24 Nisan 2015 Cuma

Pazardan Kalan Masamız ve Salçalı Sosis Tarifi

 
    Hayırlı cumalar sevgili dostlar...
    Bugün sabahtan beri bir koşuşturmaca anca oturabildim bilgisayarın başına.Pazar gününden kalan bu mütevazi masayı paylaşayım ki, pratik tarifler güme gitmesin istedim.
    Öyle on çeşit tarifim falan yok. Zaten artık o kadar çeşit yapmaya niyetim de yok. Sade olsun, iki çeşit hazırlanmış el emeği şeyler olsun, gerisi bildiğin kahvaltılık malzemeler. Artık o gün dolapta neler kaldıysa.
    Önemli olan sizlerin bahanesi ile kendimize daha özenli sofralar hazırlamak.
    Sofrada bildiğimiz şeyler var:

  • Peynir ve zeytin tabakları
  • Bal,tereyağ, helva tabakları
  • Kahvaltılık acılı ezme ve annemin yapıp gönderdiği kambe biber dolması
  • Reçel kaseleri
  • Salçalı sosis
  • Peynirli Tava böreği

  
  Salçalı sosisi kolayıma gittiği için sıkça yapıyorum. Hem bereketli oluyor, hem de çocukların sosis aşkına karşılık vermiş oluyoruz. 
  Salam ve sosis aslında eve girmesini istemediğim, hatta uzunca bir süre eve sokmadığım gıdalardan. Sözkonusu çocuklar olunca ve bu çocukların başka yerde yediklerini çok beğenip "_ Anne sen de böyle yapsana" demelerinden sonra sıkça kullanır sıkça dolabımızda bulundurur olduk.
  Elimden geleni ise bildiğim markaları ve sadece dana etinden olanını almak, hem böylece tadı da güzel oluyor ve piliç sosis yada salamlarını daha da karmaşık buluyorum.
   Eğer siz de denemek isterseniz buyurun tarife:

Malzemeler:
  • 5 adet uzun sosis
  • 1 yemek kaşığı salça (biraz dolu olsun)
  • 2 kaşık kadar sıvıyağ (tereyağ da olabilir)
  • karabiber, tuz
  • su bardağı su
Yapılışı:
  1. Tencereye, salçayı ve yağı koyup biraz kavuruyoruz.  Üzerine suyunu koyuyoruz, suya tuz ve karabiber ekliyoruz.
  2. Küçük dilimlediğimiz sosisleri kaynayan salçalı suya ekliyoruz.
  3. Sosisler bu suyu çekene kadar pişiriyoruz. Afiyet Olsun...

23 Nisan 2015 Perşembe

Fırında Patatesli Soğanlı Somon ve Bağışlanma Gecesi Regaib


 Bir günde hem ulusal egemenlik bayramımızı, hem de kutlu gece, recebi şerifin ilk perşembesi regaib kandilini kutlayacağız.
 Regaibin anlamı 'bir şeye ulaşmak için meyletmek" demekmiş. Rabbim biz de senden bağışlanmayı ve cennetine girmeyi istiyoruz, bu gecenin yüzü suyu hürmetine duamızı kabul et.
 Recep ayını, şabana onu da ramazana ulaştırıp üç aylarda Allah rızasının kazanmaktır umudumuz. Dualarınıza bizleri de ekleyin olur mu.

 Her zaman balık aldığım balıkçım verdi bu tarifi. Bana "_Somon yağlı bir balık olduğu için, hiç yağ koyma, sıfır yağ ile yap demişti." Ben de o şekilde yaptım. Fakat biraz kurudu sanki somonun kendine yazık etmek istemedim bu yüzden iki kaşık su ve biraz sıvıyağ ilavesi ile patates ve soğanların pişmesini kolaylaştırmak istedim. Cânım balığım kurumadan pişsin diye :)

Malzemeler:

  • 4 dilim somon
  • 2 patates
  • 1 irice soğan
  • bir tutam ince kıyılmış maydanoz
  • karabiber, toz kırmızı biber, pul biber, isteğe göre kekik

Yapılışı:
  1. Patatesleri soyup yuvarlak dilimliyoruz. Soğanı da aynı şekilde yuvarlak dilimliyoruz. Tepsinin altına çok az yağ koyup, üzerine önce patatesleri diziyoruz. Patateslerin üzerine biraz tuz, ve bir tutam baharatlardan gezdiriyoruz. Patateslerin üzerine soğan dilimlerini dizip aynı işlemi soğanlara da uyguluyoruz. Üzerine iki kaşık su gezdirip fırına veriyoruz.
  2. Orta ısıdaki fırında 5  dakika kadar tutuyoruz. Çıkarıp, tepsinin üzerine somon dilimlerini diziyoruz ve üzerine yine tuz ve baharatlardan katıyoruz.  Tekrar fırına veriyoruz.
  3. Pişmesine yakın, ince kıyılmış maydanoz gezdirip bir iki dakika kadar daha bekletiyoruz. Afiyet Olsun...

22 Nisan 2015 Çarşamba

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun


       Bütün çocukların ve büyüklerin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum.

21 Nisan 2015 Salı

Sütlü Tatlı (En Kolayından)


O,  üç,  kutlu ayın,  birincisi olan recep ayına girdik hayırlısıyla. Rabbim bu sene de Ramazan-ı Şerif'e ulaştırıp,   üç ayda hakkıyla ibadetimizi yapmamızı nasip eder inşallah.

 Bu sütlü tatlı artık benim klasiğim oldu. İlk kez yaptığımda, çocuklar vakitsiz bir zamanda sütlü tatlı istemişlerdi. Ben de evdeki malzemeleri kullanarak, aslında çok da yabancı olmadığımız o malzemeleri birleştirip oluşturdum. Şimdi diyeceksiniz ki bu tarif bende de var. Olması kuvvetle muhtemeldir, çünkü 1 kg süte katılan un ve nişasta hatta şeker miktarı çoğu vakit eş gibi birşeydir.
Günümden tutun, arkadaşlara, hatta evdeki misafirlere kadar pek çok kere yapılıp, çok beğenildi. Umarım sizler de beğenirsiniz. Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:
Muhallebisi için:

  • 1 kg süt
  • 1 su bardağından iki parmak eksik şeker
  • 1 yumurta sarısı
  • 3 yemek kaşığı dolusu un
  • 2 yemek kaşığı dolusu nişasta
  • 1 limonun kabuğu
  • 1 paket sade kremşanti
Alt Tabanı İçin:
  • 1 paket petübör bisküvi yada bir küçük kase kek 
  • (Ben imamsarığından artan kısımları poşetleyip buzluğa kaldırmıştım, onları rondoda çekip, öyle kullandım)
  • 2 kaşık oda sıcaklığında tereyağ yada yumuşak margarin
Üst Kısmı İçin:
  • 1/2  paket çikolata sosu
  • 1,5 su bardağı kadar süt

Yapılışı:  

  1. Kekleri yada bisküvileri rondoya atıp, üzerine 2 kaşık yumuşak tereyağ yada margarin katıyoruz. Birlikte iyice çekiyoruz. (Bu esnada içine fındık yada ceviz de ekleyebilirsiniz, öylesi de çok güzel oluyor)
  2. Rondodan çıkardığımız keki, tepsimizin altına seriyoruz. Elimizle biraz bastırıp, düzleştiriyoruz.
  3. Tencereye 1 kg sütü koyup, üzerine şeker, un, nişasta, bir yumurtanın sarısı, limon kabuğu rendesi koyup karıştırıyoruz. Ocağa alıp sürekli karıştırarak pişiriyoruz.
  4. Ocaktan indirdiğimiz muhallebimizi, biraz bekletiyoruz. Sonra üzerine kremşantiyi öylece katıp, hızlı ayarda çırpıyoruz. Hemen hazırladığımız kek tabanının üzerine düzgünce seriyoruz. Ilıması için kenara alıyoruz.
  5. 1/2 paket çikolata sosunu 1,5 su bardağı kadar süt katıyor karıştırıyoruz. Ocağa alıp pişiriyoruz. Ocaktan indirip, ılımaya bırakıyoruz. 
  6. Çikolata sosu ılınınca sütlü tatlının üzerine döküp, üzerini düzleştiriyoruz. Dolapta en az 2 saat soğutuyoruz. İsteğe göre üzerine çikolata taneleri, portakal kabuğu rendesi, fıstık yada hindistancevizi ile süsleyebilirsiniz. Afiyet Olsun...

Kiremitte Köfte


Kiremitte köfte yapımı çok basit, ve ortalama 40 dakikada oluyor desem yalan söylemiş olmam.
Daha kolay pişmesi için önce fırınlıyorum köfteleri, sonra tavada kavurduğum domatesli sosla buluşturup toprak kaselerde tekrar fırına atıyorum, en son ise üzerine kaşar dilimleri koyup lezzeti katmerliyorum.
İster içine soğan, biber domates birlikte doğrayın, isterse soğansız yada biber ilavesiz yapın her şekilde nefis oluyor. Benim tavsiyem mutlaka kaşar koymanız yönünde ama her zamanki gibi tercih sizin. Kalın Sağlıcakla...
Malzemeler:

Köftesi için:

  • 500 gram az yağlı dana kıyma (iki kere çekilmiş kullandım)
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 1 yumurta
  • 3 yemek kaşığı galeta unu
  • bir tutam ince doğranmış maydanoz
  • karabiber, kimyon, pul biber, tuz
Domates sosu için:
  • 4-5 adet domates
  • 2 diş sarımsak
  • 1 adet kuru soğan (isteğe göre)
  • isteğe göre sivri biber

Yapılışı:
  1. Kıymayı bir kaseye alıp, soğan ve sarımsağı rendeliyoruz. Üzerine diğer malzemeleri ekleyip, iyice yoğuruyoruz. 
  2. Köfteyi vaktiniz varsa 15 dakika kadar buzdolabinda dinlendirin eğer vaktiniz yoksa ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayın, ve yağlanmış tepsiye dizin. 6-7 dakika kadar orta dereceli bir ısıda pişirin.
  3. Bu arada domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğrayın. Soğanları istediğiniz şekilde doğrayıp biraz sıvıyağ ile kavurun. Şeffaflaşan soğanlara domatesleri ve varsa küçük doğranmış sivri biberleri ekleyin, en son sarımsağı da doğrayıp ekleyin ve tuzunu isterseniz baharatını katıp altını kapatın.
  4. Toprak kaselerimizi hafifçe yağlayın (ben tereyağ kullandım). En altına bir kaşık kadar domatesli sos, üzerine köfteler ve keftelerin arasına biber, domates dilimleri koyun. Tekrar domatesli sostan iki kaşık kadar ekleyin. Fırına verip orta ateşte pişirin.
  5. Köfteler pişince üzerine kaşar rendesi yada benim gibi küp küp doğranmış küçük kaşar peynirleri koyabilirsiniz. Kaşarlar eriyince hemen çıkarın ve sıcak servis yapın. Afiyet Olsun...

19 Nisan 2015 Pazar

Garnitürlü Tuzlu Pasta



 Bazı salatalar vardır, rulo kek yapılıp arasına labneli malzeme konulur ve dilimlenerek servis yapılır ya, işte onların başka bir versiyonunu denedim. Bu kez rulo kek yerine imam sarığında yaptığımız gibi keki yuvarlak kesip arasını doldurdum. Sonuç çok şık oldu. Söylemem gereken en önemli şey, eğer farklı tatlara fazla açık biri değilseniz keki çemensiz denemeniz olacaktır, ikinci önerim ise ölcüyü yarıya indirerek deneyin. Kalın Sağlıcakla...
Malzemeler
(13 adet )
Keki İçin:

  • 4 yumurta
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 su bardağı süt
  • 3 çay bardağından biraz fazla un
  • çok az tuz
  • 2yemek kaşığı su
Arası için:
  • 200 gram labne peynir
  • 1 dolu kaşık süzme yoğurt
  • 2 yemek kaşığı mayonez
  • 3 yemek kaşığı garnitür
  • 2 dal taze soğan
Üzeri için:
  • garnitür 
  • nane yaprağı



Yapılışı:
  1. Kek hazırlamak için,yumurtaları koyup çırpıyoruz. Üzerine süt, su, tuz koyuyoruz. Unu kabartma tozuyla karıştırıp öyle ekliyoruz. Karıştırıp yağlı kağıt sürülmüş tepsiye döküyoruz. (benimkisi büyük boy fırın tepsisi idi, siz bu ölcüleri yarıya indirip daha küçük tepside yapabilirsiniz)
  2. Keki fırına sürüp 160 derecede pişiriyoruz.Fırından çıkarıp soğumasını bekliyoruz.
  3. Bir taraftan ara malzemesini hazırlıyoruz. Labne peyniri, süzme yoğurt, mayonez bir kaba alıp karıştırıyoruz. Üzerine küçük doğranmış taze soğan ekliyoruz ve garnitür ekliyoruz.
  4. Keki küçük çay bardağı ile yuvarlak şeklinde kesiyoruz. Bir tane kekten kestiğimiz yuvarlağı alıp, üzerine hazırladığımız garnitürlü karışımı ekliyoruz. Üzerine ikinci dilim keki koyup kenarlarını da bu karışımı sürüyoruz. (bunu yapmak zorunda değilsiniz, sadece üzerine karışımdan koyup servis yapabilirsiniz.)
  5. En son isterseniz kenarlarını pul bibere bulayabilirsiniz ve üzerine küçük bir kaşık garnitür koyup bir yaprak taze nane ile süslüyoruz. Afiyet Olsun...




18 Nisan 2015 Cumartesi

Tavuklu - Nohutlu Pilav


Hayırlı günler Sevgili Dostlar...
Bugün sizlere benim çok sevdiğim ve sık sık pişirdiğim pilav tarifi vereceğim.
Hala sokak satıcıları satıyorlar mı sokakta pilavı bilmiyorum ama halkın böyle bir talibi olduğuna göre benim gibi bu pilavı çok sevenler de mevcut olsa gerek.
Nohutlu tavuklu (yada etli) haliyle pişerdi bizim köyde düğünlerde yada mevlütlerde.
Alışık olduğum için özlüyorum bazen yapıyorum böyle.
İçinde pirinç var, nohut ve tavuk da giriyor böylece çok besleyici ve doyurucu oluyor.
Yanına bir ayran yada cacıkla başka birşeye gerek bile kalmıyor nerdeyse
Tabii yine keyif sizin, Kalın Sağlıcakla...


Malzemeler:

  • 2 su bardağı pirinç
  • 3 su bardağı sıcak su 
  • 1/2 tavuk göğsü
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut
  • tuz
  • isteğe göre karabiber

Yapılışı:
  1. Pirinçleri ılık suda yıkayıp 10 dakika bekletiyoruz.
  2. Pirinçler beklerken, biz tavuk göğsünü iyice yıkayıp, küçük küçük doğruyoruz.
  3. Pilav yapacağımız yapışmaz tencereye biraz sıvıyağ koyup, tavukları kavurmaya başlıyoruz.
  4. Tavuklar olunca biraz tuz atıp şöyle karıştırıyoruz ve bir tabağa alıyoruz.
  5. Aynı tencereye biraz sıvıyağ koyup, bu sefer yıkayıp süzdüğümüz pirinçleri atıyoruz. Aynı şekilde pirinçler topak topak olacak sonra tek tek ayrılmaya başlıyacak. Bu esnada biraz tuz atıyoruz. Tavuk ve haşlanmış nohutları ekleyip şöyle karıştırıyoruz. 
  6. Ardından tencereye 3 su bardağı su koyuyoruz. (gerekirse su ilavesi yapabilirsiniz, resimdeki gibi üzerini geçecek kadar olsun). Fakat siz yine de kendi tecrübelerinize güvenin. Her pirincin su çekme miktarı değişebiliyor, üstelik bir de nohut ve tavuklar var bu sefer.
  7. Tencerenin kapağını kapatıp, altını kısıyoruz. Suyunu çekene kadar pişiriyoruz. (Pirinçlerin pişip pişmediğine bakınız.)
  8. Sıcak sıcak servis yapıyoruz, yanında cacık, ayran yada kompostolar müthiş gidiyor. Afiyet Olsun...

17 Nisan 2015 Cuma

Hırtlama Köftesi


Hayırlı Cumalar
Şu sıralar, ana oğul hastalıkların pençesindeyiz desem yalan söylemiş olmam.
Bir de bunun üstüne, parmağımı kestim. Daha doğrusu orta parmağımın üst kısmının derisi kopup gitti benden. Bundan dolayı daha önce, 5 dakikada yazdığım yazıları nerdeyse 1 saate hazırlar oldum. On parmak kullandığımdan, normal şekilde yazamıyorum, orta parmağıma gelen harfler ise zor çıkıyor, basamıyorum.
Kısa kısa olacak yazılar inşallah çabuk iyileşiriz. :(
Köftenin tarifini Buradan aldım. Trabzon'a özgü bir köfte imiş. Biraz sert ama denemeğe değer bir köfte bence. Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:

  • 500 gram kıyma
  • 1 su bardağı mısır unu
  • 1 tatlı kaşığı kekik
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • kızartmak için:
  • 2 kaşık tereyağ
  • 1 kaşık sıvıyağ

Yapılışı:
  1. Kıymanın içine mısırunun yarısını,tuzu, ve kekiği ekliyoruz, yoğuruyoruz.
  2. Küçük yuvarlak köfteler yapıyoruz. Ayırdığımız mısır ununu bir kaba alıp, köfteleri buraya atıyoruz, una buluyoruz.
  3. Unun fazlasını atmak için, köfteleri süzgece alıp sallıyoruz.
  4. Tavaya tereyağ ve sıvıyağı koyup tereyağı eritiyoruz.
  5. Köfteleri atıp kızartıyoruz. Afiyet Olsun.
NOT: Bizim ufaklıklar köfteleri ketçaba batırarak yemeyi tercih ettiler. Böylece kekiğe karşı önyargıda da bulunmamış oldular.


15 Nisan 2015 Çarşamba

Simit Poğaça (Kaşarlı)


Simit poğaçalar pişerken mutfaktaki kokulara benim ufaklıklar bile kayıtsız kalamadı.
Susamın ısıya maruz kalınca etrafa yaydığı koku beni hep cezbetmiştir. Bunun sebebinin, genlerimde atalarımdan dedelerimden kalan yemeklerde susam yağı kullanma geleneğinin olduğunu düşünüyorum :)
Benim köyümde susam ekilirmiş eskiden, hatta köyümüzde yağhaneler varmış, bu susamları yağhaneye götürüp yağ çıkartırlar ve yemeklerinde bu yağı kullanırlarmış.
Dedem hep derdi kulakları çınlasın, susam yağı yemeklerde kullanılırken güzel güzel kokardı diye.
Susamı ve simiti neden bu kadar sevdiğimin kendimce geçmişle kurduğum bağlantısı bu. Tabi bu benim kendi hüsnükurumtum da olabilir :)
Eskiden fakirlikten bahsederdi dedem. Bilecik ve çevresi Kurtuluş Savaşı'nın en şiddetli geçtiği yerler olduğu için, köylerinde çalışacak erkek bile kalmamış bir dönem. Bu fakirlik içinde kullandıkları yağ susam yağı. Şimdi bana göre belki de büyük bir zenginlik. Siz ne dersiniz?

(39 adet poğaça çıktı)
Malzemeler:

  • 1 tatlı kaşığı kuru maya (yada ona eşdeğer başka maya çeşidi)
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • Mayayı hazırlamak için 1/2 çay bardağı ılık su
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 100 gram margarin (margarini tavada eritin) tereyağ da olur tabi
  • 1/2 yemek kaşığı tuz
  • aldığı kadar un
Sosu için:
  • 2 yemek kaşığı pekmez
  • 3 yemek kaşığı su
  • 1,5 türk kahve fincanı susam
Arası için:
  • 150 gram kadar kaşar


Yapılışı:
  1. Ben kuru maya kullandığım için, öncelikle mayayı bir çay bardağına alıyorum, üzerine bir yemek kaşığı şekeri koyup, yarısına kadar ılık su koyuyorum. Bu şekilde 10 dakika kadar bekletiyorum böylece maya kullanıma hazır hale geliyor.
  2. Margarini (yada tereyağını) tavada eritiyoruz.
  3. Mayayı yoğurma kabına alıyoruz, ılık süt, ılık su ve sıvıyağı ekliyoruz. Margarin ve tuzu ekliyoruz karıştırıyoruz. Azar azar un ilavesi yapıyoruz. Bir taraftan yoğurup, ele yapışmayacak bir hamur elde ediyoruz. Mayalanması için üzerini örtüp ılık bir yere kaldırıyoruz.
  4. Susamları yapışmaz bir tava yada tencereye alıp, renk alıncaya kadar tahta kaşıkla karıştıra karıştıra kavuruyoruz.
  5. 2 yemek kaşığı pekmeze 3 kaşık su ekleyip bir tabağa alıyoruz.
  6. Kaşarları küp küp doğruyoruz.
  7. Hamur iki katına kadar çıkınca, hamurdan ceviz büyüklüğünde bezeler alıyoruz. 39 adet çıktı benim hamurumdan. 
  8. Bir tane beze alıp, elimizle yada merdane ile küçük açıyoruz, oval olacak şekilde iki kenarından uzatıyoruz. Ortasına küp küp doğranmış kaşarlardan koyuyoruz. Oval ucun bir köşesinden başlayıp hamuru iyice yapıştırarak ağzını kapatıyoruz.
  9. Hamuru alıp önce pekmeze sonra susama batırıyoruz ve tepsiye diziyoruz.
  10. Bütün bezeler için aynı işlemi gerçekleştiriyoruz. Poğaçaların üzerine paralel iki çizik çekiyoruz. 170 dereceli fırında pişiriyoruz. Afiyet olsun...

14 Nisan 2015 Salı

Krep Nasıl Yapılır?


  Daha önce krep tarifimin olmadığından bahsetmiştim. Halbuki özellikle pazar günleri kahvaltımızı sıkça süsler kendileri.
  Geçen sene bu zamanlar Bulgaristanlı ziyaretçilerimiz vardı. Ben daha öncesinde onların mutfaklarına dair biraz araştırma yapsam da açıkçası elle tutulur pek de birşeyler bulamamıştım. Üstelik sözkonusu olan küçük kızlardı. Tüm kızlar gibi bunlar da kendi evlerinde yemek seçen, herşeyi yemeyen çocuklar olmaları pekala da mümkündü.
  Başka misafir kabul eden arkadaşlarla olan muhabbetlerimizde, misafir çocukların çoğunun bizim yemeklerimizi yemediği hatta bavullarını cips vs şeylerle doldurup geldiklerini duymuştum.
  Bizimkilerde bavullarını doldurmuşlardı doğru. Fakat ne yalan söyliyeyim her sofraya oturduğumuzda sorun çıkarmadan yediler. Ben öncesinde onlara ne pişireyim diye soruyordum ve bir orta yolu buluyorduk. En çok da kahvaltılarda krebi seviyorlardı, tabi onların deyimiyle pancakeki...
Ben onların daha rahat yemesi için tuzsuz yapıyor muz ve çilekler tabi bir nutellayı mutlaka soframda bulunduruyordum. Şimdi ne zaman krep yapsam, Gabriel ve Velislava aklıma geliyor. Umarım onlar da bizi hatırlıyorlardır.



Malzemeler:

  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı su
  • 1 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 1/2 çay kaşığı kabartma tozu
  • 11 yemek kaşığı dolu dolu un (unu her zamanki gibi kontrollü kullanın)
Bu ölçülerden benim tavamla 8 adet krep çıktı. Krep tavası kullanacaksanız yada daha büyük veya daha küçük tava kullanacaksanız adet miktarı değişebilir. Hatta daha fazla yapmak istiyorsanız, süt miktarını 2 su bardağına çıkartıp biraz da un ekleyerek diğer ölçüleri sabit tutarak da çok güzel krepler hazırlayabilirsiniz. Ben de öyle yapıyorum.

Yapılışı:
  1. Yumurtayı bir kaseye alıp iyice çırpıyorum.
  2. Kaseye su, süt, 1 kaşık sıvıyağ ,tuz ve birkaç kaşık un ekliyorum. Sonra kabartma tozunu  ilave ediyorum ve bir taraftan karıştırıp bir taraftan un ekliyorum. Un miktarını sizin için ölçtüm fakat miktar artınca belirlemek isterseniz boza kıvamı diyebilirim.
  3. Krep tavası yada yapışmaz bir tavayı ısıtıyoruz. Tavanın altının ne çok yanması nede az yanması iyi olmaz, bu nedenle orta ayarda pişirmek krepler için en iyi sonucu verir.
  4.  Tavaya bir kaşık kadar sıvıyağ katıp her yerine sürüyoruz. Sonra bir kepçe krepten alıp tavanın tam ortasına yavaş yavaş döküyoruz. Kepçenin tersiyle krep hamurunu yayabilirsiniz.
  5. Krebin üst kısmı yapışmaz bir hal alınca tersini çeviriyoruz. Arka tarafı da pişince,  kağıt havlu serili tepsiye alabilirsiniz. Afiyet olsun...
Not: Yukarda bahsettiğim gibi tuz ilave etmezseniz, pancake gibi nutella, reçel, muz, çilek vs ile de tüketebilirsiniz. 

13 Nisan 2015 Pazartesi

İmam Sarığı




İmam sarığı tatlısını nette o kadar çok gördüm ki, bende de olmayıversin diye düşünüyordum.
Komşum Hatice bu tatlıyı bir başka komşuda yiyip beğenince, benden istedi yapmamı.
Ben de onu kırmayıp denedim.
İyi ki de denemişim, gerçekten çok güzel bir tarif bu.
İster pasta deyin isterse tatlı her şekilde gerek büyükler gerekse küçükler tarafından tekrar istenecektir. Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:
(13adet tatlı çıkıyor)

  • 4 yumurta
  • 1 çay bardağı şeker
  • 3 çay bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 kaşık kakao
  • 1 su bardağı süt
  • 2 kaşık su
Kreması için:
  • 2 su bardağı süt
  • 1 çay bardağından biraz eksik şeker
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 dolu kaşık nişasta
  • 1 dolu kaşık un
  • vanilin
Kenarları için:
  • Hindistancevizi
Üstü için:
  • 80 gram çikolata (bitter yada sütlü olabilir)
  • 3 kaşık krema (tereyağ da olabilir)

Yapılışı:
  1. İşe keki hazırlamakla başlıyoruz. Yumurta ve şekeri iyice çırpıp, içine süt, kakao, su ekliyoruz. Karıştırıyoruz ve un ilave ediyoruz.
  2. Keki yağlı kağıdın üzerine döküp önceden ısıtılmış fırında 160 derecede pişiriyoruz.
  3. Kek pişerken kremayı hazırlıyoruz. Bir tencereye, süt, şeker yumurta sarısı, nişasta, un koyuyoruz. İyice çırpıp ocağa alıyoruz. Pişip kıvam alıncaya kadar başından çekilmeden bir taraftan karıştırarak pişiriyoruz.Ilımaya alıyoruz.
  4. Kek ılınınca, küçük çay bardağı ile yada varsa küçük halka kalıbınızla yuvarlak kesiyoruz. Kek bitene kadar bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Benim tepsim en büyük boy fırın tepsisi idi bu yüzden 26 adet yuvarlak kestim, sizin tepsiniz biraz küçük olursa bu oran daha azalacak fakat kek de biraz daha kabaracaktır.
  5. Ben keki ıslatmadım çünkü tazeydi eğer sizin kekiniz biraz kalın olursa yada aynı tatlıyı hazır kakaolu keklerle yapmak isterseniz kekinizi sütle çok az ıslatabilirsiniz. 
  6. Kekin üzerine biraz kremadan koyuyoruz. Diğer bir yuvarlağı kremanın üzerine koyuyoruz, kenarlarına ise fırça yardımıyla kremadan biraz sürüp hindistancevizine batırıyoruz. Tepsiye alıyoruz. Bütün yuvarlaklar bitene kadar bu işlemi yapmaya devam ediyoruz.
  7. Hazırladığımız kekleri dolaba alıp üzeri için çikolata eritmeye başlıyoruz. Bir tencerenin yada tavanın içine biraz su koyuyoruz, onun içine porselen bir kase koyup çikolatayı parçalayıp içine atıyoruz. Bu kasede üzerine 3 kaşık krema yada tereyağ katıyoruz ve benmarı usulü eritmeye başlıyoruz. 
  8. Eriyen çikolatayı biraz havalandırıp, dolaptan çıkardığımız keklerin tam tepesine ortasına kaşık yardımıyla düzgünce koyuyoruz. Tekrar dolaba alıp soğutuyoruz. Afiyet Olsun...

Parmak Köfteli Çökertme Kebabı


 Mutlu Haftalar Sevgili Dostlar,
Umarım hepimiz ve ülkemiz için hayırlı bir hafta olur ve ayrıca umarım artık bahar gelir :(
Parmak köfteler çok minik oluyor. Küçük parmağınız kalınlığında ve çok lezizler.
Çökertme kebabı ile birleşmesi ise, yakıştı bence.
Zaten eti dilim dilim yapsaydım büyük ihtimal çocuklara yediremeyecektim.


Malzemeler:
  • 3 adet patates
  • 2 adet domates
  • 1 küçük kase sarımsaklı yoğurt
  • kızartmak için sıvıyağ ve domatesi kavurmak için yağ,tuz.
Parmak Köfteler İçin:
  • 300 gram dana kıyma
  • 1-2 dilim ekmek içi (ekmeğin büyüklüğüne göre)
  • 1 yumurta
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • tuz,karabiber,toz biber, kimyon

Yapılışı:
  1. İşe köfteleri yapmakla başlıyoruz. Kıymanın üzerine bütün malzemeleri katıp yoğuruyoruz. Biraz dinlenmesi için üzerini streçleyip, buzdolabına kaldırıyoruz.
  2. Domateslerin kabuğunu soyup, küçük küçük doğruyoruz. Biraz tereyağ yada sıvıyağda kavuruyoruz. Bir kenara alıyoruz.
  3. Köftelik malzelerden küçük parmağımız büyüklüğünde ve inceliğinde köfteler yapıyoruz.
  4. Patatesleri kibrit çöpü büyüklüğünde doğruyoruz. (Bu esnada rende de kullanabilirsiniz)
  5. Kızartma tenceremize patatesleri atıp kızartırken bir taraftan da köfteleri tavaya alıp kızartıyoruz.
  6. Kebabın tabağa yerleştirme aşaması ise şöyle: En altta fazla yağı alınmış patates kızartması, onun üzerine sarımsaklı yoğurt, yoğurdun üstüne domates sosu en üste ise parmak köftelir yerleştirip servise hazır ediyoruz. Afiyet Olsun...
  

11 Nisan 2015 Cumartesi

Kıymalı Kasımpatı Çöreği



 Hayırlı Pazarlar Sevgili Dostlar,
Kasımpatı çöreğini pinterestte görünce denemek istemiştim. Yabancı bir siteden uyarladım bu tarifi.
Bir takım değişiklikler yapıp çöreğin şeklini onların verdiği şekilde yaptım.
Kasımpatı denmesinin sebebi ise şeklinin kasımpatı çiçeğine benzemesi olsa gerek :)
Eğer çöreğinizin daha büyük daha şekilli olmasını istiyorsanız, su bardağından daha büyük bir kalıp kullanmalısınız, yok benim gibi lokmalık olsun istiyorsanız o zaman yine su bardağını kalıp yerine kullanıp elinizle de biraz yassılaştırıp büyütmeniz gerekecek.
İkinci püf noktası ise, kaşarın eriyip soğuyunca sertleşmesi ve kıymayı kaplaması, bunun önüne geçmek istiyorsanız, özelliklerini bildiğiniz fazla erimeyen çok katı da kalmayan farklı bir peynir seçmeniz olacaktır.
Ha bu haliyle de çok güzeldi, hakkını yiyemem. Ellerime sağlık ne diyeyim :)
Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:

Hamuru İçin:

  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı kuru maya
  • 1 çorba kaşığı şeker
  • 1 yumurtanın beyazı (sarısı üzerine)
  • 6 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • aldığı kadar un
İç Harcı
  • 250 gram kaşar rendesi 
  • 200 gram kıyma
  • 1 küçük soğan
  • karabiber, tuz
  • yeteri kadar su
Üzeri için:
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 yemek kaşığı süt

Yapılışı:
  1. Hamuru hazırlamakla işe başlıyoruz. Öncelikle benim gibi kuru maya kullanacaksanız (instant değil), mayayı bir bardağı koyup üzerine bir kaşık şeker ekliyoruz ve üzerini geçecek kadar ılık su ekleyip 15-20 dakika kadar mayanın gelmesini bekliyoruz.
  2. Mayayı yoğurma kabına alıp, üzerine süt, yoğurt, sıvıyağ, yumurta beyazı ve tuz ekliyoruz, karıştırıyoruz.
  3. Azar azar un ilavesi yaparak ele yapışmayan bir hamur yoğuruyoruz. Üzerini örterek mayalanmaya bırakıyoruz.
  4. İç harcını hazırlarken, kıymayı kaseye alıp üzerine soğanı rendeliyoruz. Tuz ve karabiber ekleyip, şimdilik bırakıyoruz.
  5. Kaşarı rendeliyoruz. Hamuru tekrar yoğurup, ikiye kesiyoruz. Tezgahta hamuru 0.5 cm kadar kalınlığında açıyoruz (ince olacak ama yufka gibi de değil tabi).
  6. Açtığımız hamuru su bardağı ile kesiyoruz. (su bardağı genişliği büyük olursa daha iyi olur, böylece şekil daha güzel ortaya çıkar)
  7. Kestiğimiz yuvarlak hamurları elimizle de biraz açıyoruz.
  8. Kıymalı harcın içine kaşıkla su ekliyoruz, biraz karıştırıyoruz. Hamura kolay sürülebilir olması gerekiyor, bu nedenle iki kaşık ekleyip karıştırmanızı sonra tekrar ekleyerek kıvamına bakmanızı öneririm.
  9. Yuvarlak açtığımız hamurun içine kıymayı yayıyoruz, üzerine kaşar rendesi koyuyoruz. Önce ikiye katlıyoruz. Sonra iki geniş ucundan tutup, resimdeki şekli veriyoruz. Tepsiye ağızları içe bakacak şekilde yerleştiriyoruz.
  10. Bu işlemi bütün hamur bitene kadar devam ediyoruz. Ben en büyük boy borcam tepsi kullandım, hamur ölçüm tam geldi.
  11. En son üzerine yumurta sarısı ve sütü çırpıp sürüyoruz, 175 derecede kızarana kadar pişiriyoruz. Afiyet Olsun...

Fransız Tostu (Sucuklu)



 Mutlu Cumartesiler Sevgili Dostlar...
Bu gün sizlere muhteşem bir kahvaltılık tarif vermek istiyorum.
Daha önce bu tostu yemediyseniz eğer, bildiğiniz bütün tostları unutun.
Ne tost makinesi nede başka bir zorluk...
Çok pratik çoook da leziz, benim ufaklıklarımdan bile tam not aldığına göre :)
İkişer üçer hüplettiler :)
Emin olun siz de bir tane ile kalmayacaksınız. Denemeniz dileğiyle...

Malzemeler:

4 adet tost için:
  • 8 adet tost ekmeği (büyük olandan olursa daha iyi olur)
  • 8 dilim kaşar peyniri
  • 16 dilim sucuk
  • 1 yumurta
  • 1/2 çay bardağı süt
  • karabiber

Yapılışı:
  1. Öncelikle tost ekmeklerinin kenarlarını çıkarıyoruz.(Resimdeki gibi)
  2. Yumurtayı bir kaseye kırıp, üzerine süt ve karabiber ekliyoruz, iyice çırpıyoruz.
  3. Tost ekmeğinin bir tanesini alta koyuyoruz. Üzerine bir dilim kaşar, onun üzerine 4 dilim sucuk, sucuğun üzerine yine bir dilim kaşar koyuyoruz. (Çift kaşarlı oluyor yani)
  4. Diğer tost dilimini kapatıp üçgen şeklinde kesiyoruz.
  5. Diğer üç tost için de aynı işlemi yapıyoruz.
  6. Tavaya biraz sıvıyağ koyuyoruz. (aslında tereyağ kullanılıyormuş fakat ben ağır olur diye kullanmadım sucuk ve kaşar yeterince yağlı malum)
  7. Üçgen şeklinde kestiğimiz tostları yumurtalı karışıma batırıyoruz ve tavaya alıp arkalı önlü pişiriyoruz. (kaşarlar eriyecek) Afiyet Olsun...

9 Nisan 2015 Perşembe

3 2 1 Poğaça ve Bloklar Alemi Üzerine


    Bazı bloklar (yada siteler) var, güzel yazılar yazarlar. Arada bir girer (çoğu kez sessizce okur yorum falan yapmadan ) neler yazmış, hayata, günlük olaylara mutfağa dair neler yazmış diye bakarım.
    Bazı bloklar (yada siteler) vardır, güzel yemekler yapıp paylaşırlar. Onların bazılarının yaptıklarını gözüm kapalı yaparım. O yaptıysa mutlaka en doğrusunu en güzelini yapmıştır diye de güvenirim.
    Bazı bloklar(siteler) vardır, onları her ziyaret edişimde, yeni şeyler öğrenir, kendimi geliştiririm.
    Bütün bu bloklar yada sitelerin ortak bir noktası vardır ki, kalbime dokunur. Onların evi gibidir buralar, sanki ben misafirliğe gitmişim de, bir sürü güzelliklerle ayrılmışım gibi hissederim.
     Bazen ise bir tarif verilir, malzemeler bunlar, yapılışı bu, al bu da resmi der gibi hiçbir kelam etme ihtiyacı hissetmeden tarifi verip giderler, hatta gideriz, bazen ben de yaparım malesef.
     İşte o zaman, aradığım o sıcaklığı bulamam. Acaba Leyla bu günlerde neler yapıyor, yada Ayşe sınavını geçmiş mi, yada ne bileyim, Kadriye nereleri gezmiş, neler yemiş içmiş gibi tatlı meraklarım olmaz. 
     Bir zamanlar bloklar alemi daha bir canlı daha bir sıcaktı. Şimdi buralarda yeller esiyor. Varsa yoksa instagram, neyine gerek sözler, kelimeler, cümleler... İşte resimler bunlar yeter. Daha ne olsun.
      Ben biraz eski kafalılardanım. Eskiyi sevmişimdir her daim. Kaplumbağa hızımla, artık ne kadar yetişebilirsem ancak o kadar yazıp paylaşıyorum. Lakin kanımca, kendimden bir tutam sıcaklık, bir tutam biriktirdiğim anılar, bir tutam hayat katıyorum. Takipte kalın Olur mu?

 3 2 1 poğaçasını uzuun zaman önce yaptım. Neden paylaşmadım açıkçası bilmiyorum. Gayet başarılı ve kolay bir tarif bu. Tek kusuru yaptığın gün yenilecek olması yoksa özelliğini kaybediyor. 
 Bu poğaçalar için söyleyebileceğim birkaç şey var. Bunlardan ilki, öncelikle maya işiyle uğraşmadan malzemeleri kat karıştır, çabucak müthiş güzel pudifik şekilli poğaçalarınız oluyor.
 İkincisi ise, içinde 3 paket kabartma tozu barındırdığı için, hamuru nasıl söyleyeyim her zerresi baloncuklu gibi oluyor ve bu hamura şekil vermeyi çok zevkli hale getiriyor.
 Üçüncüsü ise, biraz kıyır biraz yumuşak hepsi birlikte yani deneyin en iyisi siz kendi kelimelerinizle anlatın bir de bu poğaçaları :)

Malzemeler:

  • 3 paket kabartma tozu
  • 2 su bardağı oda sıcaklığında yoğurt
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 4-5 bardak kadar un (aldığı kadar un)
Arası için:

  • 250 gram kadar beyaz peynir ve isteğe göre bir tutam ince kıyılmış maydanoz
Üzeri için:
  • Galeta unu

Yapılışı:

  1. Yoğurt, sıvıyağı bir kaba alıp karıştırın.
  2. Kabartma tozları ve tuzu ekleyin azar azar un eklemeye başlayın, bir taraftan da yoğurun.
  3. Ele yapışmayan bir hamur yoğurun ve üzerini örterek dinlenmeye alın, 15-20 dakika kadar dinlendirin.
  4. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparıp, ortasını açın. İçine peynirli harçtan  koyup ağzını kapatın.
  5. Galeta ununa bulayıp yağlanmış tepsiye dizin. 180 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişirin. Afiyet Olsun...



8 Nisan 2015 Çarşamba

Kuru Meyveli Kıyır Kurabiye


                             (Programla ilgili sorunlarım devam ediyor. İki kurabiye tarifinin üst üste gelmesi bu yüzden. Bu ikincisi de şahane oldu ne diyeyim, umarım en kısa zamanda çözebilirim.)

  Kuru meyvelerden yapılmış, kıyır kıyır bir kurabiye...
  Ben, içine evdeki kuru meyveleri kullandım. Siz isterseniz, hazırda satılan pastalar ve tatlılar için olan küçük meyve kurularını kullanabilirsiniz.
  Yada başka bir şey eklersiniz belki fındık belki çikolata...
   Her daim yapılacak reçetelerden biri bence. Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:
  • 150 gram oda sıcaklığında tereyağ (margarin de olabilir)
  • 1 yumurta
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 su bardağı nişasta
  • 2-2,5 subardağı un
  • 1 çay bardağı kuru meyve ( 1 adet kuru incir, 2 adet kayısı biraz çekirdeksiz kuru üzüm gerisini ise yabanmersini kullandım)
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilin
Yapılışı:
  1. Kuru meyveleri olabildiğince küçük küçük doğrayın, (kuru üzümleri bile ikiye böldüm)
  2. Oda sıcaklığında tereyağını yoğurma kasesine alın. Üzerine pudra şekeri, nişasta, sıvıyağ ve yumurta ekleyin.
  3. Bir bardak elenmiş unun içine vanilin ve kabartma tozunu ekleyerek kaseye ekleyin.
  4. En son kuru meyveleri de ekleyerek ele yapışmayan bir hamur elde edin.
  5. 160 ile 170 derece arasında  altları hafifçe kızarana kadar pişirin. Afiyet Olsun...

6 Nisan 2015 Pazartesi

ELMAS KURABİYE


Şimdiye kadar Bengisu'nun doğum günü menüsünü kullandım, hazırdan.
Bu yüzden ne Türkiye'nin içinde bulunduğu acı olaylardan ne de başka ayrıntılardan bahsedebildim.
Her geçen gün olmuyor ki yeni bir vukuat yeni bir olay ile karşılaşalım.
Artık istemiyoruz bu görüntüleri, şehitleri, acımasızlığı ve seçim için yapılan tüm kötü hesaplaşmaları.
Türkiye ne bu kadar küçük ne de bu kadar önemsiz. Hepimizin atalarımıza borcumuz, çocuklarımıza da verilmiş sözlerimiz var.
Aklın ve vicdanın eşliğinde yapılan her türlü düşünceye evet fakat tersine tüm gücümle hayır diyorum ve şehit savcımız Mehmet Selim Kiraz 'a da Allah'tan rahmet diliyorum. Rabbim ailesine de sabırlar versin inşallah.
Epeydir olmayan foto programım, tarifleri ayrıntılı vermeme engel oluyor. Bu sorunu çözünce tariflerin ayrıntılı fotoları da eklenecektir.
Gelelim bu günkü tarifimize, yine önceki kayıtlardan kullanarak yayınlayabiliyorum malum sebepten dolayı.
Elmas kurabiye yine çok popüler tariflerden birisi. Kurabiye yılına yakışsın hem de küçük kızım kurabiye yemeye doysun diye blokta yerini aldı.
Nasıl bir kurabiye derseniz şayet güzel bence. İçi pişkin üzeri ise çikolatalı. Ne fazla kıyır kıyır ne de fazla sert, tam kıvamında.
Denemenize kesinlikle değecektir. Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:

  • 200 gram oda sıcaklığında tereyağ yada margarin
  • 1 çay bardağı pudra şekeri
  • 2 adet yumurta sarısı
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2,5 yemek kaşığı kakao
  • bir paket vanilin
  • 2 yemek kaşığı krema
  • aldığı kadar un
Dışı için:
  • bir fincan kadar şeker
Üzeri için:
  • Kahvaltılık çikolata
Yapılışı:
  1. Tereyağ, pudra şekeri, yumurta sarısı, kakao, vanilin, krema bir kasede karıştırılır. Un ile birlikte kabartma tozu da karıştırılır ve ele yapışmayan kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurulur.
  2. Hamurdan ceviz büyüklüğünde bezeler alınır yuvarlanır, yarısı şekere batırılır. Tepsiye dizilir. 
  3. Tepsiye koyduktan sonra işaret parmağımız ile derince bir yuvarlak yapılır. 
  4. Önceden ısıtılmış fırında 160 derecede pişirilir. Fırından çıkınca soğumaya bırakılır.
  5. Soğuyan kurabiyelerin üzerine sıkma aparatı ile kahvaltılık çikolata sıkılır. Afiyet Olsun...



4 Nisan 2015 Cumartesi

3 ADET PORTAKAL İLE 5 Lt. LİMONATA


Bu tarifi sevgili Zeliha' dan aldım. Bayağı bereketli bir tarif tabii. Ama 5 litre limonata biraz fazlaca olacağından, ya bu ölçüde yapın yada portakal sayısını azaltıp içine eklediğiniz suyu da azaltın. Zaten şeker ve limon ekşiliğini ayarlamak size kalmalı.
Tarifte limon yerine limontuzu kullanılmıştı ben şahsen limonun kendisini tercih ettim Tercih yine sizin :)

Malzemeler:

  • 3 adet portakal
  • 4 adet limon
  • 4 su bardağı şeker (iki bardaktan sonraki şeker miktarını kendiniz belirleyin)
  • 5 litre su

Yapılışı:
  1. Portakalları yıkayıp buzdolabı poşeti ile buzluğa atıyoruz.
  2. Buz tutan portakalları çıkarıp birkaç dakika bekletiyoruz, sonra dilimliyoruz ve robota alıyoruz. Üzerine 2 bardak şeker koyuyoruz.
  3. Birlikte püre haline gelinceye kadar küçültüyoruz. Püre halindeki portakalları süzgece alıyoruz.
  4. Süzgeci genişçe bir kase yada kabın üzerine koyup, üzerinden 2 litre su döküyoruz.
  5. Püreyi atıp süzülen suyun içine 4 adet limon sıkıyoruz. (isterseniz limontuzu kullanabilirsiniz)
  6. Portakal suyunun içine 2 bardak şeker daha katıyoruz, iyice eriyene kadar karıştırıyoruz.(Siz eğer daha az şeker kullanmak istiyorsanız bir bardak katıp eritin ve tadına bakın, gerekirse katın)
  7. Kalan 3 litre suyu daha ekleyip karıştırıyoruz. Buzdolabında saklıyoruz. Afiyet Olsun...

2 Nisan 2015 Perşembe

Beze



Beze uzun zamandır denemek istediğim şeylerden biri idi.
Kısa süre önce de değişik şekilde denemiştim.
Bu kez farklı bir teknik kullanarak, ocakta pişirmeden fırına sürdüm.
Her iki şekilde de deneyebilirsiniz.
Beze yapmak için aslında tek ihtiyacınız olan şey sabır.
Uzuun bir süre fırında kalacağından benim gibi uykunuzdan feragat etmek durumumda da kalabilirsiniz. Fakat sonunda buna değecektir. Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:

  • 3 yumurta beyazı (kesinlikle sarısı karışmamış olacak, burası çok önemli)
  • 1,5 su bardağı pudra şekeri
  • 1 fiske tuz

Yapılışı:
  1. Yumurta beyazını ilk önce düşük ayarda çırpıyoruz, beyazlaşıyor.
  2. Daha sonra pudra şekerini ekliyoruz, önce yine kısık ayarda sonra yüksek ayarda çırpıyoruz. Bu esnada tabağı ters çevirdiğinizde düşmeyecek o kadar iyi çırpılmalı yani. Beyaz beyaz köpük köpük olacak ve kabaracak.
  3. Sonra sıkma torbasına alıyoruz, yağlı kağıdın üzerine küçük küçük sıkıyoruz.
  4. Önceden ısıtılmış fırında 100 derecede 2 saat pişiriyoruz.
  5. Çıkarmadan önce bezelerin birini alın, kalkıyor ve arası macun gibi olmuyorsa olmuş demektir. O zaman fırını kapatabilirsiniz.  Fırından çıkarmadan bekletiyoruz. Fırın kendisi soğuyunca çıkarıp kapalı bir kapta muhafaza ediyoruz, yani bizim gibi hüpletmeye başlarsınız. Afiyet Olsun...

1 Nisan 2015 Çarşamba

Çemenli Rulo Çörek



Çemenli rulolar, çok şirin ve yumuşaktı.
Bu hamur, diğer poğaça hamurlarına göre daha bir değişik daha bir başarılıydı bence
Siz isterseniz çemen yerine haşhaş yada zeytinezmesi gibi malzemeler kullanarak da deneyebilirsiniz.
Ben hamurun tarifini Sevgili Nursevin ' den aldım. Ellerine sağlık Nursevin.

Malzemeler:

  • 125 gram oda sıcaklığında yumuşamış tereyağ yada margarin
  • 1 tatlı kaşığı kuru maya
  • 1 yumurta
  • 1 çay bardağı kadar yoğurt
  • 2 yemek kaşığı süt kaymağı
  • 1 çay kaşığı karbonat
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 3 su bardağı civarında un
  • Çemen
  • Üzeri için: Yumurta sarısı


Yapılışı:
  1. 1 tatlı kaşığı kuru mayayı, içine 1 tatlı kaşığı şeker ilavesi ile  biraz ılık su ekleriz ve mayalanmaya bırakırız.
  2. Margarin, yumurta, yoğurt,süt kaymağı, tuz ve karbonatı birlikte karıştırırız.
  3. Bu karışıma mayayı da ekleriz ve azar azar un ekleyerek ele yapışmayan bir hamur elde ederiz.
  4. Hamuru 30 dakika kadar üzeri kapalı ılık bir ortamda mayalandırırız.
  5. Hamurdan mandalinadan biraz büyük parçalar koparıp, açarız. İçine çemen sürüp rulo yaparız.
  6. Birer santim kalınlığında rulodan kesip tepsiye dizeriz. Üzerine yumurta sarısı sürüp, 170 derecede üzeri kızarana kadar pişiririz. Afiyet Olsun...