Annesi yorulmuş, akşam sofrayı toplamak için kızından yardım istiyor. Annesi tabakları akıtacak, kızı ise bulaşık makinesine yerleştirecek. Her seferinde kızından aynı şeyi işitiyor. "- Anne madem ki biz bu tabakları böyle yıkayacağız peki makine ne iş yapacak?"
İzgi ile benim mutfakta sıkça yaşadığımız diyaloglardandır bu. Ben her seferinde tabakları akıtmayı abartırım, İzgicik ise buna bir anlam veremez kuzum. Ne yapayım elimde değil. Nerdeyse sabunlayıp akıtıp öyle koyacağım o kadar.
Bu aralar yine yeniden , çamaşır suyuna takmış durumdayım. Birazcık gözüm açıldı, kokulara karşı duyarlılığım azaldı ya, yine o müthiş çamaşır suyu takıntım hortlayıverdi. Sanki çamaşır suyu kullanmasam temizlenmiyormuş hissi. Halbuki biliyorum zararlarını, hatta doğaya verdiği zararları... Fakat bu öyle bir takıntı ki, ellerimin üzerinde minik çiller bile çıkmaya başladı. Ne yapacağım bilmiyorum. Biraz kendimi dışarıya atmanın vakti geldi sanırım. Evde otur otur, orası pis burası temiz diyerek takıntılı oldum yine...
Yaz olsun, kışlık dolaba kaldırdığım dolmalık biberleri olsun, incecik kabuklularından ve küçücüklerinden seçerim. Hele de böyle iç pilavla doldurulunca değmeyin keyfime.
Her sofraya yakışır kendisi. Hem göze hem mideye hitap eder. Mutlaka yapıyorsunuzdur böylesini, ben ister zeytinyağlı, ister etli isterse böyle içpilavlısı olsun her türlü dolmayı severim. Midye dolma hariç :( Malesef deniz börtü böceğiyle aram iyi değil. Ne cesaret ederim ne de yiyebilirim.
Malzemeler:
- 10 adet küçük dolmalık biber
- 8 kaşık pirinç
- 1 orta boy kuru soğan
- 2 kaşık dolmalık fıstık
- 1 kaşık kuşüzümü
- bir tutam dereotu
- bir tutam maydanoz
- 1 çay kaşığı yeni bahar
- 1 çay kaşığı karabiber
- 1 çay kaşığı tarçın
- 1 çay kaşığı kişniş
- tuz
- zeytinyağı
- üzeri için 1 yada 2 adet domates
Yapılışı:
- Pirinci iyice yıkayıp, ılık suda bekletiyoruz. Dolmalık biberleri ayıklayıp, yıkıyoruz ve altına çatalla bir küçük delik açıyoruz. Dolmalık biberlerin içini işaret parmağımıza tuz sürerek tuzluyoruz.
- Soğanı incecik kıyıp, zeytinyağında şeffaflaşana kadar kavuruyoruz. Dolmalık fıstıkları ekleyip, rengi dönene kadar kavuruyoruz. 1 kaşık salçayı da ekleyerek, salçanın çiğ kokusunu çıkartıyoruz. En son pirinçleri yıkayıp atıyoruz, bir iki de onu tavada çevirip altını kapatıyoruz.
- Ocaktan aldığımız iç harcımıza tuz, ve baharatları katıyoruz. Önceden suya ıslattığımız kuşüzümünü ve ince kıyılmış dereotu ve maydanozu da ekleyerek karıştırıyoruz.
- Biberlerimizi bu harçla dolduruyoruz. En üstüne küçük parçalar haline getirdiğimiz domateslerle kapatıyoruz. Bir kaba 1/2 kaşık salça, su ve biraz da tuz ekliyoruz. Tencerenin kenarından dolmaların boyuna 1 parmak kalana kadar bu sudan ekliyoruz. Önce harlı ateşte, suyu kaynayınca da kısık ateşte pişiriyoruz. Benim bir daha su ilavesi yapmama gerek kalmadı, fakat siz yine de bir tane dolma alarak içinin pişip pişmediğine karar verebilirsiniz. Afiyet olsun...