bardağı üzüm sirkesi
  • tuz.(ben tatlı yapacağım için katmadım)
  • Süzmek için temiz bir tülbent.
Yapılışı:
  1. Sütü bir gün önceden kaynatmıştım. Bu yüzden ısıtmak için tekrar ocağa aldım. Kaynamaya yakın, altını kapatıp içine sirkeyi kattım. Bir kez karıştırdım.
  2. Ben bu işlemi geceden yapmıştım, sabaha kadar böylece serin bir yerde bekledi.
  3. Sabah. kesilen sütü, temiz bir tülbente aldım, altına leğen koydum. ve tülbentin iki ucunu eline alıp bir o tarafa bir bu tarafa çekiştirdim. Fazla suyunu akıttım böylece sonra sıkıcı tülbentin ucunu bükerek peynirin bir yere toplanmasını sağladım. Her zamanki gibi altına leğen koyup, mutfak çeşmesine astım. (Siz asacak başka bir bulursanız yada çeşmeniz artema ise yüksekçe bir yere asmalısınız. Böylece 4-5 saat müdahale etmeden süzdürdüm.
  4. Bir kaseye alıp dolaba kaldırdım.
Not: Bu şekilde dolapta fazla beklemeyeceği için çabuk tüketmenizi öneririm. Eğer hemen tüketmiyecekseniz buzluğa kaldırmalısınız.

29 Mayıs 2012 Salı

Kuru Domatesli Menemen

                 
                           Dün itibariyle, Bengi'nin randevusunu erteledim. Çünkü sabah kalktığımda beni benden geçiren bir baş ağrısıyla uyandım. Migrenim tutmuştu yine. Sanırım bu seferki sebep, Bengi'nin sağlık durumuna fazla takılmış olmamdı. Üstelik bir de ilacımın bittiğini gördüm.
                           Eşim sağ olsun, sabah çayı, kahvaltıyı kendisi hazırlamış. İzgi ile birlikte kahvaltılarını yapmışlar. Ben zorla saçını tarayıp topladım, o kadar. Sonra eşim İzgi'yi okula bıraktı, bana ilaçlarımı aldı geldi. Ben, o ilaçları alınca bir yatmışım ki 12'ye kadar. Yine eşimin telefonuyla uyandım. Nasıl olduğumu sormak için aramış. Bir de bana sürpriz yapıp çalınan telefonumun yerine, yeni telefon almış gelmiş. Ben senin hakkını nasıl öderim. Sağ ol Aşkım.
                        Bize dualarını ve iyi dileklerini bildiren bütün dostlarıma gönül dolusu sevgilerimi gönderiyorum. Sağ olun, var olun hep hayatımda.
                        Benden haberler bunlar sevgili dostlar. Bu hafta Bengi'yi doktora götürmemeye karar verdim. Kermes falan var okulda, orada görevliyim. Bütün karpuzları bir koltuğa sığdırmaya hacet yok. Stresli, yorgun günler istemiyorum artık. O migren ağrısını bir daha çekmek istemiyorum, en azından uzunca bir süre.


                        Yukardaki menemene gelince, 1 hafta kadar önce yapmıştım. Geçen yaz kendi kuruttuğum domatesler kalınca, artık nasıl olsa mevsimi de geliyor. Evdeki stokları bitirme çabasındayım. Bir tanıdığımdan duymuştum. Onun komşusu, çok miktarda domates kurutuyormuş. Buzluğa atmak yerine, bununla yapıyormuş menemeni. Bütün kış bunu yiyorlarmış. Hiç fena fikir değilmiş. Bende denedim. Tadını çok beğendim. Ben yumurtaları bütün kırmadım. Çırpıp karıştırdım. Hatta 1 yumurta kullandım (çok yumurtayı sevmem çünkü). "-Tadı nasıldı?" derseniz kendine has bir mayhoşluğu var. Bu da çok yakışıyor. Denemeniz dileğiyle...

Kuru Domatesli Menemen için malzemeler:
  • İstediğiniz kadar kuru domates (Ben küçüçük kase ölçüsü kullandım)
  • 1 orta boy soğan
  • 1 tane yumurta.
  • Çok az sıvıyağ.
Yapılışı:
  1. Domatesleri, 10 dakika önceden sıcak suda yıka ve sıcak suda yumuşaları için beklet.
  2. Sonra domatasleri doğra.
  3. Soğanları, küp kop doğra, hafif yağda kavur.
  4. Domatesleri ekle, biraz tuz ekle kavur.
  5. Üzerine kırılıp çırpılmış yumurta ekle.Afiyet olsun...

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Bulgur Köfteli Sebze Yemeği


                  Bugün itibariyle hastaneye gideceğiz. Bengisu'nun geçen hafta yaptırdığımız göz muayenelerinin sonucunda hangi işlemler yapılacak doktorumuz bize söyleyecek. Dualarınız benimle olsun dostlarım. Korkuyorum ameliyat diyecekler diye. Nihayetinde sadece gözyaşı kanalı ameliyatı olacak ama yine de çok korkuyorum.
                 Bu yemeği Bengisu ile beraber hazırladık. Ben bulgur köfteleri için gerekli malzemeyi yoğurdum. Sebzelere geçtiğimde işi Bengisu'ya devrettim. O da şekil verdi. Yuvarlamak onun da hoşuna gitti. Bu arada büyük kızım İzgisu'nun hakkını yiyemem. Ben kattığım ölçüleri söylüyorum o da mutfak masasında elinde kalem, benim söylediğim ölçüleri deftere not alıyor. "Yaşasın kız annesi olmak!" diyorum. Böyle bir ekiple neler yapılmaz ki...
                  Dolapta kalan birkaç sebzemi bitirmek için, Galeta unlu sebzeli kek'i yaptım. Ama hâlâ bitmeyince ben de yemeğini yaptım. Bu yemek annemin yemeklerindendir. Annem sebze yemeklerine bulgur köftesi ekler, biz de bunu çocukluğumuzdan beri severek yeriz. Denemeniz dileğiyle...

Bulgur Köfteli Sebze Yemeğimiz için Malzemeler:
  • 1 küçük karnıbahar
  • 1 küçük havuç
  • 1 küçük kabak
  • 1 orta boy taze patates
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 1/2 tatlı kaşığı biber salçası
Köfteler için:
  • 1 çay bardağı kısırlık bulgur
  • 1 çay bardağı irmik
  • 2 yemek kaşığı ince çekilmiş fındık(katmayabilirsiniz)
  • 1/2 çay kaşığı karabiber
  • 1 çay kaşığı pul biber biraz tuz
  • 1/2 tatlı kaşığı biber salçası
Köfteleri haşlamak  ve yemeğe eklemek için 1-2 su bardağı tavuk yada etsuyu. (Sade su da olabilir.)


Yapılışı:
  1. Öncelikle bulgur köfteleri için, kısırlık bulguru bir kaseye alıp üzerine çok az sıcak su ekliyoruz. 1-2 dakika üstü kapalı bekletiyoruz. Bulgurlar suyu çekince içine irmik ve diğer malzemeleri katıp yoğuruyoruz. Küçük küçük nohut büyüklüğünde köfteler yapıyoruz.(Ben bu aşamada kızımdan yardım aldığım için o büyük yapmış.)
  2. Sebze yemeği için, sebzelerimizi yıkayıp doğruyoruz. Soğanı küp küp doğrayıp biraz svıyağda kavururken, bir taraftan hazırladığımız havuçları ekliyoruz ki yumuşasınlar diye. Salçaları ekliyoruz  onu da çok az kavurup, kabak, patates, karnıbaharı ekliyoruz. Üzerine tuz ekleyip (eğer etsuyu kullanacaksanız ve bu su tuzlu ise oranlamasını ona göre yapmalısınız) ocağın altını kısık ateşe alıp kapağını kapatıyoruz.
  3. Kendi buharında sebzelerin yumuşamasını sağlıyoruz, arada bir karıştırıyoruz. (Gerekirse biraz su ekleyin)
  4. Diğer taraftan bir tencereye iki bardak su alıyoruz(sebzelerinizin büyüklüğüne göre bu daha az yada daha çok olabilir). Kaynamaya başlayınca içine köfteleri atıp birazcık haşlıyoruz. Bu suyu dökmeyip sonra yemeğimize koyacağız.
  5. Sebzelerin rengi değişince, içine köfteleri haşladığımız suyu ekliyoruz ve  köfteleri de atıyoruz tenceremize. Sebzeler yumuşayıncaya kadar yemeğinizi pişiriyoruz. Afiyet Olsun...

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Galeta Unlu-Sebzeli Kek


              Merhabalar Sevgili Dostlar. Dolabımda iki kabak, birkaç havuç ve küçük karnıbahar kalmış. Bunlardan iki çeşit yemek yaptım. Biri bu sebzeli kek oldu bir diğeri daha sonra gelecek olan, sebzeli yemek.
              Keki, galeta unu ile denemeyi düşündüm.Daha önce de karnıbaharı fırında yaparken galeta unu kulanıyordum. Tarif için buraya bakın.  İçinde epeyce sebze olduğu halde kesinlikle hamurumsu olmadı. Lezzeti ve pişerken çıkardığı kokular enfesti. Mutlaka deneyin derim. Sevgilerimle...

Malzemeler:
  • 1 küçük havuç
  • 1 küçük kabak
  • 2-3 dal karnıbahar
  • kibrit kutusu kadar beyaz peynir
  • 3 yumurta
  • 3 yemek kaşığı yoğurt(tepeleme)
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 1 kabartma tozu
  • 1/4 demet maydanoz
  • 6-7 yemek kaşığı galeta unu





Yapılışı:
  1.  Sebzeler, küçük küçük, ince ince doğranır. Havuç ve kabak biraz sıvıyağda, bir tutam tuzla hafifçe kavrulur. Ilınması beklenir.Karnıbaharlar küçük küçük doğranır ılınan sebzelere eklenir.
  2. Yumurtalar iyice çırpılır. İçine sıvıyağ, yoğurt eklenir.Diğer bütün malzemeler eklenir.
  3. Galeta unu da eklendikten sonra kabartma tozu katılır. Karıştırılır.
  4. Altına yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize (ben tart kalıbı kullandım) dökeriz.
  5. 180 derecede kızarıncaya kadar pişiririz. Afiyet Olsun...

25 Mayıs 2012 Cuma

Hamur Kızartması - Pişi (Mayasız)


Evet arkadaşlar, yine sizlere pratik bir tarifle geldim. Bizim evin ahalisi artık yaz moduna girdikleri için olsa gerek, sulu yemeklere pek rağbet etmiyorlar. Akşamları da kızartma, pratik, aparatif birşeyler istiyorlar. Ben de onların istediklerini emir bilerek (külliyen yalan, aslına bakarsan bu aralar pek meşakkatli yemekler yapmak işime gelmiyor.) bu tür yiyeceklere yöneliyorum.
Hamur kızartmasını mayalı şekilde de yaparım, fakat bu defa "Kabartma tozu neyine yetmiyormuş"  felsefesiyle işin içinden çıkıverdim. Biraz sert oluyor tabi, mayalınınkine göre. Fakat bizim evin ufaklıkları ve babamız bayıla bayıla yediler. Siz de maya ile uğraşmak işinize gelmediği zamanlarda deneyebilirsiniz.

Malzemeler:
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 yumurta
  • 1 kabartma tozu
  • bir tutam tuz
  • 1 su bardağı ılık su
  • 19 kaşık un (benimkine böyle gitti fakat un miktarını siz kendiniz azar azar ekleyerek bulmalısınız)
  • kızartmak için ayçiçek yağı



Yapılışı:
  1. Yoğurt, yumurta, kabartma tozu, tuz bir kaseye konur. Karıştırılır.
  2. Sonra azar azar un eklenir. Ele yapışmayan bir hamur elde edilir.
  3. Hamur 2 bezeye ayrılır. 1/2 santim kalınlığında açılır. Çay bardağı yada kurabiye kalıplarıyla kesilir.
  4. Önceden kızdırılmış yağda kızartılır. Havlu kağıt serili bir tabağa alınıp fazla yağını çekmesi sağlanır. Afiyet Olsun.

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Çikolatalı-Fındıklı Kek


                   Merhabalar Sevgili Dostlar. Bir akşam ev ahalisinin, tatlı birşeyler canının çekmesiyle çıktı bu kekler. Muhteşem birşey oldu, abartmıyorum. Kahvenin yanına iyi eşlik ediyor.
                   Gece karanlığında çekmektense, bir kısmını sabah fotoğraf çekmek için ayırmıştım. Ve balkonuma vuran sabah ışığı altında, kızımla birlikte yaptığımız çekimlerle sizinle buluştu. Denemeniz dileğiyle...

Malzemeler:
  • 2 yumurta (oda sıcaklığında)
  • 1 su bardağı şeker(küçük)
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 çay bardağı süt
  • 40 gram bitter çikolata
  • 1/2 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 kabartma tozu
  • 1 vanilin
  • 1 tatlı kaşığı kakao
  • aldığı kadar un
  • üzeri için 1 çay bardağı fındık kırığı









Yapılışı:
  1. Bitter çikolatayı ve 1/2 kaşık tereyağını benmari usulü eritin.Ilınsın.
  2. Yumurta ve şekeri iyice çırpın, sıvıyağ, süt, kakao, vanilin, kabartma tozu ekleyin.
  3. Elenmiş unu azar azar ekleyerek çırpın. Kek kıvamına gelince, kağıt koyduğunuz muffin kalıplarına 1-1,5 kaşık koyun.Üzerine fındık kırığı serpin.
  4. Kalıpları bir tepsiye dizip, 180 derecede, pişirin. Kürdan testi yaptıktan sonra çıkarın. Afiyet Olsun...

Fırında Sarımsaklı Tavuk



                Merhabalar Sevgili Dostlar. Salının sallandığını duymuşluğum vardı, fakat yaşamışlığım yoktu.Sanki bütün aksilikleri toplamışlar ve salı günüme doldurmuşlar. Neyse ki bu berbat gün bitti.
               Bengisu'nun önceden alınmış, göz doktorunda randevusu vardı. Gittik sabah babası ile birlikte, ikinci kişi idik, doktor gelmedi malesef, ta ki saat 11:00 olana kadar. Ben bu arada, doktoru arayayım derken,( çünkü eşim işe gecikiyordu) her nasıl oldu ise, telefonumu çaldırdım. Telefonumu ararken kızım, hastanenin dışındaki babasının yanına bana haber vermeden gitmiş, onu kaybettiğimi sandım. Daha beter telaşlandım. O bir anlık kaybolma anında, hislerimi anlatamam kesinlikle. Ben araya araya dışarıya çıktım, bizimkileri göremedim, o bir kaç saniyelik  sürede çocuğumu kaybetmenin acısını ta içimde hissettim, yüreğim yerinden kopacaktı. Tam polise yöneliyordum ki, biraz ilerde kenarda, babası ile birlikte olduklarını gördüm. Doktora muayenemiz sonunda, gözyaşı kanalı tıkanıklığı nedeniyle, ameliyat olabileceğini öğrendik. Neyse bir şekilde eve geldik.
             Yemek yapmaya koyuldum, fırında tavuk yapıyordum. Bütün malzemeleri hazırlayıp, fırın tenceme aldım, aradan 5 dakika kadar geçtikten sonra, fırının içinden bir  ses geldi. Baktığımda, tencere çatlamış, hatta ne çatlama resmen dağılmıştı. Tabi bütün yemek ve yemeğin suları ile birlikte. İşin yoksa bir de fırın temizle, tekrar dolaptan tavuk çıkar, hazırla.  Velhasıl günün kayıpları, bir cep telefonu, bir tencere tavuk yemeği ile tamam oldu Neyseki...
               



 Akşam eşimin gelişine, zar zor yetişen bir yemek oldu, fakat lezzeti muhteşem oldu. Sarımsak, fırın yemeklerinde çok kullanıyorum, tavukta ise soğanı da ekliyorum ki lezzeti katmerleşsin.  Ben kişnişi tercih ettim, siz isterseniz köri, hardal, zerdeçal gibi baharatlar da ekleyebilirsiniz..Denemeniz dileğiyle...

Malzemeler:

  • 6 adet derisiz tavuk but
  • 6 adet taze bebek patates
  • 1 baş taze sarımsak
  • 2 orta boy kuru soğam
  • 2 kaşık yoğurt suyu
  • 1 kaşık sıvıyağ
  • 1 kaşık salça
  • 1 kaşık kişniş
  • kızartmak için 1/2 kaşık tereyağ
  • tuz, istediğiniz baharatlar






Yapılışı:
  1. Tavuklar yıkanıp, mutfak makası yardımıyla derin kesikler atılır üzerine. Buralara taze sarımsak koyarız.
  2. Daha sonra bir kaşık yoğurt suyu, sıvıyağ ve tuzu çırpıp tavuklara katıp, 30 dakika kadar üzeri streç filme kaplı olarak buzdolabında dinlendiririz.
  3. Dolaptan çıkardığımız tavukları, 1/2 yemek kaşığı tereyağında, hafifçe alt üst ederek kızartırız(mühürleriz). Bu işlemi hem pişmesini kolaylaştırmak, hem de lezzetlendirmek için yapıyoruz.
  4. Kabuğu soyulmuş patatesleri (isterseniz siz soymayın daha güzel oluyor), ikiye kesip uzunlamasına kestiğimiz soğanları tavuklara ekleriz. Üzerine kişniş ve salçalı su hazırlayıp fırının en yüksek ayarında pişmeye bırakırız. (üzerini alüminyum folyo ile kapatıp) 
  5. Tavuklar ve patatesler yumuşayıncaya kadar pişiririz, arada bakıp su ekleyebiliriz. Afiyet Olsun...

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Yemek Bloğunuzla Artık Para Kazanın...

Yemekgurmesi.com sitesi tarafından düzenlenen ve genelekselleşecek olan bir yarışma duyurusu yapmak istiyorum sizlere. Burası bir yemek sitesi ve blok sahipleri katılabiliyor. Yarışmayı kısaca özetleyecek olursak:
  • Bir tarif hazırlıyacaksınız. Tatlı, tuzlu, hamurişi, vs her türlü kategoride olabilir bu. Fakat bunu henüz bloğunuzda yayınlamadan, bu siteye göndereceksiniz. Gelen tarif sayısı 50 olunca, size mail gelecek ve buradan tarifiniz, gerek kendi imkanlarınızla, gerekse beğenenler tarafından paylaşılacak. En çok paylaşılan tarif 100, ikincisi,65, üçüncüsü ise 35 türk lirası kazanacak.
  • Bu yarışma her ay geleneksel olarak yapılacak. Adil olmasına özellikle  itina gösteriliyor. Yoksa İlk tarifi gönderen kişi, kazanırken, son tarifi gönderen kişi dezavantajlı olacak. Bu sorunu ortadan kaldırmak için site sahibi, hepsini toplayıp, aynı anda yayınlamayı uygun görmüş, bence iyi de etmiş.
  • Tarifiniz, yüzlerce kişiye ulaşabilecek. Ve ayrıca siz de ev mutfak harçlığınızı kazanmış olacaksınız. Tarif Yemekgurmesi 'nde yayınlandıktan sonra, sizler de bloğunuzda yayınlayabilirsiniz.
  • Siz, binlerce takipçisi, yüzlerce izleyicisi olan yemek bloğu sahipleri, siz,-Ben çok kişiye ulaşabilirim" diyen yazarlar. Her ay düzenlenecek olan bu yarışmada neden sizin tarifiniz kazanmasın ki? 
Benim tarifim hazır bile, Çok paylaşan kazansın :)
Eğer katılmak isterseniz, ayrıntılı bilgi ve şartlar için yemekgurmesi.com 'u ziyaret edin.
Ayrıca anasayfamda, sağda yer alan duyuruyu da tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bunu bloğunuzda duyurmak ve katılımını 50 ve daha yukarılara ulaştırmak sizin elinizde. Bu tür yarışmalar çoğalsin ki, bizler de emeklerimizin karşılığını biraz olsun alalım öyle değil mi?

20 Mayıs 2012 Pazar

Keten Tohumlu- Kepekli Poğaça



                    Bir sabah saat 06:00'da kalktığınızı düşünün. Yüzünüzü yıkayıp, doğru mutfağa gidiyorsunuz. Kepekli undan, poğaça yapıp, üzerini de keten tohumuyla zenginleştirip, eşinizin ve çocuklarınızın bir perşembe sabahı, kahvaltılarına, mis gibi sıcacık poğaçalarla sürpriz yapıyorsunuz. Küçük ama mahmur prensesler, gözlerini ovuşturarak, mutfaktan gelen kokunun takipçisi oluyorlar, " Aaa anne sen poğaçamı yaptın?" diyorlar. Ne düşünürsünüz?
                     Benim, sık sık kurduğum hayallerden birisiydi ve ben bunu yaptım...
                    Eşim sabah 06:00 'da havaalanına kadar gidip geleceğini söyledi. Ben de o saatte kalktım. Onun gelişine kadar poğaçaları hazırlamıştım bile. Güneşli bir bahar sabahında, sabah kahvaltısında, evi saran poğaça kokusuyla çocukları uyandırmak, ve sabahın ilk ışıklarında güneşin tabağınıza sunduğu şu görüntüyü sizlere yansıtmak... Cennette miyim neyim?

Bu tarifimi Porselen Demlik Çay Saati Etkinliği ev sahibesi Bir Dilim Düş 'e gönderiyorum. Arkadaşıma kolaylıklar diliyorum.
Malzemeler:
  • 1/2  paket yaşmaya
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1/2 su bardağı süt
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1,5 tatlı kaşığı tuz
  • 2 su bardağı kepekli un
  • 2 su bardağı beyaz un
Üzeri İçin:
  • 1 yumurta
  • 1 kahve fincanı keten tohumu
Yapılışı:
  1. Her zamanki gibi, yaşmayayı, ılık su ve süt ile eziyoruz. İçine şeker katıp eritiyoruz. Sıvıyağ ve tuzu katıp karıştırıyoruz. Azar azar elenmiş unlarımızı ilave ederek, hamurumuzu yoğuruyoruz. Hamuru tezgaha alıp, altına kepekli un serpip biraz daha yoğuruyoruz.
  2. Yağlı kağıt serdiğimiz tepsilerimize, küçük mandalina büyüklüğünde kopardığımız bezeleri elimizle yuvarlatarak diziyoruz.
  3. Fırınımızın mayalandırma ayarında, tepsiyi mayalandırıyoruz.
  4. Biz poğaçaları mayalandırırken, bir taraftan da kalan hamur için aynı işlemi yapıyoruz.
  5. İstediğimiz büyüklüğe erişen hamurlar olunca, fırından çıkarıp üzerine çırpılmış yumurta sürüyoruz. Keten tohumlarını da üzerine serpip, 270 dereceye aldığımız fırınımızda pişiriyoruz.Afiyet Olsun...

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Mantarlı Semizotu Salatası (Çılgın Eleni)

                  Merhabalar Sevgili Dostlar.Güzel bir 19 Mayıs günündeyiz çok şükür. Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.  Yine bir 19 Mayıs  günü Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla başlayan, Kurtuluş Savaşımız, Atatürk ve ona destek veren milletimiz sayesinde, zaferle sonuçlanmış, yine hür ve bağımsız bir ülke olmuşuz. Allah onlardan razı olsun ve gençlerimizin de bayramı kutlu olsun diyorum tekrar.               
                   Daha yaz gelmeden, bana yaz rehaveti çöktü bile. Canım ağır yemekler yapmak istemiyor. Salata, hafif tatlılar, küçük ekmekcikler yemek istiyorum sadece. Bir de yanında karpuz-beyaz peynir...
                  Bir salata tarifi ile geldim sizlere. Semizotunu salata yapıp yayınlayalı çok oldu bazı arkadaşlar. Kayınvalidem " Hani senin yaptığın bir semizotu salatası vardı, mantarlı. Ondan yapsana." dedi de. Öyle eklendi bu lezzet bloğa.
                   Bu salata (yada meze) yıllar önce, bir gazete kenarından tarifini alıp denediğim bir lezzet. O gün bu gündür yapıyorum. Biz severek yeriz, özelliği mantarın çiğ olarak kullanılması, üzüm sirkeli suda bekletilen mantar, çok hoş bir tat bırakıyor. Üzerine eklenen semizotu, domates ve en üstüne eklediğimiz sarımsaklı yoğurtla, tam bir şölen. Bu arada az daha unutuyordum, asıl adı Çılgın Eleni imiş, bilginize.
                  Balıkların yanında güzel gitse de, ben her daim yapıyorum. Denemeniz dileğiyle...   



Malzemeler:
  • 8-10 tane küçük kültür mantarı
  • Genişçe bir kase içilebilir su
  • 1/2 çay bardağı üzüm sirkesi
  • 1/2 bağ semizotu
  • 3-4 tane domates
  • 1 kase sarımsaklı yoğurt
  • tuz, isteğe göre çok az zeytinyağı

Yapılışı:
  1. Mantarları yıkadıktan sonra, rendenin büyük olan kısmıyla rendeliyoruz.
  2. Rendelediğimiz mantarları, içine sirke koyduğumuz su dolu bir kaba alıyoruz.10-15 dakika böylece bekliyor.
  3. Semizotunun yapraklarını ayıklayıp bir kenara alıyoruz.(Benim semizotlarımın yaprakları biraz büyük olduğu için ben doğramayı tercih ettim)
  4. Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğruyoruz.
  5. Mantarların suyunu elimezle iyice sıkarak, servis tabağına alıyoruz. Tabağın en altına yayıyoruz.
  6. Mantarların üzerine, yıkanıp hazırlanmış semizotlarını, onun üzerine domatesleri yayıyoruz.Eğer zeytinyağı eklemek istersek bu esnada 1-2 kaşık zeytinyağı ekliyoruz.
  7. En üstüne servis esnasında,  tuzla dövülmüş sarımsaklı yoğurt dökerek servis yapıyoruz.

17 Mayıs 2012 Perşembe

Kepekli Pide (Peynirli-Domatesli)


                   Hayırlı cumalar Dostlar." Cumanın bereketi hepinizin üzerine olsun." diyerek başlıyorum her zamanki gibi. Şimdi sizlere yukardaki pideden bahsedeceğim. Nasıl anlatsam bilmem, yani kepekli un bu kadar mı yakışır pideye. " Neden daha önce denemeyi düşünmediysem?" Hele de üzerine, biraz ezine, biraz tulum karışımı peynir ve ona eşlik eden domates ve biberler olunca...
                  Yemeye doyamadım gerçekten. Beyaz undan daha hafif, daha güzel oldu. Tam yazlık, hafif, ve peynirli. Tek önerim yüksek ateşte pişirmeniz olacak. Daha önceden mayalandırdığınız pideleri, harlı ateşe alıp, sonra biraz orta ayara getirirseniz, Pideleri kurutmadan pişirebilirseniz, puf puf, nefis bir şey çıkacaktır ortaya. Denemeniz Dileğiyle...

Malzemeler:
  • 1/2  yaşmaya
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1,5 tatlı kaşığı tuz
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1/2 su bardağı yoğurt
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 2 su bardağı beyaz un
  • 2 su bardağı kepekli un(Gerekirse daha ekleyin)

  • Not: Un oranı hakkında şunu belirtmek istiyorum. 1 su bardağı kepekli un katıp karıştırıyorum, ardından 1 su bardağı beyaz un katıyorum ve karıştırıyorum. Bu işlem 1 kepekli,1 beyaz un diyerek, yeteri kadar un alana kadar devam ediyor. Hamur çok sert olmayacak, ele de yapışmayacak. Kararı bu oluyor arkadaşlar...
İç Malzeme İçin:
  • 4 kabukları soyulmuş küp küp doğranmış domates
  • 4 biber
  • 1 kase tulum ve ezine peyniri karışımı
  • 1/2 kase beyaz peynir (Bunlar benim ölçülerim siz hamur miktarınıza göre ayarlamalısınız)
  • 1 yumurta (üzerine sürmek için




 
Yapılışı:
  1. Mayayı şeker ve su ile ez. Tuz, yoğurt sıvıyağı ekle. 
  2. Unu azar azar ekle. Bir bardak beyaz un, bir bardak kepekli un olarak eklemeye devam et.
  3. Ele yapışmayan, orta sertlikte bir hamur yoğur.
  4. Hamuru 30 dakika mayalandır.
  5. Hamurdan mandalina büyüklüğünde bezeler kopar, yuvarla ve bunları tek taraflı uzunlamasına aç. Ortasına harcı koy ve iki ucundan yapıştırarak gel. (Yapıştırma işlemini parmağınızı ıstalarak yapabilirsiniz)
  6.  Yağlı kağıt serilmiş tepsilere yerleştir. Biraz da böyle mayalanmalarını sağla. (Ben her zamanki gibi fırının yoğurt mayaladığım ayarında mayalandırıyorum) Üzerlerine çırpılmış yumurta sür, fırına sür.
  7. Benim fırının ayarı 270, ben bu ısıda hızlı pişirmeyi tercih ediyorum. Eğer kısık ayarda pişirirseniz daha sert pideleriniz oluyor. Fakat siz kendi fırınınızın ayarını kullanarak, yüksek ayar tercih etmelisiniz.
  8. Pideler kızarınca  çıkar, 2-3 dakika sonra afiyetle ye...

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Erik Ekşisi Sosu

                 
                   Uzun zamandır satalatalarımda severek kullanıyorum ekşi erik sosunu. Ama hazırını tabi. Hazır mevsimiyken " -Neden, kendim de yapmıyorum." dedim.
                   Bizim memlekette, İnsihar ilçesinde biliyorum ki yapıyorlar erik sosu. Fakat onlar dağdaki yabani eriklerden yapıyorlar. Bu yaptıkları erik sosunu ise mantıda kullanıyorlar. Ben daha önce hiç tatmadım ama bu yaz yabani erikten ben  de yapmayı düşünüyorum.
                  Büyük kızım eriği çok sever. Bu kez aldığım erikler epeyce ekşi çıktı. Tam da düşündüğüm gibiydi. Bunlardan çok güzel sos olur dedim. Hazırı pek benimkinin renginde olmuyor. Hazır erik sosu, biraz daha kırmızıya çalan rengi ve nişastanın akışkınlığının vereceği kıvamlı birşey oluyor. Benimkisi ise tamamen orijinal rengi ve tadında. Yaptığım iki haftaya yakın oldu, her salatamı büyük bir keyifle bu sosla hazırlıyorum.
                  Tadına gelince limonu aratmıyor; çok ekşi. Biraz koyu kıvamlı yaptım ben, siz isterseniz su miktarını artırıp daha akışkan bir şekilde yapabilirsiniz. Biz böyle sevdiğimiz için sakınca görmedim. 

                    Daha önce erikten pestil yapmıştım. Tarif için Buraya bakabilirsiniz. Bu kez yeşil erik kullandım. Sevgili Pembe Kekik 'in dediğine göre, erik pestili kalbi güçlendiriyormuş. Ben bunun erik sosu için de söylenebileceği kanısındayım. Yapılış olarak pek bir farkı olmayan bu iki ayrı şey, kurutma işlemi hariç aynı şekilde yapılıyor. Erik sosu kullanın salatalarınızda ve kalbiniz güçlensin diyorum ve tarife geçiyorum...

Malzemeler:
  • 1,5 kg  ekşi yeşil erik
  • 1,5 kg içme suyu
Yapılışı:
  1. Erikleri yıka, saplarını ayıkla, derince bir tencereye suyunu da ekleyerek koy.
  2. Erikler sararınca, biraz daha kaynat.
  3. Ağzı açık bir tencenin üzerine metal süzgeci koy. Ocaktan indirdiğin erikleri bu süzgece boşalt.
  4. Soğuyunca elinle yada kepçeyle süzgeçten geçir.
  5. Tencerede biriken, erik püresini, tekrar ocağa al, kıvamı gelinceye kadar kaynat.
  6. Soğuyunca cam kavanoza al ve buzdalabına kaldır. Kullanmak istediğin zaman, 1 kaşık zeytinyağı ile istediğin miktar erik sosunu karıştır salatalara kullan. Afiyet Olsun...

15 Mayıs 2012 Salı

Çilekli Parfe (Sütsüz)


                     Merhabalar Sevgili dostlar, bugün sizlere biraz mozaik pasta şeklinde, biraz parfe tadında bir soğuk tatlıyı paylaşacağım. Bu yine kendi bulduğum tariflerden biri. Eşim kremşanti yemediği için, içinde kremşanti olan bir tatlıyı da yediremiyordum. Fakat bu soğuk tatlıyı yedi. Kremşanti tadı çilek püresi ile karışınca, onu rahatsız etmedi.
                    Sıcak yaz günlerinde, yada çileğin bulunduğu şu dönemde, denenebilecek güzel bir tarif çıktı ortaya. Tek sorun çok soğukken yerseniz, boğazınız ağrıyor, bilginize :)
















Malzemeler:
  • 2 su bardağı robotta çekilmiş çilek püresi
  • 2 sade kremşanti
  • 1 paket petibör bisküvinin 3/4 kadarı
  • 1/2 çay bardağı kuş üzümü
  • 1 çay bardağı ikiye kırılmış fındık









Yapılışı:
  1. Çilek püresini derin bir kaseye alıyoruz içine, kremşantileri katıp blendırda karıştırıyoruz. (Süt koymadan sadece kremşanti ve çilek püresini karıştırıyoruz)
  2. Bisküvileri kırıklayarak ekliyoruz ve fındık, üzüm, vanilini de ekleyip karıştırıyoruz.
  3. Derince bir kaseye alüminyum folya sarıp içine karışımı katıyoruz ağzını kapatıp, buzluğa kaldırıyoruz. Yeterince soğuyunca afiyetle yiyoruz. İşte bu kadar basit...

13 Mayıs 2012 Pazar

Falafel - Nohut Köftesi (Hem de 5 dakikada)

                      
                             
                          Merhabalar Sevgili Dostlar. Haftanın bu ilk pazartesinde, sizlerin mutlu, iyi bir hafta geçirmenizi dilerim. Dün malum Anneler Günü idi. Benim ufaklıklar da kendilerince birşeyler yapmışlar.
                          İzgi sınıfta arkadaşının sattığı bir örgü kırmızı gül almış. Bütün hafta çantasında, bana hissettirmeden taşımış, saklamış. Kardeşini de örgütleyip, ikisi de ayrı ayrı resimler yapmışlar. İzgi bir de bana çok güzel bir yazı yazmış. Her zaman çirkin olan yazısı, bu kez güzeldi. Belli ki yazıyı güzel yazmaya çok uğraşmış. Ayrıca anne sana bir de şarkı söyleyeceğim dedi. Ben de onu dinledim, sarıldım, teşekkür ettim.
                        Bu arada küçük kızım baktım bir kenarda ağlıyor.Neden ağladığını anladım tabi. Ablası ona, yazı ve şarkı ile fark atmıştı. Onu kucağıma alıp " -Sen yazı yazamıyorsun, ama eminim bana duygularını anlatabilirsin." dedim. Kucağıma aldım ve kulağıma benim hakkımda düşündüklerini paylaşmasını istedim. O da dilinin döndüğünce "-Annecim ben seni, şöyle seviyorum, sen benim canımsın...." gibi sözler söyledi. Sonra onunla birlikte; Benim annem güzel annem, beni al kollarına... şarkısını söyledik.
                     Küçüğün de gönlünü yapınca, aldıkları hediyeleri de açtım. Her biri ayrı ayrı küçük mutfak eşyaları almışlar. Biri pasta altlığı, bir diğeri ise kadeh bardak takımı almış. "Ne mutlu bana ki böyle tatlı çocuklarım var, çok şükür Allah'ım."  diyerek geçti bütün günüm.


                         Yukardaki falafele gelince, önceden yapılmış bir yemekti. Beş dakikada hazırlayabileceğiniz bir köfte bu. Lübnan'da büyük baş hayvanların salgınla öldüğü yılların birinde, insanlar köfte arayışında iken buldukları bir yemek. Nohut yemez çocuklara da denenebilir. Çook nefis diyemiyeceğim, gerçek köfte tadında değil tabi.(Bunu etsever biri olarak söylediğim nasıl da her halimden belli) Vejeteryanlar da tercih edebileceği gibi, çabuk bir şekilde misafirlere tabak yoldaşı  olarak da hazırlanabilir. Pratikliği açısından tavsiye ederim, tabi şekli bakımından da. Bakar mısınız nasıl da top top oldular...

Malzemeler:
  • 1,5 su bardağını biraz geçkin haşlanıp soyulmuş nohut (kabuklarını soymak zorunda değilsiniz)
  • 1/4 demet taze nane
  • 1/4 demet dereotu
  • 1 tatlı kaşığı dolusu kişniş (taze kişniş bulabilirseniz bunu kullanmak makbul)
  • 1/2 tatlı kaşığı kimyon
  • 1 büyük soğan
  • 2 yumurta
  • 4 kaşık galeta unu(isterseniz ince bulgur kullanabilirsiniz. Ben pratiklik açısından galeta unu tercih ettim.)
  • 1 yemek kaşığı tahin
  • 2 çay kaşığı tuz
  • 4-5 diş sarımsak
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu (tepeleme)

Yapılışı:
  1. Mutfak robotunuzun haznesine, nohutu, yıkanmış nane, dereotu, kişniş, kimyon, 8'e bölünmüş kuru soğan, kabukları soyulmuş sarımsak, tahin, tuz hepsini katıp çekiyoruz.
  2. Ben ince çektim ama siz biraz dişe dokunur çekerseniz böyle daha çok seviliyor. Ayrıca  isteğe göre ince bulgurla da yapılabileceğini belirtmek isterim. Fakat ben pratiklik açısından bununla uğraşmadım.
  3. Robottaki malzemeyi karıştırma kasesine alıp, içine 2 yumurta, kabartma tozu, galeta unu ekleyip biraz yoğuruyoruz. Küçük toplar olarak şekil veriyoruz.
  4. Bir taraftan da yağ tenceremizi ısıtıyoruz. Elimizle şekil verdiğimiz köfteleri atıyoruz. Dikkat edin çok çabuk pişiyorlar. Alt üst edip peçete serilmiş bir tabağa alıyoruz. Yapısı gereği fazla yağlı olmuyor. Yeşilliklerle yiyoruz. Aslında  humus ile tercih edilirmiş ama her zamanki gibi tercih sizin...Afiyet Olsun...